''Bozuktur ya. Sanmam ki hamile olasın.'' Kudret ortamda ciddiyet kalıbı içinde olan tek kişiydi. Düşünceli tavırları beni kuşkulandırmaya başlamıştı ve gözlerinde de hafif bir nem var gibiydi. ''Hamileysem ya?'' dedim titrek sesimle. Masayı izleyen gözleri ışık hızında beni buldu. Efsun'un sarıldığım bedeni daha da sertleşirken Asiye'nin itici kıkırtısı, Cansel'in kafasına attığı tokatla kesildi. Niye herkes birbirine tokat atıyordu bu evde?

''Şüphen mi var?'' Kudret kuşku dolu gözlerini üstümde tutarken kendimi sorguda hissediyordum. Damağım kurumuştu ve halsizlik tüm bedenime yayılmıştı. ''Olmasın mı?'' dedim yüzüne dikkatle baktığım sıra. Dudaklarını büzüp bir müddet düşündü. ''Ne zaman regl olacaksın?'' sorusuna kafa yanarken düz düz izledim yüzünü. ''Yakın zamanda oldun mu?'' tekrar bir soru daha yönlendirmesiyle kafamı geriye atıp soluklandım. ''Olmadım. ''

''Kız uygulama neyin bir şey yok mu telefonunda? Aç da bak hele.'' Cansel aceleci tavrıyla telefonumu bulup elime tutuşturdu. Halsizlik içinde tuşları açıp uygulamaya girdim. ''Dokuz gün gecikmişim ya.'' Dedim ilk başta anlamayarak. ''Dokuz günlük mü bebek yani?'' deyip Kudret'e baktığım an .... İşte o an benim yaşam fonksiyonları bir sekteye uğramadı değildi.

''Ben teyze olmaya hazır değilim.'' Efsun'un ciğerleri yakan sesi İrem ve Cansel'i de koroya katarken Asiye, Kudret ve ben tepkisiz duruyorduk. ''Bu şimdi girdi mi yani?'' dedi Kudret anlamayarak. ''Nereye?'' dediğimde mala bakar gibi bakması biraz kırıcıydı doğrusu. ''Yeni yıla. Bu kız mal amına koyayım.'' Asiye gülerken diğerleri de gülecek gibiydi ama hatır meselesi deyip tutmuş bulunmuşlardı kendilerini. ''Sana işte, konuşturma beni kötü kötü.'' Kudret ters ters yüzüme bakıyordu. Ulan Kudret ben seni paralardım da dua et şu anda beyin hücrelerim ölüydü. ''Kim bana girdi mi ya? Ne diyorsunuz?'' bu sefer Efsun'dan bir darbe aldığımda onu da iterek yanımdan kovdum. Sahte arkadaşlara karnım toktu benim. İnsan arkadaşım dediğine vurmazdı bir kere.

''Sana giren girmiş zaten.'' Asiye yine kendi kendine konuşup kıkır kıkır gülüyordu. İlk defa ciddi bir tavırla yüzüne dönüp baktım. ''Kendinle karıştırdın herhal. Bolu tüneline dönmüşsün hala konuşuyorsun, hiç yakıştıramadım şahsen.''

''Ya biliyoruz onu, cinsel birliktelik oldu arada. Bi et ete vurdu, birilerinin teri birilerinin teninde hayat buldu. Fakat konumuz bu değil arkadaşlar. Girebilir, girdiği yerden çıkabilir de önemli olan tohumlamadır.'' İrem konuyu değiştirip farklı bir bakış açısı kazandırmıştı hepimize. Fakat bana toprak muamelesi yapılması hoş muydu? ''Ne anlatıyorsun sen ne? Domates mi ekiyoruz? Bu kızın karnının içinde beş dönüm arazi mi var? Tohumdan kastın nedir?'' Efsun aşkım da benim gibi tecrübesiz ve fevriydi. Tohumlamayı ben anlamıştım ama Efsun buna hazır değildi. ''Döl.'' Dedi Asiye. Efsun bana anlamaz bir bakış attı. ''Döl neydi ya?" deyişiyle elimde olmadan güldüm. Ulan...bir insanın cinsellikten bu kadar uzak olması normal değildi. Affan abiye bir çıtlatmak lazımdı mevzuyu. Kız kurumuş kalmıştı. Cahildi anam.

''Of konuşturma, çocuk işte Efsun. Hani erkekten çıkar, kadının karnında hayat bulur ve bize yepyeni bir dünya açar ya. Hah... tam olarak o.'' İrem hevesli hevesli Efsun'a durumu izah etme derdindeyken benden cevap bekleyen diğerlerine kafamı belli belirsiz salladım. ''Dilin mi yok kızım? '' Cansel kolumu tutup kendine çevirdi. ''Bana bak, bu adam girdi cennetine girmesine okey. Ama o cennete bir şeyler bıraktı mı?'' kafamı yine belli belirsiz salladım.

''En son sevişmemizden bir önceki sevişmede içime ılık ılık akıverdi sanırım.'' Yağız'la hiç beklemediğimiz bir ortamda birbirimize karşı gelemeyip sevişmiş bulunmuştuk. O kadar dalgın ve güzdl bir gündü ki bizim için, prezervatif var sanıp rahatça işini görmüştü. Sonra fark ettiğimizde de iş işten geçmedi deyip koşa koşa akşamın kör vaktinde ertesi gün hapı almıştık. Hapı titrek ellerimle dudağıma atmıştım ama o kadar stresliydim ki yutmuş muydum yutmamış mıydım fark edememiştim.

POLİSLE BAŞI DERTTE( TAMAMLANDI) Where stories live. Discover now