16.Bölüm ❝İyiliğini İstemek❞

2.4K 240 67
                                    

İYİ OKUMALAR <4

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.

İYİ OKUMALAR <4

Erkan'ı gördüğüm an tenim bir çamaşır gibi gerilmişti. O anda zihnimde birçok dalgalanma olduğunda elim ayağım buz kesti. O pisliğin burada ne işi vardı?

          Bebek arabası dizlerime dayalı duran Melina'yı kendime doğru çekmemek, onu alıp sarıp sarmamak için kendimi zor tuttum. Birden gözlerimin önündeki perdelerin çekilmesiyle gerçek yüzünü tanıdığım eski sevgilimden her şeyi beklediğim için vücuduma yayılan o minik panik dalgası her geçen saniye daha da büyüdü ve kocaman bir çığ olarak beni altında ezdi.

          "Beni gördüğüne sevinmedin mi yoksa?" Alaylı ses tonu tüylerimi diken diken ediyordu. Bu kadar iğrenç bir adamla o kadar zaman nasıl oldu da geçirmiştim?

          Kendimi zorlayarak suratına baktım. Yüzümü buruşturmamak için yanaklarımı sıkıyordum sürekli. Geniş, keskin çenesi kendini bilmişçesine öne doğru yükselmişti. Siyah, iri gözlerini kısık tutuyor, bana oldukça tepeden bakıyordu. ..

          Parmaklarımı iç içe geçirerek eklem yerlerini sıkıştırdım. İçimde biriken öfkeyi bastırmaya çalışıyordum. Aksi taktirde suratına yumruğumu çakmam an meselesi olacaktı.

          Onu özlemediğimi, son derece hazzetmediğimi bildiği halde utanmadan ukalaca konuşuyordu.

          Dişlerimi birbirine bastırarak ifademi profesyonel bir biçimde korudum. Beni tedirgin ettiğini bilerek korkumdan beslenmemeliydi.

          "Neden geldin?" Onun gibi bakışlarımı kısıp büyük bir ilgisizlikle konuşmuştum.

          Kafasını hafifçe yana yatırdı "sence de sohbetimiz yarım kalmamış mıydı?"

          Dudaklarımı birbirine bastırıp iğrenircesine gerdim. Kendime daha fazla engel olmak istemiyordum.

          "Bana göre yarım kalan tek şey senin karakterin." Gözlerimi bir an olsun ondan ayırmadan tadının kaçışını izledim. Milimlik bir ifadeyle suratı asıldı ve kaşları yukarı doğru kalktı.

          Alt dudağını diliyle ağzının içine yuvarladıktan sonra kısa bir anlığına sıktı ve sorun olmadığını belirtircesine bıraktığı rahat nefesinin arasından "yarım karakterli biriyle yatmaktan keyif aldığını bilmiyordum. O yeni bulduğun adam da mı böyle, söylesene?"

          O gün olanlardan sonra böyle bir karşılık alacağımı az çok tahmin edebiliyordum. Bu yüzden geçen ki gibi büyük bir hayal kırıklığı yaşamamış olsam da kalbimde açtığı o yarayı tekrardan deşmeyi başarmıştı.

          O günden sonra yalnız kaldığım zamanlarda çok fazla ağlamış, bu olanları kafamda tartmış, her seferinde istemeden de olsa kendime kızmıştım. O zamanlarda Vural Beyin söyledikleri bana adeta bir yol haritası olmuştu. NE zaman sıkışsam, acı artık dayanamayacağım bir raddeye gelse, kendimi son anda kurtarabilmiştim.

Ya'saklı BahçeTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang