24.Bölüm

29.4K 1.2K 73
                                    

Hepinize merhaba.
Keyifli okumalar dilerim🖤

Keyifli okumalar dilerim🖤

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

*****

🌺

İstanbul'a ineli yaklaşık bir saat olmuştu. Öğlen vakitleriydi. Korhan hemen eve gitmek yerine gördüğümüz ilk restoranda durmuş, kahvaltı yapmamızı söylemişti. Evdekilerin telaşı nedeniyle yemeğin pek mümkün olamayacağından bahsetmişti. Ona uyarak restorana girmiş, cam kenarı bir masaya geçip oturmuştum. O ise karşımda oturuyor, bakışlarını öylece etrafta gezdiriyordu.

Kahvaltımız bitmiş sayılırdı. Son çaylarımızı yudumluyorduk. İstanbul'u pek özlediğim söylenemezdi. Boston gibi bir yerden gelip burada bulunmak değişik gelmişti. İki ayın sonunda gördüğüm Türkçe tabelalar da ayrı bir değişikti.

"Annenler ile nerede görüşmek istersin? Aldıralım istersen bizim eve." dedi. Bakışlarımı ona çevirdim ve kafamı yavaşça onu reddedercesine salladım. "Gerek yok, dayımlara gidebiliriz."

"Hâlâ tersleyeceklerini düşünüyor musun?" diye sordu bakışlarını benden çekmeden. Gözlerimiz birbiriyle temasını asla koparmıyordu. "Hâlâ ilişkimize karşı çıkarlar mı sence? Eğer yine reddederlerse ne olacak Karaca? Onların istediği, o hayata mahkum mu kalacaksın yani?"

"Bence bundan sonra bana bırakırlar." dedim kararlı ve net bir sesle. "Gitmem onları kendine getirmiştir umarım. Eğer hâlâ onay vermezlerse ciddiyim kafayı yerim."

"Bebek meselesi?" diye sordu.

"Hiç kimse bilmeyecek." dedim normal bir sesle. "Sen de kimseye bahsetmedin inşallah. Bir de bununla uğraşamam. Dinçer de bilmiyor sanırım. Tabii Anıl söylemediyse."

"Bilmiyordu." dedi. Kaşlarımı çattım ve öylece ona baktım. "Uçağa binmeden önceki gece onunla konuştuğumuzda tartışma arasında kaynadı o konu." dedi ve derin bir nefes aldı. "Kimseye söylememesi konusunda uyardım. Söylemez zaten şimdiki göt korkusuyla."

"Korhan, ona zarar vermeyeceksin değil mi? Tamam, Amerika'ya gitmeme o neden olmuş olabilir. Hatta bu fikri bana o sunmuş da olabilir ama kötü bir niyeti yoktu. Sadece bana yardım etmek istedi. Ve hep de yanımda oldu. Desteğinden asla ödün vermedi."

"Karaca, Dinçer benim kardeşim. Böyle bir şey yaptığı için onu hırpalayacak değilim tabii ki. Sadece sinirime gidiyor. Ve emin ol, yerimde başkası olsaydı bu kadar sakin kalamazdı. Dua etsin de sadece iki ay sürdü. Eğer bu süreç uzasaydı o zaman gerçekten benzetirdim onu." dedi.

"Umarım..." diye konuştum ve çayımı içmeye devam ettim.

Aradan geçen dakikaların ardından restorandan ayrıldığımızda arabadaki yerimizi aldık ve Cihanbeylerin evine doğru ilerlemeye başladık.

GİRİZAN Where stories live. Discover now