15. "Sana Zarar Vermek İstemiyorum"

328 36 15
                                    

Cipten indiğimiz gibi okula doğru koştuk. Telefonum çaldığında, koşarken elime telefonu aldım. Uzun sürmeden bir kayaya çarptığımı sandım ve sırt üstü düştüm. İnledim ve o koca kayanın kim olduğuna baktım. Derek.

''İyi misin?'' dedi Derek. Ben hemen ayağa kalktım.

''Evet, iyiyim.'' dedim ve tam okulun içine girecek iken Scott'ın onun yanında olmadığımı gördüğünde, etrafına bakındığını ve sonunda bana doğru koşuşunu izledim.

''Stiles-! Derek?'' dedi Scott. O kadar yolu koşarak gelmiş olan eğer ben olsaydım... Şu anda nefes nefese kalmış olurdum. Bu kurt adamlardan nefret ediyorum!

''Sanada merhaba Scott.'' dedi ve tekrardan bana döndü. ''Deaton bana güçlerinin tehlikeli olduğunu ve bu yüzden okula gitmemen gerektiğini söyledi. Veterinerde güçlerini keşfetmek için çalışabilirsin.'' dedi ve okula baktım. Okula ilk defa gitmek istedim. Fakat gece gördüğüm rüya mı kabus mu demeliyim bilmiyorum ama aklıma o geldi. Scott'ın kulağından kanın akışını hatırladığımda, unutmak için kafamı iki yana salladım.

Telefonda Derek'in aradığını fark ettiğimde, telefonu cebime geri koydum.

''Haklı. Tehlikeli olduğunu biliyorum.'' dedim ve Scott'a döndüm. ''Scott... Sen okula gitmelisin. Ders notların benimkilerden daha berbat.''

''İyi olacağından emin misin? Yüzün bembeyaz oldu.'' dedi Scott endişelenerek.

Yalan söylemek için ağzımı açtım. Fakat artık onlara gerçekleri söylemem gerektiğini fark ettim. ''Sadece güçlerim ile ilgili kötü bir kabus gördüm. Fakat sonrasında kabusum, rüyaya dönüştü. Bir şekilde bunu yapmayı başardım.'' dedim ve gülümsedim. ''Sizin sayenizde.'' fısıldadım.

İkisi de gülümsedi. ''Eğer gücüm birine zarar verecekse, bunu engellemek için her şeyi yaparım.'' dedim.

''O zaman gidelim.'' dedi Derek ve benim cipime doğru yöneldi. Ben Scott'ın kulağına eğildim. ''Scott. Alfa ile ilgili içimde kötü hisler var. Dikkatli ol.'' fısıldadım. Fakat Derek'in bana doğru başını çevirmesiyle, duyduğunu anladım.

''Dikkatli olacağım. Endişelenme.'' dedi Scott. Tam gidecek iken geri döndüm.

''Bizimle gelsen daha iyi olur bence.'' dedim. Elini omzuma koydu.

''Merak etme, Sti. Bu derslere girmeliyim. Yoksa annemi bu sefer gerçekten ararlar ve zaten bugünlerde biraz endişeli.'' dedi ve elini omzumdan indirdi. Gülümsedi.

''Bir şey olursa beyzbol sopam ve nasıl kullanacağımı bilmediğim bir gücüm olduğunu unutma!'' dedim ve cipe yaslanmış, bekleyen Derek'e doğru koştum. Sürücü koltuğuna bindim ve o da yanıma oturdu. Cipi çalıştırdım ve veterinere doğru sürmeye başladım.

- Veterinerde -

Cipten indim ve endişeyle derin nefes alıp, verdim. Kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Derek bıkkınca bana döndü. ''İyi geçeceğinden eminim, Stiles. Lütfen endişelenmeyi bırakır mısın? Endişe kokun beni rahatsız ediyor.'' dedi. Artık sabrı kalmamıştı.

''Tamam. Sakinim.'' dedim ve veteriner kapısına doğru yürüdüm ve kapıya ulaştığımda kapıyı açtım. Biraz rahatlamıştım. Fakat Deaton ile karşılaştığımda endişem geri geldi. Derek bana tekrar bıkkınca baktı. 'Ne yapabilirim ki?!'' der gibi kollarımı açtım.

Neden endişelendiğimi soracaklar olacaktır. Dostum! Adam bir veteriner ama en yakın dostum "değişik bir kurşun" yani kurt boğan ile vurulduğunda karşımıza çıkıyor ve en önemlisi benim ve kurt adamların güçlerini biliyor! Fakat biz onunla ilgili sadece veteriner olduğunu bildiğimiz halde ona güveniyoruz! Bu delilik!

Artık çıldırmıştım. Derek hala neye bu kadar endişelendiğimi anlamamıştı. O tam ağzını açtığında, Deaton konuştu. ''Hoşgeldiniz.'' dedi ve ben başımla selamladım.

''Aslında güçlerim ile ilgili her şeyi öğrenip, okula gitmek istiyorum.'' dedim. Çünkü buradan gerçekten nefret ediyorum. Burada her zaman kötü şeyler oluyor ve ben bugün moralimin bozulmasını istemiyorum. Fakat güçlerim için buna mecburdum. Burada olmaya mecburdum.

''Acele etmemelisin, Stiles. Güçlerin gerçekten tehlikeli. Fakat eğer yavaş yavaş nasıl kullanacağını öğrenirsen, bu Alfa Kurt Adam'ı yenmeniz için bir fırsat olur.'' dedi. Şaşkınca Derek'e döndüm. Fakat o Deaton'ın bu şeyleri bilmesinden dolayı çokta şaşırmışa benzemiyordu.

Deaton'a döndüm. ''Peki. Benim güçlerim şimdi bir insanı uyutabiliyor, bir insan ile telekinezi yoluyla konuşabiliyor, bir insana istediğini yaptırtabiliyor. Başka bir şey var mıydı?'' diye sordum.

''Birde bir insanın düşüncelerini okuyabiliyorsun.'' dedi ve ben gözümü açtım. ''Bunu Derek'te dene.'' bu dediğiyle sanki gözümün yerinden çıkmasını istercesine, daha çok açtım.

''Olmaz! Bunu yapmayacağım!'' dedim. Derek bana bir kez daha şaşırarak baktı ve ellerini omuzlarıma koydu.

''Stiles. Sorun yok. Yapabilirsin.'' dedi. Gözlerinin içine baktım.

''Bunu yapmayacağım! İstemiyorum!'' dedim. ''Sana zarar vermek istemiyorum.'' fısıldadım.

''Bana zarar vermeyeceksin.'' dedi. Kafamı iki yana salladım. Gözyaşım aktı. ''Anlamıyorsun! Rüyamda sana ve Scott'a zarar veriyordum! Çok kötü haldeydiniz. Bunu gerçekten de yapmak istemiyorum!''

Deaton konuştu. Bakışlarım ona yöneldi. ''Eğer bu güçleri kontrol etmeyi öğrenmez isen daha kötüleri olabilir. Kendini kontrol edeceğine inanmalısın.'' dedi. ''Yavaş yavaş zararsız güçlerini kullanarak başlayacağız.''

Derek'e döndüm ve bana gülümseyerek baktı. ''Bana zarar vermeyeceksin, Stiles. O sadece rüyaydı. Sana inanıyorum.'' dedi ve gülümsedim.

''Eğer herhangi bir şey olursa bana söyle. Tamam mı? Seni incitmek istemiyorum.'' dedim, yalvararak bakarak. Başıyla onayladı.

Derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapattım. Derek'in düşüncelerini okumaya çalıştım. Bir süre hiç durmadan denedim. Fakat sonra gözlerimi açtım ve Derek ile karşılaştım. "Yapamıyorum." Dedim.

"Yapabilirsin." Dedi. Gülümsedim ve tekrar denemek için gözlerimi kapattım.

Denedim, denedim ve tekrar denedim. Hiçbir şey olmadı.

Bıkkın bir şekilde nefes verdim ve gözlerimi açtım. "Yapamıyorum! Olmuyor!" Dedim.

"Belki de kendine inanmıyorsundur." Dedi Deaton. Sınırlı bir şekilde ona döndüm.

"İnanıyorum! Kendime hiç inanmadığım kadar çok inanıyorum. Fakat olmuyor!" Dedim. Şaşırdı.

"Peki... Bende dene." Dedi.

"Ne?" Dedim. Derek'te şaşırmıştı.

"Hadi... Dene." Dedi. Bende onun karşısına geçtim ve gözlerimi kapattım. Kendime inandım. Bir süre sonra sesler beynim de yankılandı.

"Stiles beni duyuyorsun değil mi?" Dedi Deaton. Kaşlarımı çattım ve bir süre sonra gözlerim hala kapalı iken başımı salladım.

"Tamamdır. İlk görevin tamamlandı. Artık beynimden çıkabilirsin."

Beyniyle olan iletişimi kestim ve bana gülümseyen Derek ile karşılaştım. Bende gülümsedim.

"Derek'te bunun neden işlemediğini anladım." Dedi Deaton ve ona döndüm. Şaşkınlıkla kaşlarımı çattım.

  "Neden işlemediğini bizlere paylaşmak istemez misin?" Diye sordum. Neden bilmiyorum ama üzerimde bir gerginlik vardı ve ben bunun sebebini bir türlü anlayamadım.

  "Bir sorun mu var Stiles? Normalden farklı davranıyorsun." Dedi Deaton. Üzgün bir şekilde başımı eğdim. Derin bir nefes alıp verdim.

  "Üzgünüm... Benim sorunum ne bilmiyorum. Bugün bir sebepten dolayı çok gerginim."

   "Ne sebepten dolayı?" Diye sordu Derek. Başımı kaldırdım ve dolu gözlerimle ona baktım.

   "Aceleyle buradan çıkmak istiyorum. Çünkü..."
-
-
-
    Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın canlarım. Kendinize iyi bakın Stereo shipperlarrr

Power İs Power ~ SterekWhere stories live. Discover now