50.bölüm "FİNAL"

8.3K 272 44
                                    

Yanımda yürüyen kadına bakmamaya çalışıyordum. Ne kadar duygu yetimi kaybetmiş olsamda, insanlar bana iğrenc yaratıklar gibi geliyordu. Kollarımı kendime sarmamı sağlayan önlüğe rağmen, yinede soğuk bir esinti vardı üzerimde. Birşeyi kaybetmis gibiydim. Bir parçam eksilmişti sanki.

Ah! Zaten öyle olmustu değilmi.

Yanımdaki kadın kolumu tuttu ve yumuşak sesiyle konustu.

---biraz daha çabuk lütfen

Sempatik bir yüzü vardı ve ben bu kadını ne zaman görsem birilerine yardım ediyordu.

Bu önlüğü neden giymiştim. Ayağımda beyaz terlikler olmasına rağmen, yinede soğuku ordanda hissediyor gibiydim. Uyuşmuştum.

Vücudumdaki herhangi bir noktayı hissetmiyor gibiydim. Özelliklede giydirdikleri bu önlük sadece bacaklarımın hareket etmesini sağlıyordu. Sadece yürüyebiliyordum ve bu pekte güzel bir şey değil gibiydi.

Uzun koridorda ilerlemeye devam ettigimizde, koridordaki diğer insanlara baktım. Her birinin başında bir hemşire vardı ve o insanlar garip hareketler sergiliyor hemşirelerde onlarla ilgileniyordu. Ne deniyordu bu insanlara?

Bu hastanede olan ve beyaz bir önlük giymis insanlara ne deniyordu. Hah! Deli.

Onlar deliydi. Ayaklarında terlik, kollarını kendilerine sardıkları beyaz bir önlük, ve birbirine karışmış saçlarıyla onlar deliydi. Böyle söyleniyordu en azından.

Koridorda yürümeye devam ederken, bir odanın cam kapısınında önünden geçerken, bakıslarımı o tarafa çevirmiştim. Cam kapının yansımasında, yarısı sarı yarısı siyah saçları olan, beyaz bir önlük ve terlik giymiş bir kadını görmüştim. Gözlerinin altları morarmış, mavi gözleri çökmüştü. Geri önüme döndüm.

Yüzüme çarpan gerçekle yine gözlerim dolmuştu. O yansımadaki kadına acımıştım gercekten. Şuanda koridorda yürüyor ve kafasının içinde, yansımadaki kadının kendisi olduğunu bilmesine rağmen, yinede baskasıymış gibi davranıyordu.

Gözlerimden yaşlar süzülürken, gülümsedim. O bendim ve benim gibi olan bu hastanedeki insanlara deli denirdi.

Yanımdaki hemşire bana döndü ve kolumu okşadı.

---ağlama hande, sen onlar gibi değilsin.

Onu hic dinlemeden yürümeye devam ettim. Aksine ben tamda onlar gibiydim.

Beyaz terliklerim vardı benim, uzun zamandır burada olduğum için, yarısı siyah olmuş saçlarım ve önlüğüm vardı. Kollarım kendime sarmamı sağlayan beyaz önlüğüm.

Hemşire odanın kapısını açıp, geçmem için kenara çekildiğinde içeri girdim. Kapıyı kapattı ve bana yöneldi.

---hadi o önlüğü çıkaralım.

Tepki vermeden, önlüğü çıkarmasını bekledim. Üzerime başka bir kıyafet giydirdi onu çıkarınca. Uzun kollu ve ayaklarımı bile örten beyaz bir kıyafetti buda. Zaten iki tane vardı. Birisi bu, diğeride az önce çıkartılan.

Yatağa oturmak yerine gidip yere oturdum ve sırtımı duvara yasladım. Hemsire geldi yanıma yine.

---ama yine yere oturuyorsun. Anlasmamışmıydık?

Tepki vermedim. Nefesini dışarı verdi.

---pekala, o zaman görevlileri çağrıyorum.

Kapıya çıkıp birilerine seslendikten kısa süre sonra, içeri iki tane formalı adam girmisti. Bana doğru yöneldiklerinden kapı yavaşca tekrar açıldi.

Aşk Hesapta YoktuМесто, где живут истории. Откройте их для себя