AF - ep.24

20 1 0
                                    

Yağmur yağıyordu.
Bardaktan boşanırcasına yağan yağmur herkesin bir şemsiye altında beklemesine neden olmuştu.
Burunlarına dolan toprak kokusu kimini rahatsız etmiş kiminin de hoşuna gitmişti.
Kimse ağlamıyordu.
Kimse dövünmüyordu.

Zaten onu, onlardan başka kim tanıyordu ki?

Asaf, Asım, Faruk, Yakup ve Celal Bey.

5 kişilik bir ceneza töreniydi.

Herkesin tek bir temennisi vardı. Olay çıkmaması.
Birbirini gören eski dostların yüzlerine bile bakmamış olmaları herkesi rahatlatırken toprak atılmaya başlanmıştı bile.

Herkesin içinden hemen hemen aynı şey geçiyordu belki de.

Böyle bir ölümü kimse hak etmez.

Sessizlik içinde tören bitti.

Böyle bir atmosferde düşünülen bir başka şeydi belki de ya orda aramızdan biri olsaydı? Ya sevdiğimiz bir başka kişiyi gömüyor olsaydık?

O zaman da böylesine sessiz mi geçerdi tören?

Sadece Asaf'ın gözleri yaşardı.
İçlendi.
Hıçkırıkları boğazında kaldı.
Anbean şahitlik etmişti olanlara.

Daha önce hiç birinin ölüme gidişini izlememişti.
Daha sadece birkaç gün olmuştu.
Rüyalarına giriyordu olayın her saniyesi.
Asım, kardeşine destek olmak istiyordu. Fakat ona ulaşamamaktan öylesine korkuyordu ki.

Neler yaşıyordu kaç gündür haberi yoktu. Özellikle kendini herkese kapatıp agresifleştiği zaman neler olmuştu bilmiyordu. Asım'ım içine dert oluyordu fakat nasıl abilik yapacağını da kestiremiyordu.

En son böyle bir kriz yaşadıklarında annesi ve babası boşanmıştı. Anneleri sağolsun kriz kolay atlatılmıştı. Ondan önceki krizleri ise Afra'nın kayıplara karıştığı gündü. Asaf'ın trafik kazası geçirdiği gün.

Asım'ın da zihninde anıları vardı. Şimdi gömülen kişinin Asaf olması ihtimali içinin kararmasına sebep olmuştu. İlerleyen dakikalarda Asaf'ın gözlerinin dolduğunu, burnunun ve kulaklarının kızardığını fark etmişti. Elini omzuna koydu. Sırtını sıvazladı.

Yağmur damlalarının şiddetini artırmasıyla şemsiyeler yetersiz gelmeye başlamıştı. Sessiz başlayan tören sessizce bitti.

Herkes dağıldı bir bir. Sadece Asım tek ayrılmak istemiyordu. Tek düşündüğü Asaf'ın yanında olabilmekti.

Deneyecekti.

*

2 Ay Sonra

Yapraklar dökülmüş, sonbahar esintilerinin çoktan başladığı bir gün Asaf yeniden hastane kokusunun boğuculuğu ile baş etmek zorundaydı.

O gün Afra'ya çarpan araba Afra'ya büyük bir hasar vermiş ve yoğun bakım sürecini uzattıkça uzatmıştı.

Asaf, o gün neler olduğunu ve neler konuşulduğunu yanlarındaki şoförden öğrendiğinden beri Afra için üzülmekten kendini alamıyordu.

Fakat umudunu yitirmiyordu.

O kazadan sonra hala yaşıyor olması bir mucizeydi. Afra, hala yaşam mücadelesi veriyordu. Pes etmemişti. Asaf da pes edemezdi.

AF 💫Where stories live. Discover now