11:11

48.9K 3.5K 1.2K
                                    

Önümde bir bir kuyu vardı. Karanlık ve dipsiz hissettiren bir kuyu. İçine bir taş atmıştım ve şimdi de aşağıdan gelecek sesi bekliyordum. Sandığım kadar derin miydi cidden? Yoksa karanlık beni yanıltıyor muydu?

Birbirlerine düşünceli bakışlar atan annem ve babamdan gelecek cevabı beklerken dimdik oturmaya devam ettim. Boyun ağrım ince ince nüksetse de şuan duruşumdan ödün veremezdim.

"Unut bunu," dedi annem. Ses tonu herhangi bir itiraz kabul etmeyecek kadar kararlıydı. Nedense beni hiç yanıltmıyordu. 

 "Bir kez olsun beni anlamaya çalışamaz mısın?" diye sordum uzlaşmacı bir tınıyla. Soğuk bakışlarını omzunun üzerinden babama çevirdi. Bu, sen de bir şey söylesene bakışıydı. Asu'yu reddet ve ona kendi hayatı üzerinde hiçbir yetkisi olmadığını anlat bakışı.

Karşılarına oturup önemli bir konu hakkında konuşmak istediğimde beni pek umursamamışlardı ama konservatuvar için yetenek sınavlarına katılacağımı söyleyince algıları birden açılıvermişti. Şimdi ise defalarca izlediğim bir filmi en başından tekrar oynuyorlardı. Babam çekimserdi ve annem, söylediklerimin hiçbirini dinlemeyerek yine bildiğini okuyordu. Boğazımı temizleyip sırtımı biraz daha dikleştirdim. Omuzumda beliren sızıyla birlikte yüzüm ekşidi ama hemen toparladım.

"Verdiğim karar, size emeğinize ihanet etmişim gibi hissettiriyor farkındayım. Bu zamana kadar hep derslerimde daha başarılı olmam için uğraştınız. Mükemmel ebeveynler olduğunuzu söyleyemem ama en kötüsü de değilsiniz. Amacım saygısızlık etmek değil, belki sizin kadar ben de hatalıyımdır. Sadece bunu düzeltmek için çok geç olmadığını anlatmaya çalışıyorum."

Annem bir şeyler söylemek için ağzını araladığında onu görmezden gelerek konuşmaya devam ettim. Günlerdir bu anın provasını yapıyordum ve hazır başlangıcı yapmışken ara vermeden sonunu getirmeliydim.

"Sırf meslek sahibi olmak ve para kazanmak için sevmediğim bir hayatı yaşayamam. Ne kadar zor olursa olsun hayalini kurduğum şeylerin peşinden koşmak istiyorum." 

"Beş parasız kaldığında o hayaller karın doyurur mu sanıyorsun? Bunca zaman seni başımıza çalgıcı ol diye okutmadık." 

Kulaklarımı tıkadım ve annemi duymamaya çalıştım. Tıpkı onun bana yaptığı gibi.

"Eğer kabul edilirsem size yük olmamak için elimden geleni yapacağım. Bu, ilişkimizi düzeltmemiz için iyi bir fırsat. Kararıma saygı duyup bana destek olursanız eğer kızınızı sahiden önemsediğinize inanacağım. Tam aksini yapıp yoluma taş koymaya çalışırsanız beni baştan beri bir tür sorumluluk olarak gördüğünüz kesinleşecek. Fakat şunu bilin ki, sonuç ne olursa olsun kendi doğrularımın peşinden gideceğim."

Söylemek istediklerimin çoğunluğunu tamamladığımda babama baktım. Birinin, beni sahiden dinlediğini görmeye ihtiyacım vardı. Babam, gözlerini yerdeki halıya daldırmıştı ve muhtemelen söylediklerimi düşünüyordu. Manzara beni hiç şaşırtmayınca dudaklarımda acı bir tebessüm oluştu. Ne bekliyordum ki? Karşımda bir sağır, bir de dilsiz oturuyordu. Biri beni anlamıyordu, diğerinin ise anlasa da cevabı yoktu. Boğazımda koca bir düğüm oluştuğunu hissedince "Bu kez ağlamak yok," dedim içimden. Salon kapısına doğru dönüp uzaklaşmadan önce avuç içlerimi şortuma bastırıp son bir cesaret nefesi aldım. Çünkü az sonra söyleyeceğim şey, bundan öncekilerden daha önemliydi ve sanırım biraz yaralayıcı olacaktı.

"İstediğiniz şey abim gibi olmam mı?" diye sorduğumda "Ah," dedi annem ve sinirle dizlerini ovuşturdu. 

"Abin gibi olabilsen mahalleliye hayır dağıtacağım ama nerede? Ondaki aklın şuncacığı sen de yok." 

01:28| TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin