Ufak Detaylar (IV)

Start from the beginning
                                    

                   9 boynunu geriye doğru gerdi ve yüzünü göğsüne yaslayan Nova'ya baktı. "Karanlıktan bu kadar korkacak bir şey yok. Daha önce defalarca karanlıkta kalmışsındır."

                   "Güvende hissettiğim alanlarda, evet." diye fısıldadı Nova. "Ama böyleyken..." birkaç saniye durakladı ve daralan nefesini kontrol etmeye çalıştı. "Böyleyken kasılmalar ve nefes," diye kekeledi.

                   9, Nova'nın titrediğini hissedebiliyordu. "Panik atak geçiriyorsun."

                 "Ah, cidden mi?" diye alay edercesine sordu Nova.

                 "İçeri gireli daha on dakika bile olmadı,"

                   Nova'dan zoraki ve kısa bir gülüş sesi yükseldi. "Çünkü çok daha önce başladı ve ben," parmakları, 9'un gömleğinin yakalarını sıkıca kavradı, "Şu an en yoğun," boğulma hissi, daha fazla konuşmasına izin vermedi. Odadaki karanlık ağzından girip kalbine yayılıyor, onu öldürüyor gibi hissediyordu. Başını kaldırmayı ve 9'dan uzaklaşmayı denedi fakat vücudu boşluktaymış gibi sallanıyordu. Başı tekrar 9'un göğsüne düştü. Kontrolünü kaybetme korkusu, onu daha da panikletti. "Bunu çözene kadar," diye kekeledi ve kasılan parmaklarının ağrısının yavaş yavaş artışını hissetti.

                  9, nasıl bir tepki vereceğini bilemeden, birkaç saniye öylece durdu. Nova'nın durumu daha da kötüye giderken, ellerini Nova'nın sırtına koydu. "Bu sadece bir atak. Ölmüyorsun ya da kalp krizi geçirmiyorsun." diye fısıldadı. Keşişler, ona tek başına panik atağa karşı kontrolünü nasıl kazanacağını öğretmişti. Bu bilgilere bugüne kadar hiç ihtiyacı olmamıştı fakat Nova'nın durumu düzelmeden kendi durumunu da düzeltemezdi. Nova'yı olduğu gibi bırakıp yapması gerekenleri yapmak da bir seçenekti ama 9 bunu seçmedi. Nova'nın sırtını kısa aralıklarla okşamaya devam etti. "Yaşça nefes al ve alt karnına ver. Kalp atışını düzeltmenin en iyi yolu bu."

                 Nova, 9'un dediğini yaptı. İlk başta hiç umudu olmasa da işe yaramaya başlamıştı. Sırtının okşanması da dikkatinin dağılmasını sağlamış, güven duygunu tetiklemişti. 9'un gömlek yakalarını kavrayan parmakları gevşeyecek kadar sakinleşti. Ter yüzünden nemlenen vücudunun üşüdüğünü hissedip ürperdi ve geri çekildi. İlk kez bir atağı uzun dakikalar geçmeden, ilk tetiklenmede atlatmayı başarmıştı. Geri çekildi ve 9'un karanlıktaki yüzünü görmeye çalıştı.

                 9, bir adım geri çekildi ve Nova'dan uzaklaştı. Yere düşen telefonu eğilip aldı ve Nova'nın eline tutuşturdu. "Arabana bin ve güvende olacağın bir yere git." Yüzünde buruk bir ifade beliren Nova'nın yanından geçip odadan çıktı.

                "Hey!"

               9, Nova'nın hızla odadan çıkışını ve arkasından ilerlerken çıkarttığı adım seslerini duydu.

                "Beni burada yalnız bırakama!"

                9 durdu ve arkasını döndü. Nova'da aynı anda durmuş, yüzüne bakıyordu. "Elinde ışık var. Dışarı çık ve arabana binip,"

               "Peki, ya sen? Burada mı kalacaksın?"

               "Yapmam gerekenler var."

              "Yaralısın." Nova, 9'a doğru yavaşça adımladı. "Bir yere gitmiyorum; en azından iyi olduğuna emin olana kadar." 9 ile arasında bir adımlık mesafe kala durdu ve ekledi: "Ben de pek iyi sayılmam zaten."

                9, derin bir nefes aldı. Bugün ikinci kez birinin ve aynı kişinin karşısında insani tepkiler sergiliyordu. "İyi olduğumdan emin olunca buradan gidiyorsun." dedi, soğuk bir ses tonuyla ve koridor sonundaki aşağı inen merdivenlere doğru ilerledi.

8,9,3/Yakuza -I- (GxG)Where stories live. Discover now