14.

1.4K 161 168
                                    

(Bölüme başlamadan önce bir şey söylemek istiyorum; bu hikayede Chris'in doğum gününü farklı bir ayda yaptım, umarım sizin için sorun olmaz- VE okunma sayımız 3K'yı geçmiş, çok ama çok teşekkür ederim 🥺♥)


16 ocak - 1959 (FLASHBACK)

"İyi ki doğdun Channie~!" Minho ellerini çırparak bağırdı. Chan ise gülümseyerek mumları üfledi, "Teşekkür ederim Minho, çok düşüncelisin."

"Unuttuğumu sanmıştın, değil mi?"

"Uhm...belki." İki gençte birbirlerine bakarak güldü. En sonunda Minho, pastadan iki dilim kesmiş ve tabaklara yerleştirmişti. "Yemin ederim kendi ellerimle yaptım!" Tabağı Chan'a uzatırken konuştu. Oldukça güzel ve tatlı dekorlara sahip bir pastaydı, ama bazı hatalardan el yapımı olduğu belliydi.

"Eline sağlık, eminim çok güzeldir." Chan, çatal yardımıyla pastadan bir dilim aldı. Biraz çiğnedikten sonra gözlerini kıstı ve "Şey...tadı pek pastaya benzemiyor, daha çok tuzlu bir tadı var gibi...ama-" dedi tedirgince, ta ki sözü bölünene kadar.

"Lütfen bana şekerle tuzu karıştırdığımı söyleme..."

Chan gülerek cevap verdi, "Sanırım öyle." Minho yaptığı pastanın tadına baktığı anda yüzünü ekşiterek tükürdü. "Dostum...bunun tadı bok gibi. Cidden hiçbir şeyi düzgün yapamıyorum, malın tekiyim." Genç oğlan hayal kırıklığına uğrayarak tabağı kenara koydu.

"Abartma Minho, o kadar da kötü değil. Yine de yenilebilir." Chan onu rahatlatmaya çalıştı. "Umarım bunu ben üzülmeyeyim diye söylemiyorsundur Chris."

"Hayır ciddiyim! Bi ara ikimiz beraber yapmalıyız."

"Evet, harika fikir!"

"Hem bu sayede daha düzgün ve ŞEKERLİ bir pasta olur." Minho, Chan'ın dediği şeyle kaşlarını çatarak omzuna hafifçe vurdu. "Bİliyorsun, sadece şaka yapıyorum." İkiside birbirine gülümsedi.

Minho bu sefer yaptığı kurabiyeye yöneldi, en azından bunu düzgün yapabildiği için memnundu, gerçi mutfağı oldukça dağıtmıştı ama yine de bunun için değmişti. Gözlerini yanlarındaki göle çevirdiğinde dudağını büzdü, "Keşke yüzebilsek..." dedi bıkkınca, yüzmeyi tam olarak bilmese de gerçekten çok seviyordu.

"Kış ayındayız Minho ve hava 18 derece."

"O kadar da soğuk değil, hatta ılık! Ama risk almak istemiyorum, hasta olursam annemi zor duruma sokarım... Zaten olayları hala atlatabilmiş değil, aynı şekilde bende...hala korkuyorum."

Chris, arkadaşını teselli etmek için kolunu Minho'nun omzuna attı, "Endişelenme dostum, o herif yaklaşık 3 aydır hapiste ve kaçması imkansız. Ayrıca ben senin yanındayım! Kimse sana dokunamaz bile."

Minho gülümsedi, Chan gibi bir arkadaşa sahip olduğu için kendini çok şanslı hissediyordu. "Teşekkür ederim Chris, iyi ki varsın..."

"Sende." Chris ona kocaman sarıldıktan sonra karnının guruldadığını fark etti, "E o zaman pikniğe devam, çok açım!" Minho alayla güldü, "Sen her zaman açsın Channie~" 

Chan'da gülmesine karşılık verdi. "Evet, aslında öyle." Ağzına bir kurabiye atıp ağaca yaslandığında Minho sordu, "Baban doğum gününü kutladı mı?"

"Aslında hayır, sabah direkt işe gitmişti bu yüzden onu göremedim...ama eve döndüğünde kutlayacağına eminim, o bunu asla unutmaz."

"Haklısın, eve geldiğinde kutlayacaktır! Peki...hala dedektif olmak istediğinden emin misin? Dün bahsetmiştin ya."

Night || ChanLix ✔️حيث تعيش القصص. اكتشف الآن