Cennet bahçesi olan bu dudaklar yasaklı olsa da bana, tüm ömrümü adamaya hazırım uğruna. Yeter ki mahkum et beni o dudaklara, en kirli günahkâr olurum kollarında.-Sevvy97
**
"Jungkook, ben uhmm böyle şeyler söylemen kafam... Kafamı karıştırıyor." Bir türlü toparlayamadığı cümlesinin ardından, tedirgin sesi başımı göğsünden kaldırmama sebep oldu.
Boynumu çevirerek gözlerine doğrudan baktığımda, gözleri dudaklarıma kaydığında sertçe yutkundu.
"Kafanı karıştırdığım için üzgünüm, ama duygularımı artık örtbas etmekten, saklamaktan yoruldum. Hislerim bu şekilde ve bunun için pişman olmadım, olmayacağım da." dedim kısık bir sesle mırıldanarak.
Bakışları dudaklarımda gezindiği için bundan cesaret alarak ona doğru yaklaşıp yüzlerimizin arasındaki mesafeyi usulca kapattım.
Dudaklarım dudaklarına değmek üzereyken duraksadım. Sıcak nefeslerimiz dudaklarımızı sıyırıp geçiyor, birbirine karışıyordu.
Beni itmek veya kaçmak yerine öylece beklediğinde başlattığım bu hamlemin arkasında durmaya devam edip dudaklarımızın arasındaki milimlik mesafeyi kapatan kişi oldum.
Sıcacık, kadife gibi yumuşak olan dolgun dudaklarına kuş tüyü kadar hafif, nahif bir öpücük kondurdum.
Sadece dudaklarımızın birleşmesiyle bile, büyülenmiş gibi içimde depremler olurken, vereceği tepkiden korktuğum için kendime hakim olarak dudaklarımızı ayırarak geri çekildim.
"Bunun için üzgün olduğumu söyleyemeyeceğim Taehyung." Dudaklarının dudaklarıma dokunuşu bile cennet bahçesi gibi hissettirirken, bunu yaptığım için pişman değilim Taehyung.
Kirpiklerini titreştirerek bakışlarını gözlerime yükselttiğinde az önce öptüğüm dudaklarını sımsıkı birbirine bastırdı.
Bağırıp çağırmasını ve bana kızmasını bekledim. Ama o sessizliğini korudu. Bu benim gerilmemi sağlarken midem istemsiz düğüm düğüm oldu.
"Bu doğru değil..." diye hırıltılı bir sesle homurdandığında, içimi dağladı sözleri. "Bu doğru değil ama neden bu kadar iyi hissettirdi?"
Duyduğum sözleri yüzümün şokla çarpılmasını sağlarken, kaşlarım havalandı. Kulaklarımın o an doğru duyup duymadığını sorgularken buldum kendimi. Hazmetmeye çalıştım zihnimde çalkalanan sözlerini. Gerçekten bu sözleri söylemişti, değil mi?! Tanrım!
"Jungkook ben sadece..." dedi ve her ne söyleyecekse vazgeçti. Dudaklarım titrerken, kirpiklerimin arasından ona baktım aval aval.
Tam geri çekilecek gibi başını çevirdiğinde burnumdan derin bir nefes çekip onu izlemeye son vererek ayağıma kaydırdım bakışlarımı.
O sırada, çeneme uzanan parmaklarını hissetmemle başımı ona doğru geri çevirmesi bir olurken hışımla eğilip dudaklarımızı birleştirdi.
Gözlerim şokla irileşirken beynimde şimşekler çaktı. Şok dalgası vücudumun her bir köşesine işleyerek beni ele geçirirken, kilitlenip kaldım.
Alt dudağımı ağzının içine çekerek emdiğinde, o yoğun his bir çığ gibi çöküp kaldı üzerime ve ben altında ezildim. Tanrım...
Kirpiklerim titreşirken gözlerim ağır çekimde kayarak kapandı. Onları şu anda açık tutmakta oldukça güçlük yaşıyordum.
Çenemi tutan parmakları yanağıma doğru kayarken, parmak boğumuyla tenimi okşayıp dudaklarımın tadına varmak ister gibi sıkıca emdiğinde genzimden derin bir inilti fırladı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOGETHER FOREVER • TAEKOOK ✓
FanfictionTaehyung, ayağı kırılan Jungkook'a bakabilmek amacıyla onunla aynı evde kalmaya başlayacaktır. Mini fic, bölümler kısa kısa çerezlik Başlangıç tarihi: 02.04.2022 Bitiş tarihi: 17.04.2022