17. "Göreceğiz."

333 33 8
                                    

"Lydia... Lydia hastanedeymiş." dediği gibi cipi yoldan çıkartmamak için kendimi zorladım. Kalbimin atışlarını duyamayacak kadar sağır mı olmuştum ya da kalbim gerçekten atmıyor muydu bilemedim. Lydia'nın yanına gitmek ona her şeyin yoluna gireceğini söylemek istedim. Fakat kalbim bana hala çalıştığını gösterircesine Derek'in yanına gitmem için yalvardı. Beynimde ona bir yandan hak veriyordu. Çünkü Derek şu an bir alfa kurt adam ile birlikte savaşıyordu ve ben onun yanına gidip, kurtarabilirdim. Fakat Hastane'ye yani Lydia'nın yanına gitsem geçmişi değiştiremezdim ve bu yüzden Derek'i seçtim. 10 yıldır aşık olduğum kızın yerine daha 1 yıldır bile tanımadığım bir adamı seçtim! Peki ben... Ben gerçekten Lydia'yı seviyor muydum?

"Stiles!" diye bağırdı Scott.

"N-Neden hastanede?" diye sormayı başardım.

"Bir an kendini kaybettin sandım. Ne kadar zamandır sana sesleniyorum farkında mısın?" diye sordu. Düşüncelerimden onun sesini duyamamıştım bile.

"Üzgünüm... Neden Lydia'nın hastanede olduğunu açıklar mısın?" diye artık endişe, üzüntü ve Derek'e yetişme telaşı yüzünden artık kendimi sinirlenmek için zor tutarak.

"Alfa Kurt Adam..." dedi ve ona şaşkın bakan gözlerim daha çok genişledi. "Onu ısırmış."

Cipi aniden frenledim. "Bu söylediğinde bir yanlışlık olmalı! Doğru olamaz!" Lydia'nın ölme riskinin olması beynimde dolaşıp duruyordu. Her saniye kurduğum senaryolar daha çok kötüleşiyor ve panik atağa doğru yaklaşıyordum. Lydia'nın kanlar içinde hareketsiz ve Derek'in pençelenmiş bedenini hayal edebiliyordum.

Ama yinede bir umudun olduğu düşüncesi yavaş yavaş beynimde dağılmaya başladı. O umudu kaybetmemek için cipi sürmeye başladım. Scott'ın sesini tam işitemiyordum ama konuştuğunu anlıyordum. Artık bedenim tamamen ele geçirilmişti. Bedenimi kalbim ele geçirmişti. Arkadaşlarımı, dostlarımı, babamı, sevdiklerimi koruyabilmek için bedenimi kalbim yönetiyordu.

Derek'in evi görüş alanıma girdiği gibi cipten indim. Scott'ında hemen benim arkamda olduğunu hissettim.

Derek?

"Geldiniz mi?"

Evet, geldik.

"Sonunda!"

Üzgünüm, bazı gelişmeler oldu da.

"Bana bu Alfa'yı yenmemde Scott yardım ederse sizi affederim."

Scott mı? Bende yardım edeceğim!

"Hayır, Stiles. Bu çok tehlikeli. Daha güçlerinin nasıl etkiler yaratacağını bilmiyoruz."

Yardım edeceğim dedim Derek!

"Hayır... Etmeyeceksin."

Telekinezi bağlantısını bitirdim ve zaten çoktan Derek'e ulaşmış olan Scott'a bakıp oradan uzaklaştım. İçimden bir ses bana onların bensiz başaramayacağını söyleyip durdu. Ama sinirim onu bastırdı ve hızla cipe yaklaştım. Cipin kapısını açacak iken görüşüm karardı. Ellerim bağlı şekilde bir sandalyede oturuyordum. Ve önceden gördüm rüyadaki gibi Allison, Lydia, Babam, Scott ve Derek'in cesetleri karşımda idi.

Vücudum kendini salmış bir şekilde yere yığılacak iken dengemi sağlayabildim. Görüşümün netleşmesi için gözlerimi birkaç kez kırpıp açtım. Sonunda etrafımı görebildiğimde hızla Derek'in evine doğru koştum. O kadar hızlı ve dengesiz koşuyordum ki düşmemek için kendimi zor tuttum.

Karşılaştığım sahne koşmaktan ağrıyan bacaklarımı durdurdu. Derek'in Peter diye bahsettiği kurt adam, Derek'in üstünde onun boğazını kesmek için pençelerini açmış bir şekilde duruyordu. Scott ise Derek'in evinin duvarının yanında gözleri açık ama vücudu hareketsiz bir şekilde yatıyordu.

Derek'in dediklerini dinlemeyip, güçlerimi Peter'da kullanmak için hazırlandım. Bu gücü kullanmak için kendime inanmam gerekiyordu. Yani Deaton öyle söylemişti.

Aklıma Derek ve Scott'ın bana inandığı zamanları getirdim. Beni her zaman korudukları zamanları... Bence şimdi sıra bendeydi. Borcumu ödeme zamanım gelmişti...

Peter'a odaklandım ve pençesini kendisine doğru doğrultmaya çalıştım. Yani aslında hayal ettim diyelim. Kendimi sanki Peter'ın bedenindeymişim gibi hissettim. Bedenindeki hakimiyet bendeydi. Fakat Peter her şeyi hissedebiliyordu. Benim onu yönettiğimin farkında olduğu gibi.

Peter'ın 'kendi pençeleriyle' onu çizdiğimdeki bakışlarını asla unutamayacaktım. Asla! Bir yandan komikti bir yandan da korkutucu. Peter'ın tehdit edici sesi kulaklarıma işledi.

"Biliyordum! Bir gücün olduğunu biliyordum!" diye bana doğru yönelmeye çalıştı. O an kontrolü kayıp etmiştim. Onun her adımının bana yaklaşmasıyla, koşmaya başlamıştım. Şu an dikkatleri kendime çekmiştim.

Bir an koşmayı bıraktım. Neden koşuyordum ki? Benim bir sürüm, bir gücüm vardı sonuçta. Artık kaçma sırası bende değil... Onlardaydı.

Peter'ın bana daha fazla yaklaşmasını bekledim ve bana kurt dişlerini çıkarması ile birlikte onu tekrar yöneltmeye çalıştım. Ama bilin bakalım ne oldu? Başaramadım. Sanki o an zaman ağır çekimde idi. Tam ısırılacağım ve benimde pes ettiğim zaman Derek her zaman ki gibi bana yetişmişti.

Derek'in ve Peter'ın gözümün önünde kapışmalarını izledim. Belki az önce kontrolü kaybetmiş olabilirim ama Derek ve Scott'ın bana inandıklarını biliyordum. Bu yüzden pes etmedim. Tekrar denedim. Kaç kere denemem gerekse bile asla pes etmeyeceğime söz verdim.

Derek ve Scott gerçekten kötü yaralanmışlardı. Bunu daha fazla uzatmayacaktım. Herkes fazlasıyla zarar görmüştü zaten. Bu yüzden Peter'ın kontrolünü tekrar elime aldım ve telekinezi yoluyla ona bağlandım.

Eğer buradan uzaklaşmaz isen sana acımam. Daha yapabileceğim şeyleri bilmiyorsun bile.

"Senden mi korkacağım?"

Belki benden şu an korkmayabilirsin ama sürümden korkabilirsin. Bu yüzden bence kaçmanın tam sırası.

"Ben asla kaçmam. Geri döneceğim ve dönüşüm sizin sonunuzu getirecek."

Dene bakalım. Bakalım kim kimin sonunu getirecek.

"Hepiniz bunun cezasını ödeyeceksiniz."

Göreceğiz.

Dedim ve iletişimi kestiğim gibi Peter gitmişti bile. Üzerime yorgunluk çöktü ve biraz soluklanmak için oturmanın sırası gelmişti. Scott hemen önüme geldi. Ne söyleyeceğini az çok tahmin edebiliyordum.

"Stiles! Bu harikaydı!" diye heyecanını dile getirdi. Bende aynı şekilde heyecanımı haykırdım. "İnanamıyorum. Başardım. Gerçekten başardım!" Derek Peter'ın gittiği yöne doğru bakmayı kesti ve yanıma geldi. Gözlerindeki endişeyi fark edebildim. Ama neden endişelenmişti?

"Bugün yaptıkların cesurcaydı." Bu sözleriyle gözlerindeki gururu da fark etmiş oldum. Aniden bana sarıldı. "Sana bir şey olacak diye çok korktum!" diye haykırdı. Şaşkınca ben Derek ile sarılırken Scott ile bakıştık. Bu Derek'ten yapacağını aklıma bile getiremeyeceğim bir hareketti.

Sonra sarılmayı bıraktı ve gözlerinin dolu olduğunu fark ettim. Ağlayacak mıydı? Derek? Hemde benim için? Şu an bana bir şaka mı yapılıyordu?

"Ve teşekkür ederim. Bugün hayatımı kurtardın." Derek daha kendine gelmiş bir şekilde konuştu.

"Umm... Rica ederim." dedim kekeleyerek. Hüzünlü bir şekilde devam ettim. "Fakat her şey bitmiş sayılmaz. Peter geri gelecek. Ve geri dönüşünün kötü şeyler meydana getireceğini hissedebiliyorum. Onun bedenindeyken... İntikam duygusunu hissettim. Ve bizi öldürmek için geri döneceğinden eminim."
-
-
-
-
Evett!! Bölümü nasıl buldunuz? Düşüncelerinizi merak ediyorum. İlerki bölüm muhtemelen 2 gün sonra gelecek. Beklemede kalın! Ve kendinize iyi bakın Sterek severler! <3




Power İs Power ~ SterekWhere stories live. Discover now