0.6

1.1K 151 44
                                    

"Bunun iyi bir fikir olduğuna emin miyiz? Bak yol yakınken dönebiliriz?" dediğinde gözlerimi devirdim. Taksideydik ve Minho hyung önde oturmasına rağmen bizi duyabilirdi. "Lix sus artık hem bizim değil Jungwoo hyungun fikri." deyip omuz silktim. Felix kafasını sallarken Minho hyung arkasına dönmüş "Neden fısıldıyorsunuz?" dedi.

"Okul sınavları hakkında hyung, önemli bir şey değil."

İçimden iyi kurtardın diye düşünürken çoktan gelmiş olduğumuzu fark ettim. Daha önce geldiğim bu sokakta daha önce bar gördüğümü hatırlamıyordum. Taksiden inip barın merdivenlerinden aşağıya inerken Minho hyung haklı olarak söyleniyordu. Burası gerçekten oldukça korkunç görünüyordu ve tehlikeli ama biz seçmemiştik ki.

Jungwoo hyung iki gün önce Felix'le bana yazıp Minho hyung'un doğum gününü benim ayarladığım barda kutlayalım diye tutturmuştu. Bizde çok hevesli yazık üzülmesin diye kabul etmiştik. Tam olarak böyle olmadı ama çok önemli değil.

İçeriye girdiğimiz de kesinlikle dışıyla alakalı olmayan bir yerdi. Dışarısı neredeyse gördüğüm en kötü ve pis yerken içerisi ise gördüğüm en düzenli ve en temiz bardı. Minho hyungun birden bize dönüp "Dışarıya pek aldanmamak gerek değil mi?" demişti. İkimiz de gülerken birden Jungwoo hyung çıkmıştı karşımıza.

"Bir an hiç gelmeyeceksiniz sandım."

"Sen bizim buraya geleceğimizi nerden biliyorsun Jungwoo?" deyip tek kaşını kaldırmıştı Minho hyung.

"Sürpriz hyung sürpriz. Doğum günün bugün unuttun mu?"

Lix her zaman ki fazla dayanamayıp söyleyivermişti. Ben onun bu haline gülerken üçlü kucaklaşmamıza Jungwoo hyungu da almıştık. Daha sonra ise dört kişilik masalardan birine oturmuştuk.

Çok fazla içmeyeceğimizi umarak masaya sadece bira söylemiştik ve yanında yemek için patates, patlamış mısır gibi şeyler de söyledik.

İkinci şişeler biterken arkadaki merdivenlerin orada sanki Jeongin'e benzeyen birini görmüştüm ama emin olamamıştım. Felix'e baktığımda onun da aynı yöne baktığını görüp "Az önce ki Jeongin miydi? Yoksa delirdim mi?" dediğim de "Sanırım delirdin Jin, Jeongin'in burada ne işi var? Bardayız farkında mısın ve bahsettiğimiz kişi Jeongin." deyip gülmüştü.

Kulağıma yaklaşıp "Evde sütünü içip ders çalışıyordur." dediğinde gülmüştüm. Ben de aynı şekilde kulağına yaklaşıp "Aynen Lix beni becerirken de süt içiyordu. Hatta eve gelip senin donmana sebep olacak hareketleri yaparken de süt içiyordu." dedim.

"Yemin ederim seni tanımasam ve eve geldiği günü görmesem sikseler inanmazdım. Jeongin bebek gibi ama dışardan bebekmiş sadece."

"İçerden de şerefsizin tekiymiş." deyip geldiğimizden beri bizimle ilgilenen kıza yeni bir şişe getirmesi için işaret ettim.

Şişeleri masaya başka biri getirip bırakmıştı. "Artık masanızla ben ilgileneceğim, bir isteğiniz olduğunda  bana seslenebilirsiniz, afiyet olsun."

O giderken biz de az önce ne yaşandı modundaydık. Acaba yanlış anlaşılacak bir tavrımız mı olmuştu kıza karşı? Dördümüzün de bunu düşündüğüne eminim ama kimse sesli söylemiyordu.

Jungwoo hyung "Tekila  shot atmaya ne dersiniz?" dediğin de Felix'le ben direkt atlamıştık. Minho hyung ne kadar gözlerini devirse de en sonunda tamam demişti.

Az önceki çocuğu çağıracağım sırada Minho hyung  "Ben çağırırım Hyunjin." diyerek beni durdurmuştu. Lix ben ve Jungwoo arasında üçlü ve garip denilebilecek bir bakışma yaşanmıştı.

night airglow | hyunin ✓Where stories live. Discover now