Sesini yükselterek çemkirişine karşılık uzun uzun yüzüne baktım. Neden umurundaydı ki? Arkadaşlığımızı bozan, beni korkaklıkla suçlayan o değil miydi? Odama kapanıp ders çalışmaktan geri kalmıyordum ki kalsam bile bundan hoşnut olmalıydı.

"Emin ol seni bu kadar önemsemiyorum," deyip yanından geçeceğim sırada karşıma çıkan yeni bedenle tekrardan durmak zorunda kaldım. Bugün sinirimi hoplatmak için anlaşmış gibilerdi. "Asu," dedi Koray. Saçı başı dağılmış, uzamış sakalları birbirine girmişti.

Şaşkınlıkla "Koray?" diye mırıldandığımda geride bıraktığım Beyza da bize döndü.

"Şey," diye geveledi Koray. Çimen yeşili bakışlarını yüzümde gezdirdi. Gözlerini, Beyza'ya kısacık değdirip çekerken "Seninle konuşmak istiyordum," dedi.

"Ama yalnız."

Yüzümü buruşturarak önce ona, sonra da yanımdakine baktım. Beyza'nın gözleri Koray'daydı ama sevgilisine bakıyor gibi değil de daha çok yoldan geçen bir yabancıya bakıyor gibiydi. Onları partide bıraktıktan sonra arlarında bir şeyler geçmiş olmalıydı ama nedense intikam için bile bunu merak etmiyordum.

Beyza bana kaçamak bir bakış atıp alayla gülerken "Onunla ayrıldık," diye açıklama yaptı. Şaşırmadım. Beyza, zaten Koray'ı terk edeceğini ima etmişti. Partide aralarına attığım bombadan sonra devam edeceklerini sanmıyordum. Tepki vermeyeceğimi anlayınca Koray'a döndü bu kez ve "Demek yalnız kalmak istiyorsunuz Koray Bey," dedi.

"Uzatma Beyza, Asu'yla konuşmak istiyorum seninle değil."

Bu kez boş bakışlarımı Koray'a çevirdim. Şu an karşımda oynayan sahneye uçmam gerekiyordu. Beyza'ya ağzının payını vermiştim ve Ekin'in dediği gibi istersem Koray'ı tavlayabileceğimi de kanıtlamıştım. Yine de şuan içimden zafer kahkahaları atmak bile gelmiyordu. Çünkü artık ikisini de gram kadar önemsemiyordum.

"Biliyor musun Koray?" diye tısladı Beyza.

"Karaktersiz herifin tekisin. Senden kurtulduğum için mutluyum. Asu'ya inat olsun diye seninle flört etmek bile ölümdü."

Ufacık bir hayret belirtisiyle gözlerim irileşti. Koray'ın şerefsiz olduğunu tasdiklemiştik ama Beyza'nın ondan bu kadar nefret ettiğini tahmin etmemiştim. Koray duyduğu hakaretler karşısında eliyle saçlarını geri tarayıp gülerken bileğindeki sargı dikkatimi çekti. Çok önemli bir şey gibi görünmüyordu bu yüzden üzerinde durmadım.

"Altımda inlerken öyle demiyordun ama?"

Ağzım bir karış ayrılırken Beyza'nın tokadının Koray'ın yüzüne patlayışına şahit oldum. Cidden onunla yatmış mıydı? Bir an bütün bu olanları videoya kaydedip Ekin'e izletmek geldi içimden. Bizim için eğlenceli bir kısa film olabilirdi.

Koray'ın yüzü yana doğru savrulduğunda "Cehenneme kadar yolun var," diye tükürür gibi konuştu Beyza ve yanımızdan geçip gitti. Bahçeden ayrılmadan önce ise omzunun üzerinden geri bakıp "Ayrıca iğrenç sevişiyorsun?" demeyi de ihmal etmedi. Koray hakkında edindiğim bu lüzumsuz bilgiyle ne yapacağımı düşünürken olaylar bu hale gelmeseydi yine bu bilgiyi lüzumsuz olarak görüp görmeyeceğimi sorguladım.

Koray'la hayallerimdeki gibi bir geleceğimiz olsaydı sevişme potansiyelini umursar mıydım cidden? Muhtemelen bu konuyu aklımdan bile geçirmezdim çünkü Beyza kadar rahat bir kız değildim. İlk sevgilim elimi tutmak istediğinde ona bile "Hayır," demiştim. Belki de benden bu yüzden ayrılmıştı. Ona sevgilim gibi davranmadığım için. Elimi tutmasına ya da beni öpmesine izin vermediğim için. Koray'la sevgili olsaydık muhtemelen ona da izin vermezdim. Bütün bunlar için güven ve zaman gerekliydi. Ona nasıl hemen güvenip kendimi açabilirdim ki?

01:28| TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now