Alaylı bir gülüş attım ve "Senden bir şey saklamak ne mümkün," diye homurdandım bıkkın bir şekilde. Sanırım onu odadan çıkarmaya çalışmak kötü bir fikirdi. Taktik değiştirip ona arkamı dönmeden giysi dolabıma yürüdüm ve "Ee bizden sonra kampta çok eğlendin mi?" diye sordum.

Doğru bir nokta yakaladığımı belli ederek parmağını şaklattı ve "Ben de tam onu anlatmaya gelmiştim," dedi. Semih'in en sevdiğim huyu, dikkatinin çok çabuk dağılmasıydı. Bu yüzden onunla konuşurken kolayca konu değiştirebiliyordum. Anlatacaklarını merak ettiğimi düşünmesi için bakışlarımı yüzüne dikerek başımı salladım.

"Oyunda beni seçen kız vardı ya," dedi.

"Harika öpüşüyordu kardeşim. Şuana kadarki deneyimlerime dayanarak söylüyorum, ilk üçe oynar."

Yüzünde pis bir sırıtış oluşurken belini geriye esnetip dirseklerini yatağa dayadı ve gözlerini tavanda gezdirmeye başladı. Fırsattan istifade dolaptan uzun kollu bir tişört bulmaya çalıştım.

"Ama daha ileri gitmedik," deyince hızla ona döndüm. Başını kaldırıp göğsünün üzerinden bana baktı. "Neden?" diye sordum kuru bir merakla.

"Çünkü benden hoşlandığını söyledi," deyip nefesini dışarı üfledi. Başını tekrar geriye yatırınca arayışıma devam ettim.

"Kızları hiç anlamıyorum. Tamam taş gibi çocuğum, bana ilk görüşte aşık oldukları için onları suçlayamam ama hemen de hayatımın erkeği moduna giremezsin yani."

"Hı hı çok haklısın," diye onayladım ve bulduğum tişörtle birlikte ona döndüm. Zamanlamam harikaydı çünkü Semih de aynı anda kafasını kaldırıp gözlerini yüzüme dikmişti.

"Sen de bir şey var," dedi.

"Ne gibi bir şey?"

"Az önce kendimi övdüm ve beni onayladın."

"Belki de artık vasat olmadığını düşünüyorumdur," deyip sırıtınca işaret parmağını yüzüme doğrulttu.

"Ve espri yapıyorsun."

"Of Semih," dedim bu kez.

"Bütün tepkilerimin altında mana aramayı bırak."

"O zaman arkanda ne sakladığını söyle. Yoksa sırtına en iyi arkadaşım Semih dövmesi mi yaptırdın?"

Gözünden de hiçbir şey kaçmıyordu gerzeğin. Kollarımı tişörte sokup kafamdan geçirirken omzumdaki havluyu fark ettirmeden sıyırdım ve rahat bir nefes alarak saçlarımı kurulamaya başladım. Biraz şüphe çekmiştim ama ne sakladığımı görmediği sürece sorun yoktu.

"Sırtıma yaptırmadım ama yakında alnıma 'Yeter Semih,' yazdıracağım."

Dolaptan iç çamaşırı ve şort seçip banyoya yönelirken bana kınayıcı bakışlar attığını gördüm ama umursamadım. "Dünkü mesajların yeterince kırıcı değildi nasıl olsa kardeşim. Onu da yazdır parçala kalbimi," diye bağırdı arkamdan.

Dün Asu duştayken bana nereye kaybolduğumuzu soran bir mesaj atmıştı. Ben de cevap olarak başının çaresine bakmasını ve beni aramamasını söylemiştim. Yaptıklarından sonra bu tepkimi fazlasıyla hak etmişti. Şimdi karşıma geçip sızlanmaya yüzü olmamalıydı. Üzerimi giyinip tekrar odaya döndüm ve yatağa yerleşip sırtımı başlığa dayarken Semih'i topuğumla itip "Seni arkadaşlıktan silmediğime dua et," dedim.

"İkaz ettiğim her şeyi yaptın. Üstüne üstelik sevgilimin yanında beni rezil ettin. Senin boş boğazlığını toparlayayım derken elime yüzüme bulaştırdım ve kızın karşısında utançtan yerin dibine girdim."

01:28| TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now