5.Bölüm: ¶BAL KÖPÜĞÜ••

Start from the beginning
                                    

Onun bu sıcak kanlı ve sanki daha önce tanışmış olan iki arkadaşmışçasına konuşması beni şaşırttı. Zihnimde bu nazik teklifini nasıl cevaplamam gerektiğinin savaşını verirken, şaşkın halimi anlamış olacak ki,

" Böyle birden garip oldu sanırım. Savaş ben." dedi.

" Memnun oldum, İnci." Dedim.

Sonra konuşmamız içerisinde öğrendiğim kadarıyla Savaş'la, aynı bölümü okuyorduk, bir farkla o eğitiminin 2.senesindeydi. Zaman zaman bölümle zaman zamanda hocalarla ilgili uzun uzun konuştuk. Bana bölümün en zorlu hocalarının dersinden geçmem için yardım edeceğini bile söyledi.

Kendisiyle ilgili çok bir şey söylememiş olsa da aslen İstanbullu olduğunu, bölümü aile zoruyla okumak zorunda kaldığını aslında Tarih tutkunu olduğunu öğrendim.

" Gülüyorum diye yanlış anlama lütfen, ama Mimarlık ve Tarih çok farklı alanlar biraz keskin seçimde bulunmuşsun sanki."

Gülmeme gülüşüyle eşlik etti.

" Çok alakasız olduğunun bende farkındayım, ne yapayım bende Tarihi yapıları Mimari açıdan incelerim."

Sonra elini yanağına koyup derin derin yüzüme baktı.

Yüzünde kocaman gülümsemeyle,

"Şey gözlerini altında siyah siyah lekeler var. Tam buralarda."

Tarifinde maskaramın aktığını hemen anladım, aslında lavaboda temizlemiştim ama nemden yine akmış olmalıydı. Peçeteyle temizlemeye çalıştım.

Göz çukuruma değen parmağıyla donup kalırken, konuşurken akan rimelimi kibarca temizledi.

"Burada kaldı."

" Tamam şimdi geçti. "

"Teşekkür ederim."

Utançla bakışlarımı ellerime indirdim.

Sonra derin derin bakan gözlerine baktım, bal rengi köpük köpük bakan gözlerinden içime ürperti yayıldı, çok derin ve anlamlı bakıyordu.

Acaba ne düşünüyordu.

Konuşmamız boyunca geçen zamanı ne Savaş nede ben anlamıştım. Blok ders bitmişti, Rüya'nın aramasıyla bir buçuk saattir sohbet ettiğimiz farkına vardım. Kafeterya neredeyse öğle arasındaki kalabalıklığına ulaşmak üzereydi, arkadaşlarımın geleceğini anlayınca kibarca,

"İzninle ben kalkayım." Dedi.

Onun bu isteğini karşı çevirmedim.

Az ileride arkadaşlarının bulunduğu masaya gitti.

Savaşın masadan kalmasıyla kızların gelmesi bir oldu. Simge merakla,

" Kimdi o yakışıklı?" diye sordu.

"Adı Savaş, biraz önce tanıştık bana kahve ısmarladı."

Simge hayran hayran Savaş'a bakarken ona kızdım.

"SİMGE! Ayıp olacak ben gösteriyorum sanıp benden bilecek yapma şöyle!"

"Boş ver sen bu şaşkını şimdi, ne bu halin yağmurun altında mı bekledin, çok merak ettik seni."

"Öyle annemle konuşurken dalmışım ıslandım." Kekelememden ve soruyu geçiştirme çabalarımdan bir şeyler olduğunu anladı Rüya, yine de üstelemedi.

Kaçırdığım notları temize geçerken kızlarda derin bir sohbete koyuldu. Konu Mügeydi yine Tunç ile vakit geçirmek için bizim yanımıza gelmemiş. Derste de onunla oturmuş. Kızlar uzun uzun Mügeyi eleştiri yağmuruna tutarken bende onların sohbetine gülümseyerek eşlik edebildim.

UR SERİSİ		~ İNCİ.. (Karamel Düşler - Düzenlememiş Tam Hali)Where stories live. Discover now