16. Korkaksın!

244 28 65
                                    

Merhaba yeni bölüm ile geldim. Umarım iyisinizdir. Çok uzatmadan sizi yeni bölüme doğru alalım. Hoşça kalın :) 

🥊

Sabah erken saatte kalkıp mekâna doğru yol aldım. Aklımda bir sürü soru vardı ama cevapları bende değildi. Cevapsız sorulardan da nefret ederdim. Beynimde bir enkaz vardı ve ben altında kaybolup gidiyordum. Hayatım boyunca cevapsız sorulardan kaçan ben şimdi tam ortasındaydım. Peki bu soru işaretlerimi giderecek olan kimdi?

"Hoş geldin abla." Diye karşıladı beni Mehmet.

Buradan sorumlu olanlardan bir tanesiydi. Kaybolan giden hayatında kendini bulmaya çalışan bir çocuktu ve benden küçüktü. Hep güler yüzlüydü. Bir kere bile somurturken görmemiş olabilirdim onu.

"Bu saatte ne işin var be olum burada."

"İşimiz bu abla. Asıl senin ne işin var burada. Sen bu saatlerde gelmezsin buraya."

"Benim de işim bu. Neyse al şunu," bir miktar para uzattım. "Bir şeyler al. Kahvaltı yapmadım. Biraz antrenman yaptıktan sonra beraber yeriz."

"Koy onu cebine abla. Ben alırım bir şeyler." Suratına dik dik baktıktan sonra çekinerek de olsa elimdeki parayı aldı. Benden fazlasıyla çekinirlerdi.

Birisini girişlere bakması için yönlendirdikten sonra ortadan kayboldu. Buradaki boksörler arka kapıdan girerlerdi. Bu yüzden arka kapıdan sorumlu olanlar vardı başka birileri girmesin diye.

İçeriye girdikten sonra çantayı kenara atıp eşofman üstümü çıkarttım ve sahaya doğru ilerledim. Birkaç ısınma hareketinden sonra boks torbası ile alıştırma yapmaya başladım.

O adam kimdi? Neden benim için ortaya atladı? Benim yüzümden neden yaralandı? Ben mi fazla kafamda kuruyordum yoksa o adamın benimle bir ilgisi mi vardı?

Öz'e sorduğumda 'zamanı geldiğinde öğrenirsin' demişti. Tam zamanı değil miydi?

Öz benden hiçbir şey saklamazdı. Sakladıkları da çoğunlukla benim iyiliğim için olduğunu söylerdi. İnanmam gerekiyordu ama şu anki bu durum inancımın önüne geçiyordu. Öz benden bir şey saklar mıydı?

Eminim şu an bunu sorguladığımı bilse benimle uzun bir zaman konuşmayabilirdi. Onun için güven çok önemliydi. Benim için de öyle lakin ben sorgulayan da birisiydim. En ufak hareket güvenimi sorgulardı. Ama bu Öz'dü değil mi. Ne yaparsa yapsın nedenleri vardı ve var olmalıydı.

Ne düşünmeye çalışırsam çalışayım aklım hep o adamdaydı. İsmini bilmediğim ama soru işaretlerimin nedeni olan adam. Kimsin sen?

Arkamda bir hareketlilik sezdiğim için hızlı ve çevik hareketle kolundan tutup elimi boynuna dayadım. Bir anlık dalgınlıkla da şu an onu boğuyordum. Koluma birkaç kere vurduktan sonra bunun Mehmet olduğunu anladım.

"Abla sakin." Öksürüklerinin arasında konuşmaya çalışıyordu.

"Pardon biraz dalmışım. Sen de ne o arkamdan sessiz sessiz yaklaşıyorsun."

"Abla şarkı söyleyerek geldim bilmem farkında mısın? Telefonun çalıyordu duymadığını fark edince dokunmak için de elimi kaldırdım. Sağ olasın bir yerime sokmadığın kaldı kolumu."

Sözlerine sadece gülerek karşılık veriyordum.

"Tamam sen geç ben bakayım kim aradı diye."

"Kim arayacak Öz abi aramıştır. Malum sabahın köründe sen buraya gelmezsin ya."

RAUNDTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon