Baba

2.1K 221 20
                                    

"... İşte böyle, oğlum. Umarım bizi anlayışla karşılarsın." dedi İbrahim Bey.

Aksel, "Tabii anlarım." dediğinde kendimi daha fazla tutamayarak "Tabii anlar. Sonuçta o da sizin gibi bir baba." dedim.

Aksel'in gözleri pörtlerken "Olimpos'a gitme sebebim buydu. Ne olduğunu anlamaktı." dedim.

Aksel şaşkınlıkla ayağa kalkarken ayağa kalktım.

Metehan bağırarak "Aksel'in benim bilmediğim bir çocuğu mu varmış?" diye sordu.

Ebrar onun bu dediğine göz devirdi ve "Öyle olsa bilirdin. Aksel hamileymiş." dedi.

Metehan, "Ama hamile olması için birinin ona koyması gerekirdi? Sonuçta o şu an Alya ile birlikte ve Alya'nın onu yapabileceğini sanmıyorum." dedikten sonra bana döndü ve "Koyamazsın, değil mi?" diye sordu.

"Ben hamileyim." dediğimde Aksel'e döndüm.

"Piknikte birisini bekliyoruz, demiştin. Beklediğimiz kişi çocuğumuz muydu?" diye soran Aksel ağlamamak için kendini tutuyordu.

Metehan, "Bensiz piknik mi yaptınız?" diye bağırınca "Yapıyorduk, İbrahim Beyler kiklopların saldırısına uğrayınca piknik malzemelerini bırakmak zorunda kaldık." dedim.

Ebrar, "Piknik için hazırladıklarınızı mı bıraktınız? Siz deli misiniz?" diye bağırdığında Ayşe Hanım, "Gençler isterseniz bırakın da rahat rahat konuşsunlar." dedi.

Metehan ve Ebrar susunca "O gecenin ardından uyandığımda tuhaf hissediyordum ve bunun sebebini danışmak için Olimpos'a gittim. Durumu onlara anlattığımda ise hamile olduğumu söylediler." dedim.

Aksel ne diyeceğini bilemeyince "Sonuç olarak çok genciz. Hazır olmayabilirsin ya da istemezsin. Anlayışla karşılarım." dedim.

Aksel, "Deli misin, kızım? Baba olacağım. Gerçekten bir aile olacağız." dediğinde gülümsedim.

"Hatırlıyor musun? Otelde hep birlikte kahvaltı yaparken, "Bence arkadaştan çok daha yakın olacağız. Mesela aile gibi." demiştin. Aile oluyoruz, Aksel." dedim.

Aksel dolan gözleri ile bana sarıldığında kollarımı boynuna doladım.

"İlerideki çocuklarımız için değil, şimdiki çocuğumuz için istemiştim. Sana benzeyen bir oğlum isterim." dedim.

Aksel yüzünü ellerinin arasının alırken "Ya da senin gibi bir çok güzel bir kız." dedi.

Bu dediğine gülümserken gözlerim doldu diye gözlerimi kapattım.

Aksel, "Sana çok aşığım." derken gülümsedim.

"Ben de sana çok aşığım."

Ben bunları derken burada çok güçlü iki kalp daha vardı.

Metehan ve Ebrar.

İkisinin kalbi de birbiri için çok hızlı atıyordu.

Aksel benden ayrıldıktan sonra İbrahim Bey'e "Baba, baba oluyormuşum. Çocuğum olacak." dedi.

İbrahim Bey gülümseyerek "Öyle oğlum." derken Ayşe Hanım, bu sahneyi gülümseyerek izliyordu.

"Ağlayacağım şimdi." diyen Metehan'a döndüğümde zaten ağladığını gördüm.

"İkisi de elimizde büyüdü." diyen Ebrar ile "Ee yuh ama!" dedim.

Ebrar bana sırıtırken Aksel'in elinden tuttum ve gülerek "Bence Metehan'ı artık bizim kulübeden yollayabiliriz." dedim.

Metehan, "En başından beri beni Aksel aşkımdan ayırmak istediğini biliyordum." dediğinde "Ebrar ile kalmaya başlarsın diye düşünmüştüm fakat madem istemiyorsun bizimle yaşa." dedim.

Metehan, "İstemiyorum demedim ki!" diye itiraz edince güldüm.

Kampın girişinde gri sisler kaplayınca kaşlarımı çattım.

Sislerin içinden bir çift topuklu sesi ile tok bir ses geliyordu.

Tanrı Hades ve Persephone'yi görünce istemsizce üzerimi başımı düzelttim.

Tanrı Hades hepimize baktıktan sonra "Galiba duyduklarım doğru." dedim.

Onların ardından gelen Zagreus, "Tehdit etmeseydi asla söylemezdim." diye ağzını oynatıyordu.

"Biraz soğuk ve karanlık bir giriş oldu." diye mırıldandım.

"İçinde bulunduğunuz durumun ciddiyetini anladıysanız bir sofra kurulsun da bu konu üzerine yakın çevreniz olarak konuşalım." dedi tanrı Hades.

Aksel, "Ben ayarlayayım." diyerek gidiyordu ki Persephone, "Sizin kulübenize çoktan hazırlansın diye emir verdim. Oraya geçelim." dedi.

İkisinin de tavrından ötürü tırsarken "Geçelim." diye mırıldandım.

Çember Kırılana Dek 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin