29. Bölüm: ¶ SENDEN KALAN •••

189 27 20
                                    

Sadece İnci...

"Tanıştığıma memnun oldum, İnci." Dedi tüm samimiyetiyle, sevgilisinin eski kız arkadaşı olduğumu bilse bu samimiyeti sürer mi? Sanmıyorum.

Bende memnun oldum diyemedim, zorlukla gülümseyip etkilenmemiş gibi yapmaya çalıştım. Yanımdan ayrılışını ve mutlulukla Savaşın yanına gidişini takip ettim. Savaşın gözleri Duruya bakarken içtenlikle gülüyordu, ikisine bakınca plan olmadan, gizli saklı kapalı kapılar ardına ihtiyaç duyulmadan, özgürce yaşanan, soluksuz bir aşk belirdi gözümde.

Bizim aksimize, çok güzeller... çok çooook güzel...

Duru; Saf, berrak, temiz, bulutsuz gökyüzü, pürüzsüz ten, karışık olmayan dil anlamına geliyormuş. Boyasız, orijinal olduğu her halinden belli olan kızıl turuncu, dolgun saçları, bem beyaz pürüzsüz teni üzerindeki kömür karası gözleri ve sakin akıcı konuşmasıyla ismini taşıyan oldukça hoş bir kız.

Anne ve babasını tebrik etmek lazım, bir isim bi insana ancak bu kadar yakışır. Savaşı sonsuza kadar benden almasına ek, Duygu'nun da sınıf arkadaşıymış ne güzel, sayesinde Duyguyla arkadaşlığımız başlamadan bitmiş oldu. Bir gün içinde iki mağlubiyet.

"Ne içersiniz?" Kaan misafirlerin isteklerini öğrendikten sonra Sarpla mutfağa gitti. İçerden gelen seslere bakılırsa bizim çılgın ikili yine atışıyor. Güzel anlaşmalarına, ayrı gayrı iş yapmamalarına karşın onlar kadar kavga eden yoktur. Sonuç olarak erkek dünyasına akıl sır ermez.

Çok geçmeden, Sarp ve Kaan mutfakla salon arasında mekik dokumaya başladı. Yeni tanıştığım onca insana ek gözde çiftimizle baş başa kaldım. Ne kadar uğraşırsam uğraşayım onları izlemekten kendimi alamadım, kıskanmıyorum, hayır tabi ki de kıskanmıyorum. Birbirlerine yakışan ve oldukça uyumlu görünen bir çifti neden kıskanayım, hatta Savaş adına sevindim, benim tutarsızlıklarımdan sonra böylesine mantıklı bir kız seçerek hayatının kararını vermiş.

Tebrikler Savaş! ömür boyu mutluluğu garantiledin.

Kalabalığın içinde dahil olabileceğim sohbet konusunu ararken kapının hemen yanında ayakta bekleyen Atilla'yla göz göze geldim. Kollarını göğsünde birleştirmiş ukala bakışlarla beni izliyordu. Bakışlarıyla el ele oturan Savaş ve Duruyu işaret etti.

Yapma Atilla, görmüyor musun içimde fırtınalar kopuyor.

Ani kararla yerimden kalkıp mutfağa yöneldim, kimse beni fark etmedi bir kişi hariç, Atilla... Tam salondan çıkacakken yolumu kesti. Çimen yeşili gözlerini gözlerime kenetleyip keyifle konuştu.

"Nereye?" omuzuma dokunup fısıltıyla, "Banyoda ağlayacak mısın? İçim parçalandı bu kadar üzülme." Dedi.

Dokunuşundan kurtulup Atilla'yı kenara ittirdim.

"Saçmalama, bitmiş gitmiş şey için niye üzüleyim. Mutfağa gidiyorum Sarp'a yardım edeceğim."

Başını sallayıp kenara çekildi, mutfağa ulaşana kadar bütün koridor boyunca peşimde yürüdü.

"İnci'nin yüzünü gördün mü? Çok bozuldu."

"Ben bile şok geçirdim kız ne yapsın herif resmen benim salakla oyun oynadı. Şerefsiz."

"Ama kız çok güzel yani Savaş'a bravo madalya takacağım artık. Herif bütün güzel kızları kandırmayı başarıyor. Sanırım, Duru şimdiye kadarkilerin içinde en güzeli." Kaan cephesinden Savaşa yönelen övgüler midemi bulandırdı. Erkekler bu kadar iğrenç olduğunuza inanamıyorum.

"Kaan benim burada ciğerim yanıyor sen bana gelmiş kızdan bahsediyorsun. Tamam lan güzel kız anladık."

İkisinin konuşması Atilla'nın öksürüğü ile bölündü.

UR SERİSİ		~ İNCİ.. (Karamel Düşler - Düzenlememiş Tam Hali)Where stories live. Discover now