Dünyanın En Uyumsuz Uyumluları

13.6K 794 1.1K
                                    

"O zaman tam şu an.." diye söze başladığımda merakla beni izlemiş ardından cümleyi bitirecek sözü söylediğimde ise seslice yutkunmuş boğazından hırıltılı bir ses fırlamıştı.

"..Yüzüne oturmamda bir sakınca yoktur umarım?"

Ateş gibi bakan gözleri üzerimden ayrılmazken kalçama ulaşan eliyle orayı beni inleyecek kadar sıktı. Eli amma ağırdı ama kabul edeyim ki bu hoşuma gidiyordu. Ve tam şu an altımda her an patlayacak saatli bir bomba vardı çünkü Taehyung az öncekinden çok daha durdurulamaz bakıyordu.

"Eğer.." üstün bir yavaşlıkla elini kalçamda gezdirirken zorla yutkundu ve sözüne devam etti. "Eğer yapmazsan seni bitiririm." sözü bittiği an bunu kanıtlamak istemiş gibi kalçama sert bir şaplak attı. Vücudum öne düşerken dudaklarım elmacık kemiklerine sürtündü. Tamam tek saatli bomba o değildi. Elim omzunda dururken sulanan gözlerimle tırnaklarımı oraya geçirdim.

"Ama ne yazık ki ben seni bitireceğim." dedim yüzüne yaramazca bakarken. Dudaklarını yalarken dışarı çıkardığı dilini ısırarak kısılan gözleriyle sessizce güldü. "Kimin biteceğini görelim mi o zaman?"

"Memnuniyetle." hemen ellerimi omzundan çekip doğruldum. Sert aletinin üstüne aniden oturduğumda tırnaklarını belime sapladı. Ne ara yeniden sertleşmişti? Tıslarken ordan kalkıp dizlerim üstünde ona arkamı döndüm. Bir elim bacağından diğeri yataktan destek alırken omzum üzerinden ona baktım. Kendisine sunduğum kalçama her an saldıracakmış gibi ağzı sulanarak bakıyordu. Saniyelik seğiren sol gözünü gördüğümde dudaklarımı dişledim. İlk defa olacaktı az önce olanlar gibi.

Ama utanmak yoktu.

Kalçamı yüzüne yaklaştırırken elleri hemen kalçamın iki yanını buldu. Beni hemen kendisine çektiğinde sağ yanağıma dudaklarını bastırdı. Dudaklarının soğukluğuyla titrek bir nefes aldım. Öptüğü yer dudaklarının aksine cayır cayır yanıyordu.

Diğer eli de diğer kalça yanağımı okşarken dudaklarını deliğime kapattığında beklemedim daha fazla. Dizlerine sıkıca tutunarak kalçalarımı dudaklarına bıraktım. İyiden iyiye beni kendine çekip yüzüne oturttuğunda titrek bir nefes verdim.

Deliğime kapanan dudaklarıyla inlerken bedenim yavaştan titremeye başladı. Başımı tekrar ona çevirdim. Görmem çok zordu. Sadece siyah dağınık saçlarını görüyordum. Bu görüntüyle zorlukla yutkundum. Hareket etmem için eliyle kasıklarıma vurup dilini deliğime sürttüğünde kasılarak inleyip hareket etmeye başladım. Deliğim dudaklarına sürtündükçe deliriyordum sanki. Ben onun yüzünü sürerken duyduğum boğuk mırıltıları kafayı yememe az kalırken başım öne düştü.

Yüzüm onun artık damarları çıkan aleti ile yakınken aklımdaki tilkilerle kalçamı ondan çekmeden sürtürek öne eğildim. Başımı yana çevirip yanağımı aletine sürtüğümde seğirirken bacakları yatakta sürtündü. Kasıklarımda duran eli orayı sıkarken alt dudağımı dişledim. Bir yandan kalçamı hareket ettirip diğer yandan aletine yanağımı sürterken attığım dil darbesi ile boğuk inlemesini ve altımda kıvranan ayaklarına şahit oldum. Ve bu çok hoşuma gitti.

"Senin de hoşuna gidiyor mu Taehyung?" ardından aletini öptüğümde yeniden seğirmesiyle kısıkça güldüm. Bir cevap veremiyordu çünkü deliğimi emmekle meşgüldü.

Birden deliğimde hissettiğim ısırıklarla acıyla inleyerek öne doğru irkildim. Kasıklarımdaki elleri kaçmamı engellerken tam orayı ısırmış ardından sanki sömürmek istermiş gibi dudaklarını kapatıp emmişti. Attığım zevk çığlığıyla başım öne düşmüş aletine yüzüm sürtünmüştü.

Boğazım kupkuru kalmıştı. Siktir, her durumda karşılık vermeyi biliyordu. Dilini daha sık kullanmaya başladığında gözlerim sulanmıştı. Ellerim titrerken dizlerine tırnaklarımı geçirdim. Zayıf bir sesle adını mırıldandım.

Stranded | Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin