Stranded | Taekook

Seni Kimse Benim Elimden Kurtaramaz

Heyoo ben geldim! Bölüm bekliyordunuz değil mi? Sizin için hemen yazdımm.

Her smutumsu sahnelerde yorum atmıyorsunuz ama ben merak ediyorum o yüzden yorumsuz bırakmayalım lütfenn

İyi okumalaaar!!!

_

"H-hayır söyleyebilirim. O-orası-"

"Taehyung zorlama kendini. Tamam sonra istersen söylersin hadi gide-" tam o an sözümü bölerek söylediği şeyle olduğum yere çivilendim.

"Annemin odası."

Sözleri bir bıçak gibi kalbime saplandığında ağzım şokla açılırken yüzüm düştü. Orası annesinin odasıydı. Taehyung'un gözlerindeki o hüznü gördüğümde böyle bir soru durduğuma bin pişman oldum.

"Hayır hayır olma. Zaten gösterecektim sana." elini saçıma attığında kirpiklerimin ardından buruk gülümsemesini izledim. Başımı salladım dudaklarımı birbirine bastırarak.

Uzanıp ortaya çıkan küçük gamzelerime dudaklarını bastırdı. Gözlerim kapanıp bedenim bu ani hamleyle titrerken başımda duran elini sürükleyerek enseme koydu. Buz gibi elleri beni soğuturken refleks olarak öne atıldım.

Böylece bedenlerimiz daha da yaklaştı birbirine. Dudaklarını çukurlarımdan ayırdığında tamamen geri çekilmedi. Bu kadar yakın mesafede bakışlarımız orta yolda çakıştığında kalbim hızlandı.

"Sen de beni sevdin, değil mi? Belli etmiyorsun sadece." bakışlarını gözlerimden çekmeden dudaklarıma doğru boğuk fısıltısını bıraktığında nefesim kesildi.

Bakışlarım dudaklarına kayarken yutkunamadım bile. Cevap vermemi ister gibi başını eğip yaklaşarak göz göze gelmemizi sağladı. Tek kaşı havaya kalkarken yüzünde memnun bir sırıtış vardı.

"N-ne sordun?" gözlerim yeniden dudaklarına düşerken kısıkça güldü. Aklım yerinde değildi cidden değildi. Buraya geldiğimden beri ne oluyor bana?

"Kim Taehyung etkisi bebeğim. Aşık oluyorsundur." göz kırptı ardından bana. Kaşlarımı çatarak kendime geldim. Ellerini iterek geriye kaçtım.

"Aşık falan olmuyorum. Hayal kurma." dedim kollarımı göğsümde birleştirdikten hemen sonra. Dudaklarını yalayarak koyu bakışlarıyla ağır ağır üzerime gelmeye başladı.

Geri adım atarken o daha da üzerime geldi. Durmak bilmediği an da gide gide sırtım duvarla buluştuğunda genzimden garip bir ses fırladı.

Sağ taraftan kaçacakken elini duvara koydu kaçmamı engelleyerek. Göz ucuyla ona bakarken bu sefer sol taraftan kaçmaya çalıştım. Ancak bu sefer de elini koymasıyla tüm alanım daraldı. Siktir kapana kısıldım resmen.

Alttan kaçmaya çalışsam olur mu ki?

"Öyle bir şey yapmaya kalkışırsan neler yapabileceğimi bir tahmin et." dedi boğuk fısıltısıyla.

Bacaklarının arasından kaçmayı düşünmüştüm ama dediklerini uygulayınca zihnimde gezinen sahnelerle gözlerim irice açılırken hırıltılı bir nefes bırakarak üzerime abandı.

"Arsız güzelim."

Alt taraflarımız birbirine sürtünürken başım önüme düştü. Ondan birkaç santim kısaydım ve böyle bir pozisyonda iyice küçülmüştüm. Üzerime bu kadar fazla eğilip beni duvar ile kendi arasına alınca görüş alanımda sadece kendisi görünüyordu.

Başımı eğmemle gözlerim siyah, jilet gibi takım elbisesini gördü. Onu hep takım elbiseyle gördüm. Uyurken bile. Ve fark ettim ki o takım elbiseyle acayip ötesi ateşliydi.