32.Bölüm

20.8K 903 77
                                    

Hepinize merhaba.
Keyifli okumalar dilerim🖤

Keyifli okumalar dilerim🖤

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.

. . . . .

Gözlerimi açtığımda yanıma döndüm ve Korhan'ın uyunan hâli ile karşılaştım. Dudaklarım iki yana kıvrıldığında işaret parmağımla burnuna dokundum. Huylanır gibi yaparak burnunu içine çekti ve kıpırdandı. Bu sefer öne doğru eğilerek burnunun üzerine küçük bir öpücük kondurdum. Bu sefer gözlerini açtığında kehribar gözleri parıl parıl parlıyordu.

"Günaydın." dedi bakışlarını benden çekmeyerek. İşaret parmağını saçlarıma doğru uzatıp hafifçe okşamaya başladı. "Günaydın." dedim gülümseyerek. Gülümsemem asla solmazken hayran hayran ona bakmaya devam ettim. "Canın acıyor mu?" diye sordum. Beni onaylamazca bir mırıltı çıkarttı. "Acımıyor."

Derin bir iç çektim ve Korhan'dan ayrılarak sırt üstü uzanmaya başladım. Ellerim karnımın üzerinde yer bulurken gözlerimi sıkı olmayacak bir şekilde kapattım. "Sevgilim?" dedi tatlı bir ses tonuyla.

"Hm?" diye bir mırıltı çıkarttım. Yatakta hareketlenme olduğunu hissettiğimde ve iyice yakından gelen nefes sesleriyle yanıma geldiğini anlamıştım. Gözlerimi açtığımda ise tam karşımda olduğunu gördüm. Gözlerim kocaman olurken küçük bir kahkaha attım. "Ne yapıyorsun üstümde?" dedim ve kollarımı kaldırıp boynuna doladım. Sinsi bir şekilde sırıttığında dudaklarını boynuma gömdü. Kafam refleksle geriye doğru gittiğinde o işine hâlâ devam ediyordu. Bir yerde sabit kalmadan boynumun her bir noktasına öpücükler konduruyordu.

Öpücüklerini boynumdan çekip yüzüme doğru yöneltti ve yanaklarımı öptü. Öylece durmuş tebessüm eder bir şekilde eylemlerine izin veriyordum. Öpücükleri en sonunda dudaklarımı bulduğunda karşılığını verdim ve bu ateşin daha da harlanmasını sağladım. Dudaklarının, dudaklarımda olan baskısı öylesine fazlaydı ki, dudaklarım acımaya başlamıştı bile.

Onun yanındayken acı da tatlı da önemsizdi. Tek isteğim, yanımda olması ve sorunlarımızı birlikte aşmamızdı. Üzüleceksek birlikte üzülelim, güleceksek de birlikte gülelim istiyordum. Çok şey istemiyordum. Hakkımızdı. Biz, bunları hak etmiştik.

Nefes nefese kalmış bir şekilde dudaklarımızı ayırdığımızda az önceki nefes alamamışlarımızın bedeli olarak öylece birbirimize bakmaya başladık.

"Karaca." dedi yumuşak bir sesle.

"Efendim Korhan." dedim onun gibi.

"Beni seviyor musun?" diye sordu. Kaşlarım hafiften çatılırken şu anda neden böyle bir soru sordu onun tartışmasını yapıyordum kendimle. "Nereden çıktı bu şimdi?" dedim hayretle.

GİRİZAN Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon