Çember Kırılana Dek 2

Final

Kulübeye geçip oturduğumuzda tanrı Hades, "Demek hamilesin." dedi.

Böyle kapalı kutu halinde durması beni o kadar endişelendirmişti ki saçma sapan konuşmaya başladım.

"Biraz erken olmuş olabilir ama sen de kardeşinin seks yapıp çocuk yaptığı kızını kaçırıp sinsi planın ile karın ettin. Ben bu evlilikten doğdum yani. Sizin yanınızda biz çok masum kaçarız." dedim.

Tanrı Hades derin bir nefes verdi ve "Güçlerini kullanmayı biraz akıl etsen buraya tebrik edip artık bu kadar sık görüşemeyeceğimiz için istediğin bir dileği gerçekleştirmek için geldiğimizi anlardın." dedi.

Ne diyeceğimi bilemezken Persephone, "Hadi ne istediğini söyle." dedi.

Aksel'e baktıktan sonra "Aksel'in ölümsüz olması." dedim.

Tanrı Hades, "O zaten ölümsüz." deyince aynı anda "Ne?" diye bağırdık.

"Tekrar ölecek bir adam için niye tek diriltme hakkımı kullanayım? Diriltirken ölümsüz de kıldım." dedi tanrı Hades.

"Peki bunu niye bize söylemedin?" diye sorduğumda "Önemsiz bulmuşumdur. Her türlü öğrenecektiniz." dedi tanrı Hades.

"Seksen yıl falan sonra." dedim.

Bildiğiniz sevdiğim adam benimle birlikte sonsuza kadar yaşayabilirdi.

"Hadi, isteğini söyle." diyen tanrı Hades ile Ebrar ve Metehan'a baktım. Onlar da birlikte yaşamayı en az bizim kadar hak ediyorlardı.

"Ebrar... Ölümsüz olsun." dedim.

Ebrar şaşkınlıktan "Ne?" diye bağırırken tanrı Hades, "Emin misin?" diye sordu.

"Evet, eminim. Aksel, Metehan ve ben ölümsüzüz. Ebrar da bizimle mutlu günler geçirmeli." dedim.

Tanrı Hades, "Tamamdır." deyince Ebrar, "Şimdi ölümsüz müyüm? Bu çok havalı. Vay canına." dediğinde gülümsedim.

Persephone, "Hadi herkes yemeğini yesin." dediğinde Metehan tabağını doldurmaya başladı.

Onun bu halini onaylamazken Aksel masanın altından elini pelvik bölgeme koydu.

"Orada bebeğimiz var." diyen Aksel'e "Evet, orada küçük bir Aksel var." dedim.

Aksel bu dediğime gülümserken elinin üzerine elimi koydum.

"Daha bir fasulye kadar değil. Bu yüzden önüne dön ve yemeğini ye." dedim.

"Şu anda çocuğum ile özel bir iletişim kuruyoruz. Araya kıskanıp da girme." diyen Aksel'e gözlerini kısarak bakan tanrı Hades ile Aksel elini çekerek önüne döndü.

Tanrı Hades bana göz kırptığında gülümsedim.

Metehan'a baktığımda kendi tabağı ile Ebrar'ın tabağını değiştirdi ve "Senin için tabak hazırladım." dedi.

Ebrar, "Bu çok tatlı bir hareket." dediğinde gülümsedim.

Bu tatlı flörtleşmeyi iki hafta daha sürdürüp sevgili olmuşlardı ve eskisi gibi yemek için kavga etmeye başlamışlardı.

Bunun yanı sıra Ayşe Hanım ve İbrahim Bey kampa yerleşip hem kamp işinde hem de çocuklar konusunda bize yardımcı oldular.

Evet, çocuklar. Çünkü yedi ay sonra Dünya'ya gelen oğlumuzdan üç sene sonra prenses bir kızımız olmuştu.

Tabii ki kızımızdan iki sene sonra doğan en küçük numarayı ,oğlumuzu, unutmamak gerek.

Aksel ne kadar her seferinde bir sene azalarak çocuk yapıyoruz dese de üç çocukta durduk.

Tanrı Zeus ile bir yarışmaya girmek istemiyorum. Girsem de kazanamayacağım belli.

Mehmet Selahattin Şimşek'in de dediği gibi, "Bazen her şeyi kazanmak için, her şeyi kaybetmeyi göze almak gerekir."

Üvey ailemi, Çınar Abi'yi, Aslı Abla'yı ve birçoğunu...

Her şeyim dediğimiz kişileri kaybettik fakat onlar sayesinde her şeyi elde ettik.

Şimdi mutlu bir ailem, arkadaşlarım ve huzurlu bir yaşamım varsa onlara borçluyum...