2.8

556 82 43
                                    

*yorum istiyorum*


"Jeongin."

Kaçıncı kez seslendiğimi unutmuş umutsuz bir şekilde seslenmeye devam ediyordum. Uyanalı neredeyse yarım saat olmasına rağmen ne yataktan ne de Jeongin'in kollarının arasından çıkamamıştım. O kadar sıkı sarılmıştı ki kollarının arasından çıkmam mümkün değildi.

Sesimi biraz daha yükselterek seslendim bu sefer.

"Jeongin, uyanır mısın artık?"

Kollarının arasında kıpırdanmaya başlayınca biraz mırıldanmış ve yavaşça gözlerini açmıştı. Öncelikle beni görmesiyle gözleri birden irileşmiş daha sonra hafifçe gülümsemişti.

Gülerek "Günaydın güzel sevgilim." dediğinde gözlerimi devirip "Günaydın sevgilim olmayan Jeongin. Kollarını çözer misin artık?" dedim.

Yavaşça kollarını gevşettiğinde hemen yataktan kalktım.  Banyodaki işlerimi halletmek için odadan çıkarken Jeongin de yataktan kalkmış "Nereye gidiyorsun?" diye sormuştu hafif bir endişeyle.

Gülmek istesem de pek uygun bir zaman olmadığı için kendimi  tuttum.  "İşemeye gidiyorum gelecek misin?" dediğim de alayla karşılık olarak gülerek "Neden olmasın?" demesini beklemiyordum.

Gözlerimi devirip odadan çıktım. İşlerimi halledip odaya geri döndüğümde Jeongin dağılan yatağımı toplamış poposunu masama yaslamış bekliyordu.

Ne yapacağımız bilmiyordum. Konuşmamız gerektiğinin farkındaydım ama konuşmayı başlatacak bir cesaretim yoktu. Ya da ne konuşacağımı ne söylemem gerektiğini bilmediğim için cesaretsiz olabilirdim.

Masanın üzerinde telefonuma uzanıp saate baktığımda saatin çoktan okul saatini geçtiğini fark ettim. Herkes gitmişti büyük ihtimalle ve evde yalnız kalmıştık. En azından bir taraftan rahatlatıcı bir durumdu.

"Balkona geçelim mi" dediğim de kafasını hafifçe sallayıp "Olur." diye mırıldandı. Jeongin balkona geçerken ben de mutfağa geçip kahve yapmak için ısıtıcıya su koymuştum. Dolaptan bulduğum iki paket bisküviyi ve yaptığım kahveleri küçük bir tepsiye yerleştirip balkona çıktığımda sigarasının dumanı dışarıya üflüyordu.

"Dün gece seni zor bir duruma soktuysam özür dilerim Hyunjin." derken göz teması kurmaktan kesinlikle kaçınmıyordu ama ben onun gibi cesur değildim ki göz göze gelir gelmez hemen gözlerimin odağını ondan kaçırmıştım.

"Önemli değil."

"Eğer bir sorun olduysa önemlidir Hyunjin. Benim yüzümden arkadaşlarınla aranın bozulmasını istemem." dedi.

"Bir sorun olmadı gece Jeongin, rahat olabilirsin." dedim ve tepsideki kupalardan birini alıp Jeongin'e uzattım.

"Bisküvilerden de ye." dediğim de elimden kupayı almıştı.

Bisküvi paketini açıp bir tane aldıktan sonra Jeongin'in önüne doğru ittim. Bir kaç tane yedikten sonra "Konuşalım mı artık?" dedi.

"Konuşalım." dedikten sonra stresten terlemiş avuç içlerimi eşofmanıma silip bir dal sigarayı dudaklarımın arasına yerleştirdim. Masada çakmak bulamayınca Jeongin'in uzattığı çakmağı alıp yaktım.

"Bazı şeyleri halletmeye çalışıyorum şu sıralar ama kolay olmuyor. Senden bunları halledene kadar beni beklemeni istiyorum. Çok mu şey istiyorum bilmiyorum ama ben sensiz bir hayat istemiyorum Hyunjin." dedi ve paketten bir sigara çıkarıp yaktı.

Bensiz bir hayat istemediğini söylüyor ama benimle bir hayatın nasıl olacağını bile bilmiyor. Biz hiç birlikte olamadık ki. Benimle yapabileceğine nasıl inanabilirim ki? Yapamayacağına da emin değilim ama denemediğimiz bir şey bu.

"Halletmen gereken şeyler ne Jeongin?" dedim merakıma yenik düşerek.

"Bizim bir araya gelmemize engel olan şeyleri hayatımdan çıkarmam gerek." dedi kendinden çok emin bir şekilde. 

Ne demek istediğini anlamamıştım tam olarak. Bizim bir araya gelmemize engel olan şey neydi? Jeongin'in bana yaklaşımı ve tavrı mı?

"Demek istediğini tam olarak anlayamadım Jeongin? Hayatından çıkaracak olduğun şey ne?" dedim sabırsızca ve bitmiş olan sigaramın izmaritini küllüğe attım.

"İşlerimi hallettiğimde sana açıkça söyleyeceğim zaten ama bu sürede senden bana güvenmeni ve beni beklemeni istiyorum." dedi umutsuzca.

"Bilmediğim bir şey için beklemek bana haksızlık değil mi peki?"

"Haklısın. " dediğinde bir şey demediğim için uzun bir sessizlik oluşmuştu. İkinci sigaramı söndürürken Jeongin gözlerini bana dikmiş ve beklemediğim bir soru yöneltmişti.

"Seni sevdiğimi söylediğimde ciddiydim Hyunjin hem de hiçbir şey de olmadığım kadar ciddiydim. Ve bu sevgim ilk başlardaki gibi bedenine olan bir sevgi ya da ilgi değil. Seni gerçekten seviyorum. Her şeyi hallettiğim de eğer beni bekliyor olursan seni güzelce sevebilmem için bana bir şans verebilir misin sevgilim?"





*oy vermeyi unutmayın ve yorum yapmayı*

*oy vermeyi unutmayın ve yorum yapmayı*

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

hayırlı işler hyunjin

night airglow | hyunin ✓Where stories live. Discover now