7

8.9K 967 305
                                    

Haiii, ben geldiim. Bölümü çok hızlıca yazdım, yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim bebikolarım <33

**

O dudaklar bana sunulan en güzel bahardı. Cenneti de beraberinde getiren bahar...

Kalbim yerinden çıkacakmış gibi şiddetle çarparken, heyecandan başımın döndüğünü hissettim. Gözlerim bu öpücüğünün akımına kapılarak otomatik olarak kapanmıştı.

İhtiyacım olan tek şey o dudaklarmış gibi hissettim. Sadece onun dudaklarında kaybolmak, onun kalbinde dinlenmek...

Seçimini yapmıştı. Gitmek yerine benimle kalmayı ve beni öpmeyi tercih etmişti. Çıldırmak üzereydim, Tanrım! Bu bir rüya gibiydi. Aklım almıyordu. O gerçekten de duygularına gem vurup gerçekleri saklı tutmuştu, fakat şu an her şeyi açığa çıkarmıştı.

O gece, belki beni itmese o da bana açılabilirdi. Sadece köşeye sıkışmış gibi hissetmişti ve kafası ayık değilken zihni çok daha bulanık olmalıydı. Bu yüzden de kaçmak daha kolayına gelmişti. Beni ittiği için pişmandı, bunu anlayabiliyordum. Böyle bir durum yaşamamı asla istemezdi.

Ama bu durumun beni ona daha yakınlaştırdığı gerçeğine bakıldığında, bunu yaşadığım için üzülmüyordum bile. Çektiğim acıyı bile yok saymamı sağlıyordu yanımdaki varlığı, dudaklarımdaki o sıcacık baskısı... Her şeyi unutturuyordu bana, kendimi bile.

O kadife gibi yumuşacık, yasak meyve kadar tatlı ve sıcacık olan dolgun dudakları bir kez daha benimkiler üstünde ritimle dans ediyordu.

Gözlerime oturan ağırlığa rağmen gözkapaklarımı aralamak adına hamle yapmayı başarabildim. Onu öperken izlemek istiyordum, bu güzelliği kaçırmak yazık olurdu.

Çakmak gibi parlayan kahverengi irisleriyle karşı karşıya kaldığımda nefesim tekledi. Gözleri kısıktı ve kirpikleri arasından beni izliyordu. 

Sanki gözlerimi aralamamı beklemiş gibi, dudaklarının uyguladığı nahif hamleleri hırçınlaşarak üzerime doğru göğsüyle abanıp sırtımı yatağa yaslatana dek bana abandığında kalbim yerinden fırlayacakmış gibi hissettim.

Mideme öyle bir sancı girdi ki,başım yastıkla buluştuğu anda dudaklarımdan bir inilti fırlayarak onun dudaklarının arasında kayboldu.

Alt dudağımı ağzının içine çekerek sertçe emdiğinde, bir inilti daha dudaklarımdan koparak can buldu.

İki kolunu başımın iki yanına yaslayarak şınav çeker gibi üzerime eğildiği için göğüslerimiz her nefes alışımızda birbirine çarpmaktan kurtulamadı.

Üst dudağını ağzımın içine çekerek öpücüğüne karşılık verirken, dudaklarımı yiyip bitirmek istercesine emdi.

Hafif yan duran bedenini dudaklarımdan ayrılmadan toparlayarak tamamen üstüme çıkacak pozisyona geçtiğinde, bacağıma çarpması kaçınılmaz oldu.

Ufacık bir sürtünmeyle ayak bileğimin altındaki yastık kayarken alçıdaki ayağım yatağa düştüğünde acı içerisinde yüzümü buruşturarak inledim.

Taehyung, ne yaptığını fark etmiş gibi hızla dudaklarımızı ıslak bir sesle ayırıp geri çekildiği gibi ayağa fırladı. "Siktir, siktir siktir. Çok üzgünüm."

Koşarak ayakucuma gelip son derece yavaş bir şekilde dizimden tutup kaldırdığında dilimi ısırarak kendimi inlememek için sıktıkça sıktım.

Son derece temkinli bir şekilde ayağımı yastığa geri bıraktı ve yetmiyormuş gibi bir yastık daha alıp onu da diğeriyle birleştirecek şekilde yan yana koydu.

"Çok özür dilerim, ben şey gerçekten isteyerek olmadı." Ensesini sıvazlayarak geri doğrulduğunda ona çarpık bir şekilde gülümsedim.

Dudaklarının sıcaklığının yerini amansızca hava sarmalamış olsa dahi, o yumuşak ve ıslak baskısı hâlen daha dudaklarımdaymış gibi hissediyordum.

"Sorun değil Taehyung, iyiyim ben."

"Oh sevindim. Yani şey ben o zaman atıştırmalık bir şeyler hazırlamaya gidiyorum. Uhmm film izleriz ne dersin?"

Saçlarını geriye doğru itekleyip onları tararcasına düzeltti. Beni öptüğü için pişman olmuş muydu?

"Taehyung beni öptüğün için-"

"Ben hemen döneceğim tamam mı?" Sözlerimi ağzıma tıkıştırarak telaşla konuştuğunda sertçe yutkundum.

Yüzüm düşse bile, ona buruk bir şekilde gülümsedim. Gözlerini dudaklarımdan ayırıp önüne döndüğü gibi hızlı adımları eşliğinde odadan çıktı.

Uzaklaşan adım seslerini dinlerken iç çektim. Aralık bıraktığı kapıdan görüş alanımdan çıkana dek onu izlemiştim.

Başımın altında kalan yastığa ensemi daha sıkı bastırırken, kalçalarımın iki yanında, yatağın üstünde duran ellerimden birini kaldırıp parmaklarımın ucuyla nemli dudaklarıma dokundum.

Gözlerimi yumarak o öpücüğün benim için ne kadar anlam ifade ettiğini düşündüm içten içe.

*

Taehyung dakikalar sonunda elinde atıştırmalık sandviçler ve iki kahve kupasıyla dolu olan tepsiyle geri dönmüştü.

Kafasına göre bir film seçip kumandayla televizyonun sesini biraz daha açtı.

Tepsiyi ikimizin arasına denk gelecek şekilde yavaşça bıraktığında, gülümseyerek, "Teşekkürler." diye mırıldandım.

"Ne demek, afiyet olsun."

Sandviç tabağına uzanmak yerine kahve bardağını almak için hamle yaptım, lakin yattığım için uzanabilmem mümkün olmadı.

"Dur dur tepsiyi kaldırayım oturur pozisyona getirelim seni, pardon ben çok düşüncesizce hareket ettim." dedi hırıltılı bir sesle, kendine kızar gibi söylenirken.

"Sorun değil, tepsiyi tut içecekler devrilmesin ben kalkabilirim." diye mırıldandığımda başını iki yana salladı. "Bekle ben yardım edeceğim."

Yataktan yavaşça kalkarken tepsiyi de beraberinde alıp yatağımın yanındaki komodinin üstüne usulca bıraktı.

Ardından dizlerinin üstünde yatağa çıkıp emekleyerek bana yaklaştı. Tek eli koltuk altımdan, diğer eli ise belimden tutarak beni son derece temkinli bir şekilde yattığım yataktan doğrulmam adına kaldırdı.

Oturur pozisyona geçmemle ayağımın altındaki yastıklar istemsiz kayarken acıdan gözlerim yaşarsa da kirpiklerimi titreştirerek ona belli etmemeye çalıştım.

Sırtım yatak başlığıyla buluşurken Taehyung ayağımın altındaki yastıkları küfrederek düzeltti.

Sonra koltuktaki yastıkları alıp dizlerimin altına kadar hepsini özenle dizdi. "Taehyung gerek yok cidden iyiyim."

"Sus Jungkook, böyle daha iyi oldu yastıklar." dedi ve kendi kendine onay verdikten sonra yanıma geçip tepsiyi yine aramıza koymadan önce bana kahvemi uzattı.

"Teşekkür ederim."

"Rica ederim." diyerek bana göz kırptığında nefesim tekledi.

Kahvemden yükselen dumanlar yüzüme çarparken, dudaklarımı kemirmeye son verip dudaklarımı konuşmak adına araladım.

"Taehyung."

"Efendim?" Başını çevirerek bakışlarımızı orta yolda çarpıştırdığında nabzım delicesine hızlandı.

İçimi kemirip duran soruyu ona nihayetinde yöneltebildim.

"Az önce beni öptüğün için pişman oldun mu?"

**

Bölüm sonu :)

Umarım sevmişsinizdir, çok tatlış bunlar aww Xx

Finale son 3 ağğğğağağağ. Bol bol oy ve yorum isterim, gelecek bölümde görüşmek üzere. Sağlıcakla kalın. Seviyorum sizi <33

Instagram: Sevvyniz & Sevvy97 / Tiktok & Twitter: Sevvyniz

-Şevval



TOGETHER FOREVER • TAEKOOK ✓Where stories live. Discover now