KABADAYI [BXB]

66. BÖLÜM

Ahmet ve Cengiz bölümünde uyarı var, okumak istemeyen geçebilir. Bu arada yasal olan, çoğu kişinin evliliğini yaptığı bu şeye ensest diyenleri görüyorum da gençler yapmayın ya. Lütfen bakın ben gerçek hayatta sevmediğim ve onaylamadığım, karşı olduğum halde kurgu gereği işliyorum çünkü kuzen evlilikleri ve ilişkileri var bu hayatta. Ben istediğim kadar sevmiyim ama yapanlar var. İleri gidilen ve aşırıya kaçan, çok hassas konular olmadığı sürece sevmediğim bir şeyi gidişat için işleyebilirim. Başta da dedim mesela ben böyle kabadayı tipli erkeklerden nefret eden bir insanım hani bu kitaptaki karakterlerden biriyle gerçek hayatta birlikte olmam mesela ama  yazıyorum yani anladınız mı?

Defalarca söyledim ben sevmediğim şeyleri bile sırf kurgu gereği yazabilen birisiyim. Emin olun bu kitapta ve diğer kitaplarımda sevmediğim bir sürü şey yazdım. Ona göre yani  tşk.

-

Ellerini ceplerine yerleştirmiş sanayiye doğru yürürken okul çıkışı direkt buraya gelmesi mantıklı mıydı emin değildi.

Cengiz sanayinin biraz uzağında durup burdan gözüken kuzenini izlerken dudaklarındaki sigarayı içmeye devam ediyordu. Gözlerini kısarak sigarayı içerken içten içe hâlâ şaşırıyordu. Baran ve Doruk ha?

Serpil Hanım, Ahmet’e Cengiz sayesinde ulaşmıştı. Cengiz ilk başta anlamamıştı bu kadının neden Ahmetle görüşmek istediğini. Serpil Hanım kuzen oldukları için direkt Cengiz'e gelmişti. Hem Cengiz'in pek Baran ve abisinden hoşlanmadığını düşündüğü için yardım edebilir diye düşünmüştü.

Cengiz kadının üstüne giderek, ağzından girip burnundan çıkınca az çok öğrenmişti olanları. Adeta şok olmuştu. Baran'a iftira attığı şeyin bir gün gerçekleşeceğini düşünmemişti. Fakat sonradan Baran ve Doruğun yakınlığı onu hep kuşkuya düşürdüğü için bir açıdan mantıklı olabilirdi.

Kadına Ahmet’in iş yerini söyledikten sonra gizlice takip etmiş ve hatta onlar dışarda konuşurken aynı şekilde gizli gizli dinlemişti onları. Ahmet’in şok oluşunu ve kendini zor tuttuğunu gördüğünde bu şeyin iyiye işaret olmadığını anlamıştı.

Kadın gittikten sonra Ahmet’in yanına gitmiş ve beraber konuşmuşlardı. Ahmet öyle sinirliydi ki, deli gibiydi ve o öfkeyle Baran'ın iş yerini basacakken Cengiz buna engel olmuştu.

Cengiz Ahmeti alıp sakinleşmesi için baş başa kalabilecekleri yere getirdiğinde sinirden kudurmasını izlemişti. Ahmet öyle laflar etmişti ki Cengiz'in sinirleri bozulmuştu içten içe. Baran için değil de iki erkeğin birlikte olması hakkında söylediği şeyler sanki direkt olarak kendisine söylemiş gibi zoruna gitmişti. Ağıza alınmayacak şeyler söyleyip küfür etmiş ve eşcinsellik hakkında  iğrenç şeyler söylemişti.

Bu şeye bu denli kin ve nefretle karşı olması, bir erkeğin başka bir erkeğe aşık olmasının ne denli iğrenç bir şey olduğunu kötü bir şekilde dile getirdiğinde Cengiz için bu iş Barandan çıkmış kendine dönmüştü.

Bu sırada halsiz bedeniyle çalışan gencin gözleri hafiften bulanıyor da olsa görmezden geliyor ve elinin tersiyle gözlerini ovuşturup işine devam ediyordu.

Mehmet sabahtandır mola vermeden çalışan esmerin yanına geldiğinde omzuna dokundu. "Baran hadi molaya çık. Bak yüzünün rengi atmış, bir şey de yemedin hadi kalk."

Baran çöktüğü yerden kafasını kaldırmadan "Birazdan çıkarım." dedi halsiz bir sesle. Vücudu ağrıyor ve canı yanıyordu ama işi bırakmak istemiyordu. Kafası dağılsın istiyordu. Boş olduğu her an aklında olumsuz şeyleri düşünüp canını sıkıyordu. Bu yüzden sadece çalışmak istiyordu.