76. BÖLÜM

24.6K 2.1K 1.4K
                                    

Günün üçüncü bölümü hani bana iltifat?

-

"Ahmet abi nerede?"

"Gece çalışacak o, sen benim yatağımda yat ben abimin yatağında yatarım."

Doruk üzerindeki tişörtün eteklerini çekiştirirken "Niye ayrı ayrı uyuyoruzki? Beraber uyuyalım senin yatağında." dedi.

Baran Ahmet’in yatağını kendine göre hazırlarken duraksayıp doğruldu ve kumrala baktı.

"Sen rahat et diye dedim güzelim yoksa canıma minnet." dedi gülümseyerek.

Doruk da gülümsedi ve yatağa oturdu. Saat geç olduğu için ev halkı çoktan uyumuştu. Ahmet de çalıştığı için Dorukla Baran odada kalacaklardı.

Baran onun asık yüzüne baktı. Ne kadar annesine karşı çıksa da onunla böyle kavga etmeyi sevmiyordu, bu yüzden canı sıkkındı aslında. Yani annesinin bu denli inatla karşı çıkmasına anlam veremiyordu. Hiç mi vazgeçmeyecekti?

Baran bir nefes verdi ve birkaç adımda Doruğun yanına oturdu. Kollarını ona dolayıp kendine çektikten sonra saçlarının arasına bir öpücük kondurdu.

"Keşke biz de evlenebilseydik. Çok isterdim biliyor musun?" dedi Baran hafif kısık bir sesle.

Doruk kafasını çevirip ona baktığında nedense içi bir anda sımsıcak olmuştu. Az önce asık olan yüzü canlandığında gülümseyerek bir elini Baran'ın yanağına atıp okşadı.

Baran çenesini Doruğun omzuna yaslamışken kollarıyla sıkıca sarmıştı. Doruk ise yanağını okşarken dudağının kenarını öptü nazik bir şekilde.

"Güzel olurdu." dedi Doruk başını omzuna yaslanan başa yaslamadan önce. "Düşünsene evlenmişiz, hatta düğünümüz falan oluyor. Böyle benim annem çok mutlu senin abin tebrikler falan ediyor." dedi Doruk ve kıkırdadı.

"Anca rüyada işte." dedi Baran da kıkırdamadan önce.

"Böyle bahçeli bir evimiz var, ikimiz de istediğimiz şekilde dizayn etmişiz. Her şey tam bizim istediğimiz göre. Ailelerimiz çok iyi anlaşıyor, sık sık aile yemekleri veriyoruz falan." dedi Doruk gülümseyerek hayallerini dile getirirken.

"İzin günlerimizde hep beraber oluyoruz. Tüm günümüzü yatak odasında geçiriyoruz, hatta hiç çıkmıyoruz ordan." dedi Baran.

Doruk kıkırdadı."Ya Baran bozma bir ya."

"Ne var ben de hayallerimi söylüyorum. Hem seninle bir evimiz olursa en sevdiğim bölümü kesinlikle yatak odamız olur." dedikten sonra kumralı kendine biraz daha çekip boynunu öptü.

"Düşünsene bebeğimiz var, evlatlık almışız tabii. Bir de köpeğimiz var. Dört kişilik bir aileyiz, sıcacık." derken iç çekti ve buruk bir şekilde ellerini beline dolanan kolların üstüne yerleştirdi.

Baran gülümseyerek ona baktığında bu hayallerin gerçek olmayacak olması ikisini de üzmüştü.

"Keşke mümkün olsaydı. Keşke öyle bir dünya olsaydı." dedi Doruk buruk bir sesle.

"Elimde olsa sana öyle bir dünya yaratmak için bir an için bile durmazdım. Maalesef çaresiz insanların hayal kırıklıklarının mezarlığı olmuş koca bir dünyada yaşıyoruz." dedi Baran.

Birbirini seven bu iki kişi aşklarını bile özgürce yaşayamıyorlardı. Tüm bu şeyler hayal olarak kalmaya devam edecekti ömür boyu. Doruk açısından bunun gerçekleşmesi ne kader imkansızsa Baran açısından çarpı iki imkansızdı.

KABADAYI [BXB] Where stories live. Discover now