18. Güvendik

186 22 48
                                    

Yorum yaparsanız çok mutlu olurum :) Oy vermeyi de unutmayın. Hepinizi öpüyorum. Hoşça kalın <3

🥊

GEÇMİŞ

Aynı sokakta oturmuş bekliyordum. Neyi beklediğimi bilmeden, kimi beklediğimi bilmeden bekliyordum. Hava esiyordu ama benim içim yanıyordu. Havanın serinliğine tezat bir şekilde her yanım yanıyordu.

Olduğum yerden kalkıp sokağın başına çıktım. Buradan çok fazla insan geçmezdi. Tenha bir yerdi çünkü. Burada kalanlar da genelde evden çıkmayan, sosyal hayatı olmayan insanlar oturuyordu.

Sokağın başına gelince rüzgar daha sert bir şekilde esmeye başladı. Sanki içimdeki yangını söndürmek istercesine vücudumun her yerinde gezindi.

Küçük vücudum, minik ayaklarım ile yolun ortasında oturdum. Artık ben buraya mı aittim? Ait olmak istemediğim yerdi burası. Hayatımda hiç bu kadar korkmadığım yerde her şeyimi alıp gitmişti bu ıssız sokak.

Bacaklarıma baktığımda kurumuş kanı görmemle yüzümdeki acı daha da derinleşti. Elime tükürüp kanı silmeye çalıştım. Kurumuş olduğu için silinmesi zordu.

Kırık aynanın karşısına geçip bedenime baktım. Üstümde yırtık, kalplerle dolu ve kanlar içinde tişörtüm. Altımda kanlı bir şort ve ayağımda fazlaca yıpranmış ayakkabılarım.

Aslında tanıdık olan şimdi ise fazlasıyla benliğimden uzaklaşmış bedenime bakıyordum. Ağlamak istiyordum ama onu o gün, orada bırakmıştım. Artık ağlamayacak kadar serttim.

O gün olanları çokça düşündüm. Bedenime dokunan tanımadığım bir el. Sevmek için dokunmadığı yüzünden belli oluyordu. Korkuyordum, bağırıyordum ve ağlıyordum. Kimse duymuyordu. Sanki o gün bütün dünya sağır olmuştu. Kimse görmemişti.

Aynanın karşısındaki bedenime son bir kez daha baktım. Kırık olan aynadaki her bir parça başka parçalarımı gösteriyordu. Ben de bu ayna gibi kırıktım. Kırık olan bir şey toplanır mıydı?

Aynanın önünden ayrılıp o yere gittim. Çöplüğün oldu yere. Ait olduğum yere. Oraya sakladığım ayımı elime aldım.

"Sen de korktun değil mi Dost?" Cevap vermedi demek ki o da çok korkmuştu.

Tekrar sokağın başına geldiğimde beni gören bir araba durmuştu. Dost korkmasın diye onu arkama saklamıştım. Ne de olsa ben ondan büyüktüm ve başıma gelecek en kötü şey de başıma gelmişti.

Arabadan inen adama sert olmaya çabaladığım sinirli surat ifademle dik dik baktım. İçimden şu anki halime gülsem de dışarıya yansıtmadım ve gülen tarafımın ağzını kapattım.

"Merhaba" benim boyuma gelebilmek için eğilmişti. Elini uzattı ve tutmamı bekledi. Ama tutmayacaktım.

"Bu soğukta ne yapıyorsun burada?" sorusunu görmezden geldim ve cevap vermedim.

Yerinden doğrulup üstündeki ceketi çıkarttı. Bu hareketi beni korkuttuğu için geriye birkaç adım attım.

"Sakin ol, korkma. Sana zarar vermeyeceğim. Burası çok soğuk olduğu için şimdi sana ceketimi vereceğim. Şu anki halinden daha sıcak tutar seni."

Üstüme ceketini koyup bekledi. Kaskatı kesilmiştim. Korkuyordum ama o, öteki adama benzemiyordu. O babama benzemiyordu.

"Kendimi tanıtmadım. Ben Öz. Seni burada yalnız görünce sana eşlik etmek istedim."

RAUNDUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum