17.Bölüm: ¶ALEV ALEV ••

315 43 4
                                    

Ellerim
Yüzüm

Bacaklarımada mı sıçramıştı parçalar.

Koluma dikine saplanmış iri cam parçını gördüğümde bayılcağımı hissettim.

Belkide yapılacak en saçma şeyi yapıp, tek hamlede çekip çıkardım kolumdan.

Derin yarıktan, kanlar oluk oluk akarken, ağzımdan tek bir cümle dökülebildi.

"Çok fazla kan var Sarp."
Sarp eliyle yarayı kapattığında parmaklarının arasında ince ince kanlar süzülmeye devam etti.

Normalde kandan asla korkmam, ama içine düştüğüm bu durumda ne yapabilirdim ki?

Burnuma çalınan kan kokusuyla başım dönmeye başladı, peşine gelen titremelerime engel olamazken tüm sesler önce uğultu halini alıp, daha sonra yavaşça yok oldu.

Vücudumda beliren rahatlama hissine kendimi bıraktım. Duyduğum son ses,
Sarpın sesi oldu.

"SIÇIYIM! İNCİ AÇ GÖZLERİNİ!"

---

Gözlerimi açtığımda başımda hayatımın merkezinde olan iki adamın yüzünü gördüm. Yerimden doğrulmaya çalışırken Sarp beni durdurdu.

"Dur daha serumu bitmedi."
Dediğini dinleyip tekrar yatağa uzandım.

Zaten kalkacak mecalim de yoktu. Gözlerimi merakla Savaş'a çevirdim. Konuşmak için dudaklarını araladı ama hiç birşey diyemedi. Yanıma gelmek için attığı minik adımlarına rağmen yanıma da gelemedi. Göz ucuyla Sarpa baktı. Onun varlığından rahatsızlık duyduğunu anladım.

Gözlerimden süzülen bir kaç damla yaşı silme görevi Sarp'a düştü.
"Ağlama, bak iyisin panik atak geçirmişsin. Koluna ,yüzüne ve göğsüne dikiş attılar. Diğer yerlerede pansuman yaptılar."

Dikiş mi diğer yerler mi o kadar çok fazla mıydı? Merakla başımı vücuduma çevirdim.bacağımda irili ufaklı yaklaşık on tane pansuman vardı. Elimin üzerini tamemen sargıya almışlardı, açıkta kalan parmaklarımla yüzüme dokundum. Hemen elmacık kemiğimin üzerindeki pansuman, parmaklarım değdiğinde bile çok acımıştı. Kolumu hiç söylemiyorum bile onun acısını hissetmek için dokunmama gerek bile yoktu.

Bakışlarımı göğsüme indirip üzerimde serili olan çarşafı yavaşça kaldırdım. Göğüs ucumun biraz yukarısında boylu boyunca duran sargıya baktım. Sütyen giymediğim için kendime küfür ederken, bundan sonra Savaşı dinleyeceğime dair kendime söz verdim.

Örtüyü üzerime serdiğimde umarım dikiş atılırken beni görmemişlerdir diye dua ettim.

Hüzünle bakışlarımı cama çevirdiğim sırada Sarp araya girdi.
"üzülme bak izleri kalmazmış öyle dedi doktor. Belki göğsündeki kalabilirmiş ama orasıda görünmüyor zaten. Üzme kendini artık." Yanıma gelip alnımı öptüğünde kaşındaki yarığı fark ettim.

Gözlerimden peşi sıra yaşlar süzülmeye başladı. Hepsi benim yüzümden olmuştu.

Bakışlarımı savaş'a çeviremiyordum bile, kim bilir aklından neler geçiyordu? Yapma dediği herşeyi bi gün içinde yaptım. Büyük olasılıkla benden nefret ediyordur.

Kaan'ın odaya gelmesiyle gözler benim üzerimden sonunda başkasına çevrildi.
"Sarp çıkış işlemlerini yapıcam, nüfus cüzdanını versene."

Beni gördüğünde gülümsedi.
"Sonunda uyanmışsın, çok korktuk ama iyisin."
Tüm iyi dileklerine gülümseyebildim sadece, odada sesim yankılansın istemiyordum. Kaybolmak ve hiç olmamış olmayı diliyordum.

UR SERİSİ		~ İNCİ.. (Karamel Düşler - Düzenlememiş Tam Hali)Where stories live. Discover now