Kaldırıyorum

2.3K 249 118
                                    

Sırtım yumuşak bir zemine çarptığında nereye düştüğüme baktım.

Bildiğimiz yere çakılmıştım fakat yer yumuşaktı.

Aynı performansı Dünya'da da görmek istiyorum.

Metehan da yanıma düşünce Zagreus ve Khione'ye baktım.

İkisi de yürüyerek yanımıza gelirken ayağa kalkmıştık.

Şaşkınlıkla "Siz nereden geldiniz?" diye sordum.

"Size büyük bir adım atıp merdivenlere ulaşmanız gerektiğini söylemeyi unutmuşum." diyen Zagreus'a "Seni boğazlarım!" diye bağırdım.

Zagreus bu dediğime gülerken Metehan, heyecanla "Alya çevrene bak!" dedi.

Çevreme baktığımda buranın cennet olduğunu söyleyebilirdim.

"Yerin yumuşak olmasından anlamam lazımdı! Öldüm ve cennete geldim! En azından Hades Beyciğim ile konuşabilir miyim? Aksel'in yerine öğreneyim." dedim.

Zagreus kahkaha atarak "Hades Beyciğim mi? Bunu ona söylersen Kerberos'a kemiklerin verilir." dedi.

"Peki öldüğüm kısmı doğru mu?" diye sordum.

Zagreus gülerek "Olimpos'a hoş geldin." dedi.

"Şükür, daha ölmemişim." derken Khione, "Herkes bizi bekliyor. Hadi." dedi.

Beraber saraya girdiğimizde altın kaplamalı bir asansöre bindik.

Khione bininci ,en üst, kata bastığında "Ciddi değilsiniz, olmamalısınız." dedim.

Zagreus, "Sıkı tutunun." dediğinde Metehan koluma yapıştı.

Ben de kenara tutunduğum sırada asansör jet hızında yukarıya çıktı.

Midem altüst olurken asansör durdu ve kapısı açıldı.

Khione hiçbir şey olmamış gibi asansörden inerken Metehan "Galiba kusacağım, bu ne? Niye bu kadar yüksek bina yapmışlar? Hayır, anlamıyorum. Yapın, küçük küçük binalar. Neden bu kadar yüksek! Bir sedye getirin, bayılacağım şuraya." derken bize bakan tanrıları fark etti.

Asansör bizi direkt büyük bir salona getirmişti.

Metehan endişeyle "Selam!" dediğinde Poseidon güldü. Onun ardından birkaç tanrı daha.

"Yoldan geldi, Alya'nın yoldaşına lütfen bir şeyler ikram edin." diyen Zeus ile odadaki satir Metehan'ı alıp götürdü.

Metehan'dan yoldaşım diye bahsetmesi hoşuma gitmemişti. Onun bir adı vardı.

Tüm tanrılara heyecanla bakarken Zagreus kendisi için ayrılan boş bir yere oturdu.

Onun adına sevinmiştim. Onun için de bir yer ayırmışlardı.

Keşke beni de adamdan sayıp bir yer ayırsalardı.

"Alya, sonunda geldin." diyen Hermes'e "Rahat bir yolculuk değildi." dedim.

Hermes bu dediğime gülerken Afrodit'in aralarında olmadığını fark ettim. Hala titanların elinde miydi?

"Afrodit." dedim ve duraksadım. Çünkü Ares gerilmişti.

Titanlar; Ares veya Afrodit'in eski kocası ile anlaşma yapacaklarını söylemişlerdi fakat şu an ikisine de bakarak titanları reddettiklerini anlayabiliyordum.

"Asıl konumuza gelelim." diyen Hades'in üzerine "Evet, gelelim." dedim.

"Madem sizin için bu kadar önemliyim, niye böyle tehlikeli bir yolculukla getirdiniz beni!" diye bağırdım.

Zagreus sakinleşmem için bana bakarken "Sizin yüzünüzden kaç kişi canından oldu! Tabii bu birinizin bile umurunda değildir! Çünkü hepiniz bencilsiniz! Sadece kendi çıkarlarınızı gözetiyorsunuz!" diye bağırdım.

Niye bunları söylüyorum bilmiyorum ama bunları bağıra bağıra söylemek içimi rahatlatmıştı.

"Çınar Abi, Aslı Abla, Aksel, üvey babam ve üvey annem. Hepsi sizin yüzünüzden öldü. Sebebi siz, yalanlar titanlar. Yine de sizin yanınızda savaşmamı istiyorsunuz. Biriniz de beni düşünmediniz. Şimdi niye ben sizi düşüneyim?" diye sordum.

Zagreus, "Arkandayım kızım!" diye bağırdığında hafifçe güldüm.

Zeus sinirle Zagreus'a bakınca Zagreus yerine pısmıştı.

Zeus sinirlense de Poseidon gülerek "Bu kız huy olarak babasına çekmiş demiştim." dedi.

"Evet, bir de böyle bir konu vardı. Acaba o işe gelebilir miyiz?" diye sordum.

Zeus derin bir nefes verdi ve doğru bir karar aldığından emin olmak için kısa bir süre düşündü.

Sonrasında "Alya, senin üzerinde olan kimliğinle alakalı olan laneti kaldırıyorum. " dedi.

Çember Kırılana Dek 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin