11- DEHŞET EVİ

91 51 78
                                    


Genç kadın ısrarla vurulan kapının sesi ile uyandığın da gözüne ilişen duvar saatinin gösterdiği zaman dilimi ile endişeye kapılarak hızla yatağından kalktı.

Gecenin geç bir saatinde kapısının alacaklı gibi çalınmasının tedirginliği ile kapı dürbününden baktığında ise endişesine şaşkınlıkta eklendi.

Kapısına dayanan kişiyi gördüğünde, aklına gelen tüm kötü olasılıkların hiçbirinin olmayışına şükretmiş, beklemediği durum karşısında ise afallamıştı.

Öylen saatlerinde olanlardan sonra olasılık dışı sayılmazdı da yine de genç adamın kapısına dayanacak bir kişiliği olmadığını düşündüğünden durumu garipsemişti.

Adamın gecenin bir körü kapısına gelip onu tedirgin etmesinden dolayı, Sevda öfke ile kapıyı aralayarak "Sen saatin kaç olduğunun farkında mısın? Bu saatte kapımda ne işin var" diyerek terslendiğinde, kurulu bir bombanın fitilini çektiğini nerden bilebilirdi.

Gerçi, iyi davransa da pek bir şey değişmezdi.

Sevda'nın sert çıkışı karşısında, kapıya dayanan adam takındığı umursamaz tavrından ödün vermezken, kadına neden orda olduğu hakkında açıklama yapmak niyetinde de değildi.

Acımasızlığını anlatacak bir lisan olmadığından o konuşarak değil, yapacaklarını eyleme dökerek soruları yanıtlardı.

Genç kadının öfkesi, karşısında dikilen kişi ile göz göze geldiğinde yerini ürpertiye bırakırken, adamın dudakları en sevdiği duyguyu görmenin hazzı ile yana kıvrıldı.

Lakin adamın acımasızlığa müptela ruhu, ürperti ile yetinemeyecek kadar korkunun en yoğun olanını arzulamaktaydı.

Sevda karşısında hiçbir şey söylemeden, soğuk ve ürkütücü bakan adama daha fazla dayanamamış "Git buradan Kerem" diyerek kapıyı kapatmaya yeltenmişti ki, kapıya dayanan el ve arasına sıkıştırılan ayak nedeni ile neye uğradığını şaşırdı.

Kerem'in naif kişiliğinin kötülüğe yatkın olmadığını biliyor olsa da, ruhsuzca bakan adamın yaptığı hareket genç kadını korkutmaya yetmişti.

Ne kadar yaralanmış ya da kızmış olursa olsun, Kerem'in daha önce kabalık yaptığına hiç şahitlik etmemişti. Oldum olası yüksek sesle bile çok nadir konuşan kibar bir beyefendiyken, şimdi bambaşka biri gibi davranıyor oluşu ise kadının gerilmesine neden oluyordu.

Sevda, tanımakta zorlandığı adamın tavır ve bakışlarından iyice tedirgin olunca "Gitmezsen polisi arayacağım" diyerek aklına gelen ilk tehdidi dillendirdiğinde beklemediği bir tepkiyle karşılaşmıştı. Korkutmak isteğiyle söylediği kelimeler adama geri adım attırmadığı gibi, dudaklarına da sinsi bir sırıtış ekletmişti.

Genç kadının içini derin bir korku kaplayınca, hissettiği tedirginliğin boyutunu vurgulamak amacı ile bağırmaya hazırlanıyordu ki, arkasında durduğu kapının itilmesi ile daha ne olduğunu anlamadan kendini duvara bütünleşmiş halde buldu.

Kapının çarptığı kaşından yayılan sıcak sızı yaralandığını hissettirirken, holün duvarına çarpan sırtındaki keskin ağrı ise nefesinin bir süre kesilmesine sebep oldu.

Sevda, hissettiği yoğun acı ile kısa bir süre içine düştüğü durumu algılayamamış, ne ile karşı karşıya olduğunu ise ancak, geçmeyeceğini düşündüğü ağrısı hafifleyip nefes almaya başladığında fark edebilmişti.

Olanlardan sonra güvenip kapıyı açmakla ne büyük bir hata yaptığını anladığında, geç kalmadığını umut ederek çığlık atmak için yeltenmişti ki, boğazına dolanan parmakların baskısı ile feryadı başlamadan sonlandı.

İKİZ KARDEŞİMWhere stories live. Discover now