Oğlum

2K 229 26
                                    

Örtüyü düz bir yere serdiğimde Aksel sepeti örtünün üzerine koydu ve örtünün üzerine oturdu.

Yanına oturduğumda Aksel, "Olimpos'a gitme amacını açıklayacak mısın?" diye sordu.

"Evet." derken derin bir nefes verdim.

Aksel hazır olmadığımı fark ederek sepeti açtığında doldurduklarıma baktı ve "Birisini daha mı bekliyoruz? Bunlar fazla." dedi.

Derin bir nefes verdim ve "Evet, bekliyoruz." dedim.

Aksel anlamayarak "Kimi?" diye sorunca duyduğumuz çığlık sesi ile ayağa kalktık.

"Bir şeyler oluyor." diyen Aksel sopasını çıkarırken daha sonra söylerim diye düşündüm.

Sepetin içine ne olur ne olmaz diye koyduğum Aslı Abla'dan kalan halatı da aldım.

Birlikte sesin geldiği yere koştuğumuzda orta yaşlarda bir çifte saldıran iki kiklopu görünce derin bir nefes verdim.

Bıkkınlıkla "Bu çirkin şeylerden cidden bıktım." dedim.

Aksel bu dediğime gülerek "Yarışa var mısın? Soldaki benim, sağdaki senin. İlk öldüren kazanır." dedi Aksel.

"Öyle olsun." derken Aksel, "Önce sivilleri korumayı unutma." diyerek soldaki kiklopa doğru koşunca sinirle "Bu hile!" dedim.

"Sen bir tanrıçasın. Bense insan." diye cevap veren Aksel'i onaylamayarak saldırıya uğrayan çiftin yanına gittim.

"İyisiniz, değil mi?" diye sorarken "İyiyiz." diyen adamın gözleri birini çok anımsatıyordu.

Aksel'i...

"Geride durun. Şimdi bunların işini bitireceğiz." dedim ve sağdaki kiklopa baktım.

Gülerek "Demek tanrılara dahi boyun eğmeyen o iğrenç şeyler sizsiniz." dedim.

Kiklop sinirlenirken "Bir tanrıçanın önünde diz çökeceksin." dedim.

Kiklop sinirle yumruk atacakken avuç içimi ona doğru açtım.

Güçlü duygularımın ördüğü duvar bu sefer beyaz renkteydi.

Beyaz renk...

Saflığın ve temizliğin simgelerdi.

Soğuk kanlılığı, asaleti, masumiyeti, istikrarı ve devamlılığı temsil eder.

Huzur ve güven verir. Aynı bir bebek gibi...

"Yanlış tanrıçaya bulaştınız." dedim ve bir anda duvarı kaldırıp sıcak halat ile kiklopun bacağını kırbaçladım.

Bacağındaki etler erirken bana tekrar saldırmaya çalışacaktı ki duvarı tekrar ördüm.

Kiklopa yaklaşırken Aksel diğerini halletmişti.

Duvarı kaldırdım ve tam boynuna halatla vurdum.

Kiklop son nefesini verdiğinde Aksel, "Ben kazandım." dedi.

"Ben sonradan başladım." diye itiraz ettim.

"Sen bir tanrıçasın." diyen Aksel ile "Sen çocukluktan beri bunun eğitimini alıyorsun." dedim.

Aksel kısa bir süre düşündükten sonra "Senin elinde kızgın bir halat var." dedi.

Tam ona cevap verecekken kurtardığımız çiftin bizi izlediğini gördüm.

Adam Aksel'in sağ, çapraz, arkasında duruyordu.

"Aksel biraz sola kaysana." dedim.

"Senin mi benim mi solum?" diye sorduğunda "Benim." dedim.

Aksel adamın önüne geçecek kadar sola kayınca "Bir adım sağa git." dedim.

Aksel dediğimi yaptığında "Üç adım geriye git. Adımlar büyük olsun." dedim.

Aksel dediğimi yaptığında adamın yanına geçmiş oldu.

"Bana mı öyle geliyor yoksa yanındaki adam ile çok mu benziyorsun?" diye sordum.

Adamın kaşları çatılırken "Senin adın Aksel mi? Aksel Duman." dedi.

Aksel, "Evet." dediğinde adam bir anda boynuna sarıldı ve "Oğlum." dedi.

Aksel'in elleri havada kalırken kadına baktım. Aksel ile hiç benzemiyordu.

Onca sene sonra gelme sebepleri de merak uyandırıcıydı.

Tabii ki bir anda gelip sevdiğim adama babalık falan etmesine izin veremezdim.

Niyetini ve bırakma amacını öğrenmem lazımdı.

O kadar şey yaşadık ki artık en büyük sürprizler bile benim için şüphe uyandırıcı olmaya başladı.

Aksel, adamdan ayrılıp "Oğlun falan değilim." dediğinde adamın yüzündeki hayal kırıklığını gördüm.

"Ama beni biraz dinleseydin." diyen Aksel'e "Hiçbir açıklama dinlemeye hazır değilim." dedi ve kampa doğru yürümeye başladı.

Çember Kırılana Dek 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin