22.

1.2K 151 184
                                    

Hyunjin deminden beri oda da volta atıp duruyordu ve ayaklarını sertçe yere vurmasından kızgın olduğu anlaşılabilirdi. Sinirle sarı saçlarını geriye attı, "Salak Jeonghan, istese onu ölüme terk edebilirdi. Lanet olsun!"

Juyeon oturduğu yerde sakince durarak piposunu yaktı, "Chris ile alıp veremediğin ne hala anlamıyorum."

"Sana demiştim, o herifle geçmişim var ve ondan nefret ediyorum. Her şeyimi elimden aldı, işimi, evimi, arkadaşlarımı ve itibarımı zedeledi! Ayrıca seninde işini mahvetti, nasıl bu kadar sakin kalabiliyorsun?"

"Ne kadar dostum olsanda bunu kendin yaptın Hyunjin. Kabullen şunu, artık bu kasabanın dedektifi sen değilsin ve benim işime gelirsek...ben sadece onlara ortak olmuştum, asıl sorumlu değildim ki bu durumdan kurtuldum zaten. Kendi başımın çaresine bakabiliyorum yani." Hyunjin bağırarak ona döndü, "Anlamıyorsun! İnsanlar benden hala nefret ediyor. Neden? O pislik yüzünden!"

Juyeon sakinliğini bozmayarak oturmaya devam etti, "Tch, böyle biri olmaya devam edersen insanlar tabii ki senden nefret eder. Kendine çeki düzen vermelisin artık, Neredeyse 2 yıl oldu Tanrı aşkına. Bunları unutup yeni bir hayat kurmalısın."

"Hah, diyene bak. Ot ve alkol kaçakçılarına yardım edip, karı kız kaçırıp sonradan ahlak bekçiliği yapan sen...cidden komiksin. Ondan intikam almak istiyorum! Önceden sahip olduğum her şeyi geri almak istiyorum! O şu anda benim yerimde olmayı hak etmiyor, bu kadar parayı ve övgüyü hak etmiyor."

Arkadaşı bu duruma daha fazla dayanamayarak ayağa kalktı, Hyunjin ile uzun zamandır tanışıyorlardı ama onun ciddi sorunları vardı, çok değişmişti. Gözü dönmüş yılandan başka bir şey değildi. Chris yerine geçtiğinden beri böyle davranıyordu, oysaki bir aralar en yakın arkadaşlardı... "Tamam dostum, bu kadar yeter."

"Ne? Gidiyor musun? Ne yani...beni görmezden gelerek kurtulmaya mı çalışıyorsun?! Ama sen rahatsın tabii...ne de olsa millet seni masum bir restoran işletmecisi olarak biliyor!" Hyunjin elini kaldırdığında, Juyeon kolunu sıkıca kavradı ve duygusuz gözlerle ona baktı. 

Canının acıdığı hisseden Hyunjin dişlerini sıktı ve kolunu hızlıca çekerek ondan uzaklaştı."Bana bunu yapma Juyeon...lütfen dinle. O buradan giderse ikimizinde kârına olur! Bak sana ne diyeceğim, kasabamızda 1 aydır olan bir genç var, Wonho'nun adamlarınında dikkatini çekmiş biri. Onunla birkaç kez karşılaştığım olmuştu hatta ve nedenini bilmediğim bir şekilde Chan'ın yanında kalıyor. Kasabadaki çoğu kişiyle yakın, fırıncının yeğenleri, kütüphane görevlileri, dedektif yardımcıları, yetimhanedeki çocuklar, belki inanmayacaksın ama onu o delinin dükkanına girerken bile gördüm!"

Juyeon şüpheli gözlerle ona baktı, anlattıkları dikkatini çekmişti. "Jaeyoon ihtiyarı mı? Bu biraz garip..."

"Evet, sorunda bu! Chan kesin bir şeyler peşinde! Onu tanıdığımı biliyorsun, adamın bir tane akrabası bile yok. Yani bu çocuğu yanına alması için bir sebebi olmalı. Zaten hiç beklenilmedik bir anda çıkageldi, kim bu velet?"

"Belki de sadece kimsesiz biridir, Chris'te yardımcı olmak istemiştir."

"Saçmalama! Neden tanımadığı birine evini açsınki?"

Juyeon alayla güldü, "Uhm, belki de kendine gizli bir koruma falan tutmak istemiştir." Hyunjin yüzüne ekşiterek ona baktı, "O veletten bir bok olmaz, fazla çelimsiz ve saf duruyor."

"Pekala Hyunjin, bu konuyu akşam konuşalım lütfen. Şimdi halletmem gereken işler var, tamam mı? Sana iyi günler." Juyeon odadan çıktığında, Hyunjin aklına gelen şeyle sırıtarak camdan baktı.

***

"Mal kuzenim yüzünden az kalsın boğuluyordum! Annemler bile bir bok yapmamıştı, inanabiliyor musunuz? Oracıkta ölüp geberebilirdim. İşte bu yüzden hem denizden, hemde o psikopat kuzenimden korkuyorum."

Night || ChanLix ✔️Место, где живут истории. Откройте их для себя