Bölüm 13: Kördüğüm II

100 41 21
                                    

"Hakkın ödenmez babalık!" dedim dudağının ve yanağımın sadece bir tarafıyla gülerek

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Hakkın ödenmez babalık!" dedim dudağının ve yanağımın sadece bir tarafıyla gülerek.

"Bahsettiğin kadar altın varsa hakkımın ödenebileceğimden eminim evlat!" dedi aynı şekilde gülerek.

Yüzü sanki her anısı işlenmiş gibi kırışık, gözleri bu dünya üzerinde artık görüp de şaşıracağı tek bir şey kalmadığını düşünecek şekilde donuk, dişleri tadacak ve keyif alacak nimet kalmadığına ikna olacak kadar kırık, döküktü.

Onu çok seviyordum. Onun sahip olduğu erdeme, karalılığa ve disipline sahip olabilmek için dualar ederdim ama ona dönüşmek istemiyordum. 

İşte erken emeklilik durumu tam da bu nedenden ötürü çıkmıştı.

Bu dünya senden daha fazlasını almadan hiçbir şeyi sana vermez.

Eğer bir gün önüne altın tepside büyük bir fırsat sunulursa heyecanlanmadan önce şunu sormayı unutma:

Ne vermem gerekiyor?

İşte öyle. Tüm saygımla babalık, asla dönüşmek istemeyeceğim biriydi. Görüyordum ki her geçen gün biraz daha ona dönüşüyor, kaçınılmaz sonuma biraz daha yaklaşıyordum. 

O, benim hem gurur kaynağım hem de kaçmak zorunda olduğum bir şeyi temsil ediyordu. Çok yüce ama yaklaşmanın ölümcül sonuçları olabilecek bir ateş gibiydi.

İşte bu yüzden bu iş sondu. Bu işi halledip sonra Hazel'i alıp buralardan gidecektim. Hiç bilmediğim, belki duymadığım bir yere meraklı komşulardan, oyun için deliren afacan çocuklardan uzakta bir yere yerleşecektik.

Tabi o da isterse... Sahi işin bir de bu yönü vardı. Cebimde son kalan parayla alyans almıştım. 

Kendi parmağıma uygun olanı almak kolaydı ama güzelimin parmağını göz kararı hesaplamak zorunda kalmıştım. Serçe parmaklım benim...

Tüm bu çilelerin sonunda ödül olarak onu görüyordum. Tüm çileli gecelerin şafağı, tüm umutsuzlukların kurtuluşu ve tüm günahların kefareti olarak onu ve umut ettiğim mutluluğu görüyordum. 

Ezbere bir şekilde ellerim sigarama gitti. Bir tane daha yakıp dudaklarımın arasına iliştirdim. İlk derin çekişte öylesine çok çektim ki öksürmekten gözümden yaş geldi.

"Bunu beceremiyorsun işte evlat kabul et. Sevmiyorum bu zıkkımı. İçme yanımda diye kaç kere diyecem!" diyerek babalığın huysuzlanmasını dinledim. Cevap vermedim, bir nefes daha çektim.

Babalık kendini fazlalı hissettiği ortamda tek saniye bile kalmayan; dertlinin halinden, açın karın gurultusundan ve aşığın mecnunluğundan çok iyi anlayan biriydi. Sessizce uzaklaştığını sadece hissettim. Başka bir şey demedi.

Bense hülyalı hayallere daldım. Bu işi bitirip elimizde vurgun paraları ve emtialarıyla kaçarken Hazel'i alıp her şeyi geride bırakarak kaçmayı düşledim. 

GÜNDÜZ SERBEST (Tamamlandı)Where stories live. Discover now