XXXIV. 'nail art'

174 22 52
                                    

@ag_akutagawa: Önce ona oje sürmeme izin verdi, sonra da hava soğuk diye sütlü çay yaptı 🥺 w/@tachizou

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

@ag_akutagawa: Önce ona oje sürmeme izin verdi, sonra da hava soğuk diye sütlü çay yaptı 🥺 w/@tachizou

7 likes
7 comments

@tanizakijun_jun: Oo bizden habersiz çaylar içiliyor, ojeler sürülüyor. Kıskandım

@sunflowerboi.kenji: Gin-san! Bana da oje sürer misin? Siyah beyaz istiyorum, İNEKLERİME BENZESİN!!

@ag_akutagawa: Siz de gelin! Ben sizin yanınıza gelemiyorum ama beraber bahçede oturabiliriz! @sunflowerboi.kenji sana orada oje de sürebilirim 🥰

@atsushibutjinko: Bize de çay var mı?

@ag_akutagawa: Sıcak çikolatam da var ☺️

@tachizou: Gin neden şu meymenetsizleri çağırıyorsun? Baş başa romantik anlar geçirecektik

@tanizakijun_jun: Boş yapma kapıyı aç davar @tachizou

---

"Beleş yiyecek içecek dedik ya, hemen damladı piç kurusu."

Kızıl çocuk söylene söylene çalan kapıyı açarken, arkasında kıkırdayan bir kız bıraktı. Gin'in yavaş yavaş evinde birilerinin olma fikrine alışması hoşuna gidiyor, ama bu 'birilerinin' baş belası arkadaşları olması... Hoşuna gitmiyordu.

Arkadaşlarını tanıyordu, hatta onları, onlardan çok tanıyordu. Onların Gin'i ne derece zorlayacağının farkındaydı ama Gin, yuvadan dışarı uçmak için heyecanlı bir kuş gibi gökyüzü arıyordu. Mesajlaşmalarının üzerinden 20 dakika geçmiş olmasına rağmen, siyah saçlı yavru kuşu o kadar heyecanlanmış, o kadar stres yapmıştı ki; iki kere kusmuştu.

Yani arkadaşları daha ortama girmeden zarar vermeye başlamışlardı...

Tüm bunlara rağmen, Gin'in hâlâ onları görmek -özellikle Kenji'ye oje sürmek- için bu kadar heyecanlı olması, kalbini sıcacık yapıyordu.

Açtığı kapıda ona doğru sırıtan Junichiro, Atsushi, Naomi, Kenji ve Kyouka'yı gördüğünde elini hızla onları durdurmak için kaldırdı. Gin'in duymadığından emin olmak için gözü arkadayken fısıldadı:

"Sizden bir ricam var-"

"İçeri girmeyeceğiz, korkma." Junichiro sözünü kestiğinde şaşırarak "Beynimi mi okuyorsun lan sen? Haneye tecavüzden içeri sokarım seni, mahremiyet diye bir şey var!" dedi. Az önceki fısıltıdan eser kalmamıştı.

"Mal bu."

Junichiro, 'beni şununla muhattap etmeyin' dercesine Atsushi'ye baktığında, beyazlı çocuk göz devirdi.

"Yeni yeni iyileşen birinin evine cümbür cemaat dalacak değiliz, Micchan... Bahçede oturmaya geldik biz."

"Bir de oje sürdürmeye geldik!" Sarışın çocuğun heyecanlı kıpırdanmaları hepsini güldürürken, rahat bir nefes verdi, Michizou. Düşüncesiz, beyinsiz ve gamsız bir arkadaş grubu olmadığı için mutluydu. Zaten onlardan hiç şüphe etmemişti, hiç. Asla. Valla bak.

Moonlight | TachiGinWhere stories live. Discover now