XIX. 'hallucination'

183 28 89
                                    

Eniviccivokke

Tachihara:
Bu hayattan çok sıkıldım

Teruko:
O zaman öl

Tachihara:
Senin her boka laf yetiştirmenden de sıkıldım

Teruko:
O zaman yine öl :)

Atsushi:
Neyin var Tachihara-kun?

Tachihara:
Ben Gin'le görüşmek istiyorum artık
Mesajlaşmak çok sıradanlaştı, onun için daha fazlasını yapmak istiyorum

Tanizaki:
Hee git kızın kapısına dayan yine
Sonra Ryuunosuke seni siksin

Tachihara:
Çirkinleşme terbiyesiz
Ben sadece sana aitim :*

Tanizaki:
Bileklerimi kesmek istedim

Naomi:
Ben de

Kyouka:
Ben de...

Kenji:
Bu sadece Tanizaki-san'la arkadaş olduğun anlamına mı geliyor, Tachihara-san?

Tachihara:
Kenji...
Bu pisliğin içinde ay parçası gibi kalman talih mi şanssızlık mı anlamıyorum

Kenji:
Pislik içinde değilim ki
Daha yeni yıkandım

Tanizaki:
Ben buna cevap veremem

Tanizaki, gruptan ayrıldı.

Tachihara:
Ben de

Tachihara, gruptan ayrıldı.

-----------

Dakikalardır adını seslenen kadının, isyan çığlığından sonra gülerek alt kata indi, kızıl çocuk. Abisi bir hafta sonra askeriyeye geri dönecekti ve kâküllü kadın bu hafta tüm akşam yemeklerini birlikte yemelerini istemişti. Masaya üçüncü kişi oturmadan asla başlamıyorlardı.

"Tachihara Michizou! Hemen o tembel kıçını kaldırıp alt kata gel!"

"Geliyorum!"

Hoplaya zıplaya indiği merdivenlerin hemen ardından, koridorda dikilen abisinin sırtına atladı. "Mamo-chan!"

"Nasıl bu kadar ağırlaşabilirsin?" Ondan iki karış kadar uzun olan abisi, hiç zorlanmadan onu mutfağa taşıdığında bu aralar sürekli birilerinin sırtına bindiğini fark etti. Siyah saçlı adamın düz saçları arasında daldırdığı parmaklarını hızla hareketlendirerek "Ben bir prensesim ve sen de bunun farkındasın değil mi, Oni-chan?!" dedi. Sesini inceltmiş ve var olmayan uzun saçlarını sandalyeye fırlatılmadan hemen önce omzundan geriye itmişti.

"Sen bir gevezesin ve ben bunun farkındayım Micchan.."

Sandalyeye tam olarak oturduğunda, kâküllü kadın önüne miso çorbası koyarak gülümsedi. "Seni masaya getirmek tam bir işkence, Michizou."

"Kendimi bu kadar çabuk öne atamam, Yosano-san. Biraz nazlanmam lazım." Suratına doğru fırlatılan ekmeği gülerek yakaladı.

"Şımarık velet. Mamoru gidince seninle ne yapacağım bilmiyorum."

"Beni sadece sevin, Yosano-sensei." Ağzını tepe tepe doldurup, büyük bir açlıkla yemeğini yemeye başladı. Abisi ve Yosano'nun yemek yerken bile el ele tutuştuğunu fark ettiğinde hafifçe gülümseyip, dolu ağızıyla "Bir gün ben de sizi böyle kıskandıracağım." dedi.

Moonlight | TachiGinWhere stories live. Discover now