8.Bölüm: ¶ANI YAŞA••

332 68 18
                                    


İlk öpücük..

İlk öpücüğümüz, farklıydı..

Çok farklı.



Kendime dahi itiraf edemediğim duygularımı onu öperek taçlandırmıştım.

Tamamıyla Savaşın öpücüğüne kapılmışken, zihnimde beliren şimşekle gerçek dünyaya döndüm.



Ne yapıyordum ben? Yutkunarak ondan uzaklaştım.

Üstelemedi, sadece beni izledi.


Zaman zaman bal rengi gözlerinin gerisinden aklından neler geçtiğini okumaya çalıştım, ancak hiç bir şey söylemiyor, yüzündeki hiç bir mimik hareket dahi etmiyordu.

Sadece dikkatle beni izliyordu.



Acaba öpücüğüm kötü müydü?



Uzun süren sessizliği ben bozdum.


"Geri dönelim mi? Bizi merak etmişlerdir." Dedim.

Adım atıp yürümeye başladığımda ayağımın sızlamasıyla irkildim. Önümde diz çöküp bir süre ayaklarımın altına baktı, ardından terliklerini çıkarıp bana giydirdi.



" Benim ayaklarım yara oldu zaten boşuna seninkiler yara olmasın."


"Bir şey olmaz merak etme yakındayız zaten hemen ilerisi." Diyerek gitmemiz gereken yeri işaret etti.



Gerçekten de plaja çok yakındık. Saatlerdir deliler gibi koşuşturduğuma inanamıyorum. Plaja doğru yavaş adımlarla yürüdük, aslında hızlıca gidip az önce yaşananlardan uzaklaşmak istiyordum, ancak terlik o kadar büyük geliyordu ki zaman zaman ayağımda çıkıveriyordu.



Bu halime uzun uzun güldü.


"Ayakların kaç numara?"

"36"


"36 Numara yetişkin ayakkabısı var mı?" dalga geçiyordu.


Gülerken kıvrılan dudaklarına hayran hayran baktığımı fark ettiğimde daha hızlı yürümeye başladım. İnşallah fark etmemiştir. Hızlandıkça daha çok tökezliyor, düşecek gibi oluyordum.



Düşecek gibi olduğum anlardan birinde beni kucaklayıverdi.


"Ne yapıyorsun! Bıraksana beni geldik zaten. Yürüyebiliyorum."


Kurtulma çabalarım boşunaydı,


" Plaja çok yaklaştık ,İnsanlar görecek yanlış anlayacak bizi."

"Neden? Kaan seni denizde kucaklarken kimse yanlış anlamıyordu. Şimdi beni mi yanlış anlayacaklar "

" Ne alakası var o benim arkadaşım."


" Evet tabi arkadaşsınız, onu bu sabah tanıdığının farkında mısın."

"Neyse ne bırak beni, kendim yürüyebilirim." Dedim.


Diğerlerine yaklaştığımızda beni bıraktı. Kimse görmediği için biraz olsun rahatlamıştım.


Rüya beni gördüğünde çılgına döndü,


"Ne oldu böyle iyi misin?"


"Evet aradığımda açsaydınız daha iyi olacaktım." Deyip uzaklaştım. Tek arkadaşım Rüyaydı ve o yokluğumu fark etmemişti.


Kaan suyla ayağımın altını temizledi.


"Biraz çizilmiş bir kaç güne geçer, yine de bugün senin için bitmişe benziyor daha fazla ayakta durma" dedi.


Özenle yaralarımı sardı. İyi ki yanımdaydı en yakınlarımın bile beni umursamadığı bu günde, Kaan'ın varlığı bana çok iyi gelmişti.

Tişörtünü çıkarıp üzerime geçirdi.


"Sen burada otur."


"Çantamda yedek kıyafetim var, sen tişörtünü giy sonra senin yüzünden yandım diye kızarsın bana."

UR SERİSİ		~ İNCİ.. (Karamel Düşler - Düzenlememiş Tam Hali)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin