Aşk.

2.2K 127 20
                                    

İyi okumalar. Desteğinizi bekliyorum. Multi: Eslinanın elbisesi ve saçları. İsterseniz müziği dinlersiniz ama yemekten sonra..

Sabırla Oğuzun ağaçtan inmesini bekleyerek yerimde kımıldandım. Evet şuan Oğuz koca bir ağacın üstünde.

Egemen ise akşam ki yemek için bir şeyler yapacakmış. Ha söylemeyi unuttum değil mi. Akşam Seymenler ile aile yemeğimiz var.

Aslında bu iyi ama sarı maymunun gelme ihtimali kötü. Zira midem onları görmeye kesinlikle alışkın değil.

Ki ben midesine düşkün bi insanım. Bunları bir kenara bırakarak Oğuza döndüm.

"Ya yeter Allah Aşkına. Bittim burda hem sen orda ne yapıyorsun çakma bad boy'um ? "

" Çirkin güzeli burda biraz havalanıyorum. Görmüyorsunuz ne yaptığımı. Ağaç ev yapıyorum. Ve bitmek üzere hem ilinsu da severdi" dediğinde gözlerim doldu.

O adi pisliğin onu öpmesi fikri gerçekten iğrençti. Bunuda ona ödenecektim tabiki.

"Hey çirkin güzeli sakın ağlama. Hem bak ilini bulduğumuzda oda bu eve gelecek ve sevecek."dedi.

Gülümseyerek kafamı salladım ve onu izledim. Hadi bakalım Oğuzum göster kendini.

****

Üstüme bir kez daha baktım. Evet gayet güzel olmuşum. Elbisem güzel ve saçlarım ona uymuş.

Aynaya son bir kez daha bakıp aşağıya indim. Herkez hazır. Yavaşça merdivenlerden indiğimde annem beni gördü.

"Kızım bu ne güzellik. Maşallah. Bu gidişle seni kaptırıcaz" dedi annem.

Ona gülerek sarılırken arkadan bir çift kol beni kendine çekti. Ahh Egemen.

"Erkek dövmem lazım. Başta da şu Oğuz " diye söylendiğinde karnına sahte bir yumruk attım.

" Ahh Eslina " diye inlediğinde geri çekildim.

" Egemen kardeşim aşkım benim saçmalama" dedim.

Ardından Oğuz beni elimden tutarak kendi etrafımda döndürdü. Tabiki ıslık çalmayıda ihmal etmemişti.

Daha sonra ise dudağımdan öptü. Sanırım bu gerizekalıyı uyarmalıyım. Çünkü ailemin önünde bu hiç hoş olmuyor.

Yinede bozuntuya vermeyerek ayak uydurdum.

"Ağzına kamyon sürdüğüm bir daha onu öpersen bak bakalım seni ben nasıl öperim" diyen Egemene minnet dolu bir bakış attım.

"Neyse hadi çıkalım"diyen Oğuzun arkasından yürüdük. Hadi bakalım bugün ne olacak.

****

Arabadan indiğimde ilk baharın serin havası tenime değerden ürperdim.

Annem babam önden ilerlerken ben Egemen ve Oğuz arasında Restauranta ilerledim.

İçeriye adım attığım gibi o kasvetli hava bedenimi esir aldı. Memnun olmuş bir gülümseme ile ilerlerken kadrajıma giren görüntü ile bir kez daha kusma isteği ile dolup taştım.

Sarı maymun hanım eli katile yemek yedirtiyordu. Cidden iğrenç bir tablo. Gözüm kız kardeşine kaydığında onunda onları iğrenerek izlediğini gördüm.

İşte şimdi bu kıza kanım kaynadı. Masaya yaklaştığımız da katilin ailesi ayağa kalktı.

Bir merhaba faslından sonra masaya oturduk ve iş konuşmaya başladık. Tabiki yemek sipariş etmeyi de unutmadık.

"Ee Eslina hanım proje teslimi ne zaman? " diye soran Ahmet beye kaydı bakışlarım.

" Salı günü efendim."dedim.

"Yiğitle çalışmak nasıl güzel mi? "

" Bilmem güzeldir her halde." dedim imayla. Ahmet bey ne dediğimi anlamadığını belli eden bir bakışla bakınca tekrar konuşma gereği duydum.

"Yani şöyleki Ahmet bey oğlunuzla şimdiye kadar hiç çalışma şansımız olmadı. Malum kendileri çok hayvan sever olduğu için sanırım şu aralar sarı bir maymuna bakıcılık yapıyor. "dedim.

Yanımda kendini gülmemek için zor tutan Egemen ve Oğuza çevirdim bakışlarımı.

" Öyle mi kusura bakma kızım." dedi Ahmet bey mahçup bir edayla.

"Sorun değil efendim zaten tamamlanmak üzere" dedim. Ardından hanım oğlu katile çevirdim bakışlarımı.

Sarı maymunun elinden tutmuş bir şekilde bize bakıyor. Sarı maymun ise neredeyse ağzına düştü düşecek bizi izliyor.

Gelen yemekler ile bu lanetli havadan kurtulup yemek yemeğe başladık.

Arada bakışlarım o ikisine kaysada belli etmedim. Sezine baktığımda sanki düşünceliydi. Aman bundan banane.

"Eslina yedinmi" diyen Oğuza dönüp başımı salladım. Bana gülümseyerek baktı.

"O halde biraz dışarı çıkalım mı canım? " diye sordu. Sanırım haklı.

" İzninizle Efendim " dedim ve ayağa kalktım. Egemene bir bakış attığımda hayır mayetinde kafasını salladı.

Oğuzun koluna girerek dışarı çıktım.

Karanlık hava ruhumu aydınlatırken etrafa göz gezdirdim.

" Sana benziyor"

Oğuzun dediği şeyi anlamayıp koca bir "Hıı" dedim.

"Katilin kardeşi sana benziyor" kaşlarım çatılırken bedenimi tamamiyle ona çevirdim.

"Ne demek sana benziyor?" dedim soğukça. Hayır yani şuradaki kolonu bana benzetseydi bu kadar ağrıma gitmezdi.

Hem ben sarışınım. Tamam ilinsu da esmerdi. Ama bu kız çok soğuk ve itici.

"Cidden benziyor özellikle gözleri tıpkı sen"

Evet bu doğru. Ama ben bu katilin kız kardeşine benzemek istemiyorum.

"Saçmalamayı kes oğuz" dedim kollarımı kendime sararak.

"Öyle olsun" dedi ve arkadan sarıldı. Üşümüştüm. Belki Oğuzun söyledikleri bedenimi Üşütmüştü.

Kendimi tamamiyle Oğuzun kollarına bıraktım. Sığınacak birine ihtiyacım var.

Aşk ne zor birşey. Unuttum sanırsın, hissetmezsin sanırsın, dayanabilirim sanırsın ama olmaz.

Ben düşüncelere dalmışken kulağıma gelen şarkı ile hemen Oğuzhan ayrıldım ve etrafıma baktım.

"Bana bir masal anlat baba içinde denizle balıklar, yağmurla Kar olsun güneşle kar"

Restaurantın arkasında kalan bölüme doğru yürüdükçe ses daha da arttı.

Bu şarkı ilinin en sevdiği şarkıydı. Çünkü ilin bu şarkıda babamızı hissediyordu.

Görüş alanıma giren yüzle şaşırdım ama belli etmedim. Sezin ellerini yüzüne kapatmış ağlıyor ve müziği mırıldanıyor.

Yiğit yanında yok malesef tek başına. Yanına gidip gitmemekte tereddüt etsemde gittim.

"Sezin" dedim başını kaldırıp baktı. Her ne kadar bu kızı sevmesemde yardıma ihtiyacı var şuan.

"Abla.... Özledim.... Özledim.... "dedi. Abla demesine şaşırsamda yanına gittim ve istemeyerek te olsa sarıldım.

"Şşşştttt ağlama" dedim.

Ama fayda etmedi. Ve tuhaf bir cümle kurdu.

"Ablam..... Özledim onları"

ACININ GEÇMİŞİ! *Geçmiş Serisi 1*Where stories live. Discover now