Taehyung, ayağı kırılan Jungkook'a bakabilmek amacıyla onunla aynı evde kalmaya başlayacaktır.
Mini fic, bölümler kısa kısa çerezlik
Başlangıç tarihi: 02.04.2022
Bitiş tarihi: 17.04.2022
Haiii ben geldiim. Bu soft fic, beni pamuk ediyor cidden ehehe. Umarım seversiniz. Bol bol oy ve yorum isterim. Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! xX
**
"Huzurlu bir şekilde, sadece seninle uyuyup
gözlerimi senin gibi masum günlere açmak istiyorum."
-sevvy97
Kalçama sürterek bacağıma çarpan bir şey hissettiğimde hızla gözlerimi araladım. Başımı kaldırıp uyku sersemliğiyle üzerime baktığımda, Taehyung'un ayağını kaldırıp bacağımın üzerine attığını görünce dudağımı ısırarak sırıttım. Oh Tanrım.
Başımı yastığa geri yaslayıp hafifçe bakışlarımı yan tarafıma doğru çevirdiğimde, bana doğru dönmüş bir şekilde mışıl mışıl uyuyan Taehyung ile karşılaştım. Bu eşsiz tabloyla karşı karşıya kalınca mest olmuş bir şekilde iç geçirdim. Kolunu başının altına yaslamış, dudaklarını birbirine mühürlemiş bir şekilde huzurla uyuyordu. O kadar masum ve savunmasızdı ki, tıpkı bir melek gibiydi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
O dudakları onun haberi olmadan öpmek istemiyordum, ancak öylesine güzel ve orantılı olan biçimli dudaklar beni bir mıknatıs misali kendine çekmek konusunda oldukça acımasızdı.
Yine de onun haberi olmadan onu öpmeyecektim. Kendime hakim olmak zorundaydım. Bana bu kadar yakınken ve bu kadar mükemmel bir çekim gücü varken işim çok zordu ama karşı koyabilecek kadar güçlü biriydim. Evet, bu kusursuz şölen karşısında direnmek çok zordu, ama başarabilirdim.
Dudağımı kanatacak şekilde ısırırken, Hoseok hyungun, "Jungkooooooookiee, uyandın mııı?" diye bağırışını duyunca korkuyla yerimden sıçradım. Oh siktir.
Hızla başımı çevirip Hoseok hyung'a sessiz olmasını işaret ettiğimde ellerini havaya suçsuzum dercesine kaldırıp kıkırdadı. Koşarak yanıma geldi ve başıma dikildi.
Namjoon hyung, Jin hyung Hoseok'un sesine uyanmışlardı. Koltuklarından doğrulurlarken, Jimin hyung da yerden inleyerek kalktı.
Taehyung hâlâ uyuyordu ama ağzını şapırtarak elini boynuma attığında bir kez daha yerimden sıçradım. Hoseok hyung bizim bu halimize kıkırdarken ben de utanmış bir şekilde çekinceyle gülümsedim.
Namjoon hyung, "Yoongi hyung, kalk." diyerek onu dürtükleyince Yoongi hyung gözlerini aralamasa bile Namjoon hyungun omzuna tekme geçirdi ve sonra da koltukta homurdana homurdana Namu hyunga sırtını döndü.
2 gün hastanede kaldıktan sonra eve taburcu olmuştum. Bir tekerlekli sandalyeye mahkum kalacaktım. Doktor kontrolünde iyileşme sürecine bağlı olarak 4 ya da 6 hafta süre boyunca rahatlık kavramı zihnimden tümüyle silinecekti. Zorlanacak olsam da Taehyung'un kendini kötü hissetmesini istemediğim için umursamaz bir tavır takınmaya çabalıyordum elimden geldiğince.
Çocuklarla birlikte eve geçince pizza söylemiştik. Ancak Taehyung bana sağlıklı beslenmem gerektiği için kendi elleriyle çorba hazırlamıştı.
Bu beni çok mutlu etmişti çünkü onun yaptığı her şeyi yemek için hazırdım. Onun elinden, zehir olsa yine yerdim.
"Pizza varken çorba yemeyen de ne bileyim." diye homurdanan Yoongi hyunga sırıttım. "Çorba inanılmaz güzel olmuş yalnız, tadına bakmalısınız." dediğimde, Yoongi hyung elini 'kalsın' dercesine salladı ve pizzasına yumuldu.
Taehyung ise bir parça ısırmış olduğu pizzayı çiğnerken beni izliyordu. Ağzındaki lokmayı bitirdiği anda, "Beğendin mi Jungkook?" diye sorduğunda hevesle başımı salladım. Kucağımdaki tepsiyi biraz daha kaydırıp belimi bükerek heves içinde çorbadan bir kaşık daha alıp yuttuktan sonra ağzımı şapırdattım. "Ellerine sağlık Taehyung."
*****
Çocuklar çoktan evlerine geçmişti. Ancak Taehyung hala gitmemişti.
Tekerlekli sandalyeye henüz alışamadığım için yanına gitmem biraz zamanımı almıştı. Tekerlekli sandalyemin ayaklarını çevirip yuvarlayarak mutfağa girdiğimde, bulaşıkları makineye diziyor olduğunu görünce gülümsedim.
"Zahmet etmene gerek yoktu." Haftasonları zaten eve temizlikçi geliyordu.
Sesimi duyduğu anda irkilerek yerinden sıçradı. Fazlasıyla düşüncelerine dalmış olmalıydı ki, geldiğimi bile duymamıştı.
"Ah pardon, korkuttum." diye homurdandığımda kıkırdadı. "Ah dalmışım ya, duymadım geldiğini. Senin suçun yok." dediğinde bükülen dudaklarına bakarak iç geçirdim. Kiraz dudakları öyle güzeldi ki, baktıkça büyüleniyormuş gibi hissediyordum.
"Jungkook, diyorum ki bugün seninle kalayım. Tek başına yürüyemezsin ve yardıma ihtiyacın olur." Bulaşık makinesinin kapağını kapatıp düğmesine basarak çalıştırırken bana dönüp kalçasını tezgaha yasladı.
Bu benim için sunulabilecek en güzel teklifti. Onun daima benim yanımda olması için can atan biriydim ne de olsa.
Her ne kadar mutlu olsam da, bunu ona belli etmemeye özen gösterecek bir şekilde ifademi donuklaştırdım.
"Rahatsız olmaz mısın?" diye çekinceli bir şekilde sorarken ensemi ovaladım. "Benim yüzümden merdivenlerden düştün. Yardımcı olmama izin ver lütfen." Acaba içkiliyken ona söylediklerimi hatırlıyor muydu? Onu öpmeye kalkıştığımı? Bunu ona sormaya cesaretim yoktu. Ancak buna rağmen benimle kalmak istiyorsa gerçekten bu mutluluğumu daha çok katlardı.
"Taehyung, bilerek ve isteyerek yapmadın. Sarhoştun ve farkında değildin." diye mırıldandım. Duraksayıp burnumdan derin bir nefes çekerken gözlerini kırpıştırarak saçlarını sıvazlarken başını usulca olumlu anlamda salladı.
"Kendini suçlama Taehyung."
**
Bölüm sonu :)
Umarım sevmişsinizdir. 10-15 bölüm gibi finali gelir diye tahmin ediyorum. Çok uzatmayı düşünmüyorum yani ehehe.
Gelecek bölümde görüşmek üzere, sağlıcakla kalın <3