" Teşekkürler Jungwon. Sayende yaşıyormuşum. " Jungwon Jay'in dün geceyi  tamamen hatırladığını düşündü. Bu durum hem onu mutlu etmişti hem de bir nebze olsun utanmasını sağlamıştı." Sizin dirayet ve kuvvetiniz çok güçlüydü efendim. "

" Sen olmasaydın benim dirayetim de kuvvetim de olmazdı. Bana gerçek gücümü hatırlatıyorsun her zaman. Teşekkürler." Jay gülen gözlerle karşısında duran masum Jungwon'a baktı." Minnetarım efedim." dedi Jungwon. Jay onun yanaklarının kızardığını girebiliyordu ve  Belki de onu bu kadar utandırmamalıyım diye düşünüdü. Bakışlarını Jungwon'dan ayırdı ve ileriye baktı." Hadi gidelim, Karya krallığının topraklarında biraz daha durmak istemiyorum."

Prens, Doktor, Jungwon ve Cedric arabanın içine geçip oturdu ve yola çıktılar. Araba hareket ederken Jungwon sürekli hapşırıyordu. Soğuk suda kalmak onu hasta etmişti.

" Hapşuuu..."

" Arabayı durdurun hemen." Cedric'in bağırışı ile araba durdu ve gözler Cedric'e döndü. Cedric kendisine çevrilen bu üç çift göze sırayla baktı."Niye durdurdun arabayı." dedi Jay Cedric'e bakıp. Kaşlarını çatmıştı ve Cedric anlamsız hareketine anlam vermeye çalışıyordu." Jungwon belli ki hasta olmuşsun sen dışarıda bekle. Prens'i de hasta edeceksin." Cedric Jungwon'a karşı olan şüpheleriyle böyle bir şey düşündü. Jay'e daha yakın olmak ve onun güvenini kazanmak için de böyle bir karar aldı. Jungwon Cedric'in sözüyle hemen hareketlendi.
" Ohhh, özür dilerim hemen çıkıyorum." dedi ve gevşettiği ayakkabıların tam giyip kalkmayan çalıştı ama Jay'in " Dur Jungwon!" demesiyle olduğu yerde durdu. Gözleri önce Cedric ile sonra da Jay ile buluştu. Bir sorun çıkmasından korkucaktı ki
" Prens hazretleri sorun değil dışarıda beklerim." dedi ve masum bir gülüşle tekrar ayağa kalkmaya çalıştı ama Jay onu bir defa daha tuttu." Hayır dur dedim sana." Jungwon bu sefer olduğu yerde durdu ve yerine oturdu. Cedric baktı ve sinirli yüz hatlarıyla karşılaşınca yanlış yaptığını düşüp "Ama Prens hazretleri siz de hasta olacaksınız." dedi. Jay Jungwon'un oturduğuna emin olunca Cedric'e baktı. Cedric'in söylediği bu sözden fazlasıyla rahatsız olmuştu. " Sen kim olduğunu sanıyorsun da benim adıma kararlar veriyorsun?" Cedric bir an yüzündeki sinirli yüz ifadesinin silip yalancı bir gülümsemeyle "Aman efendim, ben sizi düşündüğüm için söyledim. Bir yanlışım olduysa lütfen bağışlayın." dedi ve ellerini önünde birleştirip Prensin affına sığındı. Jay Cedric'in bu tavrından çok fazla kuşkulanmıştı, sarayda Jungwon ile en çok o konusuydu ama şuan onun hakkında neden böyle bir şey yapıyordu ki? " Sen Prens'in karşısında karar verme cesaretinde bulunmaya nasıl cüret edersin?" Jay Jungwon'u savunduğunu belli etmemek için böyle bir söyledi. " Prens hazretleri bağış-" Jay sözünü bitiremesine dahi müsade etmeden " İn arabadan! Sen yürüyerek geleceksin." dedi. Cedric içten içe mahvoluyordu ve öfke ile dolup taşıyordu." Peki efendim." dedi ve arabadan inmek için yerinde kalktı ve kapıyı yöneldi Cedric. Arabadan inerken hafifçe başını geriye doğru çevirip Jungwon'a baktı. Jungwon Her şey benim yüzümden oldu, şimdi ne yapacağım ben.  Diye düşündü Cedric'in bakışları üzerine.

" Doktor sende in ve dışardaki atlardan birine bin." Jay'in amacı Jungwon ile yalnız kalmaktı. " Emredersiniz Prens hazretleri." dedi doktor ve oda dışarı çıktı. Jay iyice yerine oturdu ve " Arabayı sürebilirsiniz." diye seslendi. Jay'in komutuyla araba tekrar hareket etmeye başladı ama bu sefer arabada sadece Jungwon ve Jay kalmıştı.

Jungwon hapşırıatına engel olamıyordu. Soğuk onu çok etkilemişti. "Efendim Cedric haklı, size hastalığımı bulaştırabilirim." Jungwon arabadan inemek istiyordu ama hastalığını Jay'e bulaştırmamak için değil Cedric için. Cedric'in sinirinden çok korkuyordu.
" Jay." Dedi Jay bir anda. Jungwon bir şey anlamadığını belki etmek için kafasını salladı ve Jay'e baktı." Jay de bana. Bunu sana daha kaç defa söylemem gerek." diye düzeltti Jay. Ona ismiyle hitap etmesini istiyordu ama Jungwon buna bir türlü alışamıyordu.

prophecy - jaywon (Tamamlandı)angtsWhere stories live. Discover now