8.Bölüm: ¶ANI YAŞA••

En başından başla
                                    


" Şimdi getiririm ben, o zamana kadar böyle dur."


Kaan arabaya gidemeden Savaş elinde çantamla geldi.


Kendi çantasıymışçasına açıp içinde giyebileceğim bir şeyler bulmaya çalıştı.


"Ben alırım sen zahmet etme." çantamı hızla elinden çektim.

Tüm özelimi görmemiş olmasını umut ederek baktım çantamın içine, ama boşunaydı her şeyimi görmüştü. Utancımdan kıp kırmızı oldum. Krem rengi, askılı, triko elbisemi giydim hemen. Sanki böyle yaptığımda beni görmeyecekmiş gibi.


Savaş sürekli yakınımda durmaya çalışsa da, ondan olabildiğince uzak duruyordum. Az önce olanları unutmam mümkün değildi elbette, unutmak istiyor muyum onu da bilmiyorum ama düşünmeden yaptığım hareketlerin sonuçlarını çok iyi görmüştüm. Artık sakin ve mantıklı hareket etmeliydim.


Plajda tek başıma otururken kaçamak bakışlarla Savaşı izledim. Denizden yeni çıkmıştı, bugün vücuduna ilk kez dikkat ettiğimi fark ettim. Kaan kadar kaslı olmasa da gayet şekilliydi vücudu. Mermer beyazı teni hemen dikkat çekiyordu. Az ilerisinde duran havluyla önce vücudunu sonra saçlarını kuruladı. Onu izlerken nefesimi tuttuğumu fark ettim, ne yapıyorum ben diye kafamı sağa sola sallayıp kendime gelmeye çalıştım.


Aramızdaki mesafeye rağmen beni fark etmesi uzun sürmedi, gülümseyerek göz kırptı, onun bu çapkın gülümsemesine yüzümü ellerimle kapatıp istemsizce kıkırdayarak cevap verdim. Gerçekten çok yakışıklıydı. Tekrardan ona bakmak için bakışlarımı çevirdiğimde yanında tanımadığım iki tane kız gördüm. Plaja da ilk kez gördüğüm bu kızlar çok fazla güzellerdi, bi o kadarda seksi. Az sonra yanlarına Kaan'ın da gelmesiyle dördü koyu bi sohbete girdiler.



Kaan sürekli espriler yapıp ilk kez gördüğü bu kızları inanılmaz derecede mutlu ediyordu. İçten içe bana ait olduğunu hissettiğim iki erkeği kıskandım. Onlar sohbetlerini ederken Rüya'nın yanıma gelmesiyle düşüncelerimden uzaklaştım. Bugünle ilgili konuşmak istiyordu, tekrardan gerilmeyeyse hiç niyetim yoktu.


"Sonra konuşalım mı? Bugünün tadını çıkaralım, baksana birlikte hiç eğlenemedik bile." Dedim



"Tamam hadi gel birlikte biraz yüzelim." Dedi.


Bu kez akıllanmıştım, her ihtimale karşı deniz ayakkabılarımı giymeyi ihmal etmedim. Rüyayla el ele denize kadar yürüdük. Tuzlu su yaralarımı biraz yaksa da hiç umursamadım deniz oldukça güzeldi. Plajdan yükselen müzik ve dalgaların sesine kahkahalarımızla eşlik ettik.

Hemen yanımızda deniz voleybolu oynayan arkadaş grubunu, imrene imrene onları izlediğimizi fark etmiş olacaklar ki bizi de davet ettiler. Büyük bir mutlulukla kabul ettik. Uzun süren voleybolda sonra oldukça bitkin düştüm, hiç kurulanmadan havlumun üzerine uzanıverdim, hafiften esmeye başlayan rüzgar vücuduma masaj yapıyor gibiydi.



Kendimi uykunun kollarına bıraktım.



Gözlerimi açtığımda batmaya başlayan güneşin deniz kızıla boyadığını gördüm. Bu tabloyu uzun uzun izleyebilirdim. Hemen sağ yanımda Rüya hâla mışıl mışıl uyuyordu. Ayağa kalkıp vücuduma yapışan kum taneciklerinin çırptım. Bu son uyku çok iyi gelmişti. Diğerlerini görmek umuduyla etrafıma bakındığımda denizde voleybol oynadığım arkadaşlarımla mangal yapmaya çalıştıklarını gördüm. Akşam yemeği hazırlıklarıydı bunlar, geçirdiğimiz güzel gün maalesef bitiyordu.



"Kolay gelsin, yardım ister misin?"



" A.. prensesim sen uykundan kalkmasaydın ben her şeyi hazırlar sihirli öpücüğümle uyandırmaya gelirdim."

UR SERİSİ		~ İNCİ.. (Karamel Düşler - Düzenlememiş Tam Hali)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin