72. BÖLÜM

25.4K 2.1K 608
                                    


Merhaba bu sefer gerçekten gecenin siki yani sjskjskskdk

Bölümü kaydetmedi bu şerro watty gece gece sinir krizi geçirdim ya tekrar yazdım söve söve. Vay amk uygulaması

-

"Şimdi biz bunlarla artık düşman değil miyiz?" diye sordu Zeki sigarasından bir nefes almadan önce.

"Öyleyiz ama eskiye nazaran daha az düşmanız. Hem geçen baya eğlenceliydi. Eğlence zamanları dostum onlarla artık." dedi Alper sırıtarak. En sonki parti olayında öyle eğlenmişlerdi ki.

Sabaha kadar içmiş ve dans etmişlerdi. Aşırı eğlenmişlerdi. Kafalar bir milyon olunca aradaki düşmanlık da unutulmuştu. Makara muhabbetler dönmüştü ve herkes çok eğlenmişti. İyi ki Utku'ya uyup gelmişlerdi buraya. Bunların bu kadar kafa çocuklar olduğunu tahmin etmemişlerdi. Utku onları çağırdığında bir tereddüt etmişlerdi.

Utku ve Seyit ise arka odada yiyişmekten ne muhabbete ne de ortama katılmışlardı. Anca partinin sonuna doğru onları toparlamaya gelmişlerdi.

"Güzeldi ya. Hem Seyitle de eskisi gibiyiz, keyfim gıcır valla." dedi Utku mutlu bir yüz ifadesiyle. Bir elinde sigarası varken diğer elini cebine koymuştu.

"Cengo bu iş terso gelmedi sana değil mi?" diye sordu Alper.

Bankta bacaklarını açmış yayılarak oturan genç her zamanki katı ve sert yüz ifadesini takınmıştı. Kaşları çatık millete öldürecekmiş gibi bakarken arkadaşlarının muhabbetlerine oralı olmuyor gibiydi.

Omzuna konan el ile ağır bir şekilde kafasını yana çevirdi ve kendisine bakan üç çift göz ile karşı karşıya geldi.

"Eski düşman ile dost olmam ben. Siz de kendinizi kaptırmayın. Kafam bozuktu iki eğlenin diye bir şey demedim sadece. Yine de onlar ters yapmadığı sürece bulaşmayalım." dedi sert bir ses tonuyla.

"Eski düşman dediğin bayağı eski dostun. Hatta kardeş gibiydi falan demiştin değil mi?" diye sordu Utku.

Cengiz duyduğu 'kardeş' kelimesi ile sinirle gözlerini devirdi ve "Hay sokayım kardeşliğe ya." diye homurdandı.

Sinirleri bozuktu.

İki gün önce kendini ona olan aşkına adadığı adamın başkasını sevdiğini ve evleneceğini söylemesine şahit olmuştu. Dünyası başına yıkılmıştı adeta. O kadar üzülmüştü ki. Hayatında hiç bu kadar bir şeyin acı verdiğine şahit olmamıştı. Zihninde ve içinde binbir türlü şey geçerken bunlaeı bastırmaya çalışıyordu.

Cengiz böyleydi işte. Acıdan ve üzüntüden geberse de bunu içinde yaşamayı tercih ederdi. Kimsenin onun zayıf yanlarını görsün veya ona üzülsün istemezdi. Hele acımalarını hiç istemezdi. Bu yüzden ne kadar içinde fırtınalar da kopsa dışarıdan çaktırmazdı.

Üç genç kaşlarını çatarak Cengiz'e bakarken gerçekten meraklanıyorlardı. Bu çocuk normalden daha bir gıcık davranıyordu sanki. Üstelik garipti. Mesela tanıdıkları Cengiz düşmanlarıyla eğlenmelerine asla izin vermez ve olay çıkarırdı. Hatta Utku’nun Seyit ile barışmasına bile engel olurdu fakat Cengiz bunların hiçbirini önemsiyor gibi görünmüyordu. Sanki bir şeyler çeviriyordu veya bir şeyin peşindeydi. Bu şey her neyse aklını öyle kurcalıyordu ki etrafında olup bitenlere yeterince tepki veremiyor gibiydi.

Cengiz'in bakışları okul bahçesinden içeriye giren Baran ve tayfasını bulduğunda hızla ayaklandı. Üç genç bir anda ayaklanan esmere baktıklarında kaşlarını çattılar.

"Selamünaleyküm amca oğlu." dedi dudaklarındaki o cins ve kendine has gülümsemesi ile.

Baran karşısında Cengiz'i bulmayı beklemediği için afalladı ilk başta fakat sonra toparlandı.

KABADAYI [BXB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin