10.Bölüm ❝Karar Vermek❞

3.8K 310 112
                                    

     Merhaba canlarım, yorumlar azalmış bu beni üzer lütfen yorum yapın. Özellikle paragraf altlarına atılan tepki yorumları favorim, lütfen ihmal etmeyin...

  Vee 4050 karakterlik bölümünüz yayında iyi okumalar <3

ONUNCU BÖLÜM

Fokurdama sesi ısıtıcının dışına çıkarak kantinde yankılanmaya başladığında su ısınmak üzereydi. Sıcak suyu bardaklara döküp kahveleri karıştırırken aklımdaki sırasız düşünceler bulandı ve Vural Beyin sözleri zihnimde canlandı.

"Hayatımı kurtardığın için teşekkür ederim."

Günden güne onu daha iyi tanıyor, yeni anılar oluşturuyorduk aramızda. Zaman geçtikçe babalığına hayran kalmadan edemiyordum. Melina şanssız ama şanslı bir çocuktu. Zamanında benim ailemden ne yazık ki biri bile bana sahip çıkmazken Vural Bey... Günümüz babalarının da ötesindeydi bana göre.

Kızına olan ufak bir bakışı bile ona verdiği önemi hissettiriyordu. Onun için kendinden bile vazgeçen bu adama imrenmeden edemedim. Karısının yaptığı onca hakarete maruz kalıyordu. Üstelik oldukça baskın bir karakteri varken yapıyordu bunu.

Sahi, nasıl dayanıyordu?

"Kahveleri getirmeye niyetin yok herhalde?" Arkamdan işittiğim sesle irkilerek ona doğru döndüğümde elimdeki kâğıt bardak ufak bir açıyla büküldü ve sıcak kahve baş parmağımın arasına doğru süzüldü.

Dişlerimi birbirine bastırıp keskin bir soluk alarak inledim.

"Ecrin, elini mi yaktın?" Şefkatle konuştu ve yanıma geldi. Şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemediğimde yanık hissi bıçak gibi keskindi. "Bana ver." Kahve bardaklarını alıp kenara koyduktan sonra bileğimden tutarak ilerledi.

"Nereye?"

Peşinden adımlarımı sıraladığımda kantinin içerisindeydik, kasanın önünde duran adama hızla sordu "lavabo ne tarafta?" Adam önündeki kalabalıkla ilgilenirken eliyle sol tarafı göstermişti.

Vural Bey hızını kesmeden benimle beraber oraya girdiğinde yumuşatıcının kokusu burnuma doldu. Lavabo ortalamanın üzerinde bir temizlikte gözüküyordu. Musluğu açıp elini altında tutarak en soğuk tarafı ayarlarken suratındaki endişede kayboldum ve o ana gittim.

GEÇEN YIL

Hazırladığım kahvaltı sofrasıyla salonda girdiğimde Erkan koltukta uzanıyordu. Dün onun için yorucu bir gün olmuştu bu yüzden iyi bir kahvaltı hazırlamıştım. Önündeki sehpaya koyduğumda gözleri üzerimi buldu ve gülümsedi.

"Tavada yumurta kokusu..."

Gülümsedim "seversin." Geri kalkıp çayı da alıp geldiğimde doğrulmuştu. Bardaklarımıza koyduktan sonra televizyon açıktı, beraber izleyerek kahvaltımızı etmeye başladığımızda alnındaki yara bandı gevşedi. Oradaki yarayı muhafaza edebilmek için arasına pamuk koymuştum.

Erkan bandın gevşediğini fark etmedi, pamuk aşağı doğru kayınca refleksle seslendim "düşecek!"

Elimi suratına doğru kaldırmamla bardağıma çarpması bir olmuştu. Serçe parmağıma dökülen kaynar çay elimi yakınca bardağımı düzelterek gülümsedi "sakar"

Suratımda acı dolu bir tebessüm oluşunca ayağa kalktım "sargını yenileyeyim."

Banyodan getirdiğim malzemelerle alnındaki pansumanını da yenilediğimde gözlerini yummuş, suratını bana doğru kaldırmıştı, gülümsüyordu.

Ya'saklı BahçeWhere stories live. Discover now