56. Bölüm

288 20 2
                                    

Yayın tarihi
24 Haziran 2022
Cuma





Yatağa oturdum. En azından kucağımda Yeontan varken bişey yapmazdı.

Kapı yavaşça açıldı. Sadece gözlerine bakıyordum.

"Kapının kilidini ne yaptın?"

"İçeriden kitleyebilirsin elindeki anahtar ile ama o anahtarla dışarıdan acamazsın!"

Dedi. Sonra üstüme yürüdü.

"Güzel bir ceza vakti o zaman? Hm?"

"Cidden, artık piskolojik şiddetin bana bir şey yapacağınımı düşünüyorsun. Unutma bunu bir kere yaşamadım. Şimdi ise kendimi topladım. Emin ol boşa uğraşırsın. "

Yanıma yaklaştı.

"Bu seferki cezanın öyle kolay olduğunu mu düşünüyorsun?"

Sinirle gülmeye başladı.

"Dudagımın halimi goruyorsundur umarım?"

Gözlerimi dudaklarına indirdim.

"Ne güzel bir sanat eseri. Bence satısa çıkar." Dedim.

Sinirlendiği belli oluyordu. Artık aramızda mesafe yoktu tabi eğilirse. Gözlerine baktım.

Resmen duygusuz bakıyordu.

Bu sefer ayağa kalktım. Gözlerini ayırmadan izliyordu.

Yeontan'ı kaldırım suratına yaklaştırdım. Anında değişen gözleri ve hafif gülerek Yeontan'ı kucaklaması bana boşluk oluşturmuştu. Tam kaçarken bir anda koluma yapıştı.

Ve yatağa itti. Ayağa ile de benim dengemi yitirmemi sağladı.

Yeontan'ı yere bıraktı. Bu sırada kalkmaya calışan ben yine elini omzuma atması ile yatağa yapıştım.

Dizini yatağın üstüne koydu. Diğer elinde yanıma koydu ve destek alarak üstüme eğildi.

"Cidden şaka gibisin! Yeontan'ı kullanarak kacabileceginimi düşünüyorsun. Üzgünüm ben diğer mafyalara benzemem benimle savaşamazsın. Daima bir adım arkanda ve bir adım önünde olurum."

"Güzel."

Diyip kendimi aşağıya çektim. Fark etmiş olacak ki üstüme vücudunu bıraktı.

Yuh!?

"Deve?!" Diye bağırmaktan kendimi alı koyamadım.

Nefesim kesilmişti.

"İşte bundan bahsediyorum. Yapıcaklarını tahmin edebilirim."

"Hayırdır vampirmi kesildin basıma birde?"

Gülüp yüzünü boynuma koydu.

"Jeon kalk üstümden. Tehlikeli bir şey yapmak istemiyorum!"

"Nasıl bir tehlike?"

Gözlerimi sinirle kapattım. Bu sırada dudaklarını hissettim boynumda. Karımda kelebek hissi vardı. Kalbim yerinden çıkmıştı.

"Jeon bırak beni!"

"Hayır."

"En son ceza diyordun. Onu yap."

"Onu yapıyorum zaten."

Beynim resmen bana küfür ediyordu. "Gerizekalı az önce bir kadınla yattı o?! Hala sana böyle dokunmasına izin mi veriyorsun? Az önce o dudakları başka bir kadının dudağını öptü! Kurtul şundan hemen"

Beynim ne kadar böyle desede kalbim böyle diyordu. "Sonuç olarak şimdi seninle senden nefret etse asla gelmezdi. Yada gulumsemezdi. Evet kırdı ama ya onarmak istiyorsa?"

Kalbime küfür edip beynimi dinlemeye başladım.

Yinede baya bir heyecan yapmıştım.

Jungkook*

Resmen altımda titriyordu. Gereksiz heyecan yapmıştı. Ondan nefret ettiğimi pek söylenemezdi. Ama seviyormuydum orası meçhul. Kalbim onun yanındayken ilk defa mutlu oluyordu. Ama beynim bana hep kızıyor yada küfür ediyordu.

Az önceki kadınla ise sadece Hanuel'e işkence etmek için birlikte olmuştum. Gece uyurkende pişmanlıkta dışarı yaticaktım büyük ihtimalle. İğrenc bir kadındı.

"Bir yere gidemezsin. Bundan sonra uygulayacaklarım seni daha kötü yapıcak." Dedim.

Durdu. Tüm titremesi, hızlı nefes alışverişileri durdu. Yüzüme bişey damladığında mal gibi kalmıştım. Evet yüzümu boynuna gömmüştüm. Ve halada cıkarmamıştım. Tek huzur bulduğum yerdi.

Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Cidden ağlıyordu. Şokla açılan gözlerim ve ona zarar verdiğim için bana küfür eden beynim ve kalbim. Cidden fena bir ağırlık çökmüştü kalbime.

"Hanuel?"

"BENİ BIRAK ARTIK?! KALK ÜSTÜMDEN! SENDEN NEFRET EDİYORUM CANAVAR PİSLİK?! Yalvarırım kalk.."

Sona doğru sesi kısılmıştı. Ellerini yüzüne koymuştu. Şahsen kalkmaya niyetim yoktu. Tek elimi onu sarmak için kullandım. Diğerini ise ellerine atarak yüzünü ortaya cıkarmasını sağladım.

Şimdi ise gözlerinde az önceki hali yoktu. Kırgın ve sinirliydi. Hırslıydı.

Birden alt tarafımda derin ağrı çektim.

Hanuel*

Direk yapıştırdım beni öyle görmesine izin vermezdi. Acıyla sızlayıp kalktı. Hemen doğruldum.

Yeontan'ı kucakladığım gibi dışarı koşmaya başladım. Şu anda sadece beynimi dinliyordum.

"Hanuel buraya gel!!"

Acıyla söylediği sözu görmezden geldim. Hızla merdivenlerden indim. Kapıyı acmayı denediğimde kitlememiş olduğunu gördüm.

Ayakkabılarımı ve Yeontan'ın tasmasını alıp kaçtım. O acıyla anda yarım saat sonra kendine gelirdi.

Hızla koşmaya başladım. Evden baya bir uzaklaşınca terlikleri çıkarıp attım ayakkabılarımı giydim ve Yeontan'ın tasmasını taktım.

Lanet?!

Telefonum yoktu.

Eve geri donemezdim. Bende hastaneye gitmeye başladım. Umarım Felix ordadır.

Umarım beğenmişsinizdir

Sizleri çok seviyorum

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakın 💜💜

Hadi eyw

Mafia (JJK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin