𝘯𝘰𝘵𝘩𝘪𝘯𝘨'𝘴 𝘨𝘰𝘯𝘯𝘢 𝘩𝘶𝘳𝘵 𝘺𝘰𝘶 𝘣𝘢𝘣𝘺.

356 47 48
                                    


Senin canını
hiçbir şey yakamayacak bebeğim. 
Benimle olduğun sürece
sadece iyi olacaksın. 
Senin canını
hiçbir şey yakamayacak bebeğim. 
Hiçbir şey seni benim
yanımdan ayıramayacak.
//Cigarettes After Sex- Nothing's Gonna Hurt You Baby.

Lili iki gündür büyük bir aşkla bağlı olduğu yatağından, Gyllenhaal'lerin kahvaltı için geldiğini duyar duymaz ayaklanmış, dolabının en güzel parçalarından biri olan pembe benekli elbisesini üzerine geçirmişti

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Lili iki gündür büyük bir aşkla bağlı olduğu yatağından, Gyllenhaal'lerin kahvaltı için geldiğini duyar duymaz ayaklanmış, dolabının en güzel parçalarından biri olan pembe benekli elbisesini üzerine geçirmişti. Şimdi kalçalarını yasladığı masadan Theo ile benim umarsızca yatışımızı izliyor ve bir yandan da bıkkınlıkla güzel yanaklarını şişiriyordu.

"Böyle yapmaya devam edersen yanakların kırışacak," dedim, kendimi Theo'nun üzerime attığı kollarından kurtarmak için geriye çekmiştim fakat nafileydi. "Ayrıca bu kıyafetin basit bir kahvaltı toplanması için fazla abartılı olduğunu düşünüyorum."

Theo bir domuz misali kıkırdadı. "Jake Gyllenhaal'e kafayı takmış gibi duruyor."

"Hayatında yapacağı en büyük hata olur," Sözüm biter bitmez Lili yanaklarını indirdi, Theo ise ne söylediğimi anlamak adına başını yastıktan kaldırarak burun hizama getirdi. O yüzden kendimi hemen, "Yani adam otuz beş yaşında, eminim şehirde takıldığı daha olgun kadınlar vardır." diye düzelttim. Bu onlar için tatmin edici bir cevap olur muydu bilmiyorum fakat şu an tek düşünmek istediğim, Jake'i başka biriyle görecek olmanın bana nasıl hissettireceğiydi.

"Her neyse," diye böldü düşüncelerimi Lili çabucak. "Hadi aşağıya inelim, Antonella teyze neredeyse yarım saattir bağırıyor." Ve bizi beklemeden koşar adım merdivenlere yönelip, ikişer ikişer inmeye başladı.

Normal bir kahvaltı olmalı, diye hatırlattım kendime. Eğer dün Jake ile yaşadıklarımızı bir süreliğine zihnimin tozlu raflarına kaldırırsam sorun çıkarmadan masada oturabilir, hatta zaten üzerimde olan Mattie'nin endişeli tavırlarını kolaylıkla savuşturabilirdim. O yüzden nefesimi toparladım, Theo'nun kolunu omzuma atmasını yok sayarak beyaz keten pijamalarımın örtüğü ayaklarımla beton merdivenleri yavaşça indim ve özenle hazırlanmış kahvaltı masasını görene dek hiç duraksamadan ilerledim.

"Günaydın!" Theo cırtlak sesiyle bağırınca, masada oturan herkes olduğumuz tarafa baktı. Mattie omuzumda gördüğü kol nedeniyle kaşlarını çatmıştı ancak nedense aynı bakışları, yanında boş bir sandalye bulunan Jake'in yüzünde de görmüştüm. "Aman tanrım Antonella, her sabah muhteşem bir kahvaltı hazırlama motivasyonunu kendinde nasıl buluyorsun ki?"

Yeni sulanan çimlerin üzerinde sürükledim ayaklarımı, herkesin benden de aynı sevinçle günaydın nidaları duymayı beklediklerini biliyordum ancak masada Samuel ile Jake varken tek yapabileceğim samimiyetsizce gülümsemekti. Ayrıca büyük bir sevinçle aşağı inen Lilou, babalarımın arasına oturmak zorunda kalmış gibi duruyordu ve suratında memnun olmadığı zamanlar takındığı ifade vardı.

𝚖𝚢 𝚗𝚎𝚡𝚝 𝚍𝚘𝚘𝚛 𝚗𝚎𝚒𝚐𝚑𝚋𝚘𝚛 𝚒𝚗 𝚒𝚝𝚊𝚕𝚢.|| 𝙜𝙮𝙡𝙡𝙚𝙣𝙝𝙖𝙖𝙡 Where stories live. Discover now