1. BÖLÜM "DUYGUSAL BOŞLUK"

1.3K 47 43
                                    

Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.

Bölüme Başlama Saatiniz:

Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.

Bölüme Başlama Saatiniz:

Koltukta oturmuş öyle boş bakışlarla psikoloğun yüzüne bakıyordum, 8 aydır olduğu gibi her seferinde sorular soruyordu ama ben sorduğu soruların cevaplarını ona veremediğim için buraya kapana kısılı kalmış gibiydim, yalnız ve kimsesiz kalmıştım.

"Rahşan keşke bir kez olsun daldığın düşüncelerini bana da söylesen"

Bakışlarımı gözlerine çevirdim 25 yaşlarında daha mesleğinin başlarında olmasına rağmen hemen sağ gözünün altında ki koca et ben yüzünden olduğundan yaşlı duran ve 8 aydır benim psikoloğum olan adama baktım.

"Şimdi sana birkaç soru soracağım"

Ah işte yine başlamıştı sorularına, o ve onun mükemmel soruları, onay vermemi bekliyormuş gibi yüzüme baktığında koltuğumda dikleştim ve sıkıntılı bir şekilde nefes alıp verdikten sonra onaylarcasına kafamı salladım.

"Hayvanları seviyor musun Rahşan?"

Hayvanları tabi ki de seviyordum hatta hatırladığım kadarıyla annem ve babamın bir köpeği varmış ama ben doğduktan sonra köpeğe alerjim olduğu ortaya çıkınca maalesef ki onu sahiplendirmeleri gerekmişti, ondan sonra da zaten pek hayvan almamıştık.

"Kim sevmez ki"

Benden daha açıklayıcı bir cümle bekliyor olacaktı ki verdiğim cevabı pek beğenmemişti ama yine de her zaman ki gibi benim her söylediğim şeyi not aldığı defterine bir şeyler yazıp tekrar bana baktı.

"Peki sana verdiğim romanları bitirdin mi?"

Ah evet bana verdiği aşk romanları, neyi anlamaya çalışıyordu bilmiyordum, hastalığım nedeniyle duyguları hissedemiyordum ama sırf bir aşk romanı okudum diye saçma bir liseli ergen kızlar gibi bir kitap karakterine âşık olup iyileşeceğimi falan mı?

Derin bir iç çekerek kafamı evet anlamında salladım ve camdan dışarı bakmaya başladım. "Peki okuduğunda ne hissettin"

Onu anlayabiliyordum aslında tek derdi benim yine bir şeyler hissedebilmemi sağlamaktı aslında ama o beni anlamıyordu, beni böyle şeylere iterek dünyayı benim için daha da çekilmez ve anlamsız yapıyordu.

"Hiçbir şey, hepsi koca bir saçmalıktan ibaretti"

Kafamı camdan çekerek ona baktım kaşlarını saçmış bir şekilde verdiğim cevabı dinleyip başını salladı ve elindeki kalemin kapağını kapatarak hemen önüne bıraktı.

"Sana böyle düşündüren nedir Rahşan"

Söylediklerini biraz düşündükten sonra dudaklarımı büzerek "Aşkın böyle bir şey olmadığını düşünüyorum sadece"

Kafamı tekrardan pencereden dışarı çevirdim, önce gün yağmur yağdığı için hava hala kasvetli ve her an tekrar yağacakmış gibi duruyordu, gözlerimi bulutlardan çekip yere indirdim, dışarı çıkma saati olsa da hava soğuk olduğundan dışarda tek tük kişiler vardı.

Gözlerimi etrafta gezdirirken gözlerim birinin üstünde takılı kaldı, burada ki çoğu kişiyi elbet görmüşlüğüm vardı ama onu ilk kez görüyordum, siyah ve sanki yeni kalkmış gibi dağınık duran saçları, üzerine bu soğuk havaya inat giydiği eskitilmiş siyah bir tişört ve siyah bir pantolon giyiyordu.

Elinde tuttuğu sigarayı ağzına götürürken birden iki kolundaki bandajlara gözüm değdi, ne yapmış olabilirsin ki kendine buraya gelmişsin diye düşünürken adımın birkaç seslenilmesiyle kafamı ondan çekmeden.

"O kim" dedim.

"Kim, kim Rahşan?"

Bu sefer bakışlarımı ondan çekerek doktora doğru baktım ve elimle onu işaret ederek "O kim?" dedim, bana anlamsız bakışlar atarak gösterdiğim yere doğru baktı ve kısık sesle ne dediğini anlamadığım birkaç şey söyleyip önüne döndü ve eline telefonu alarak birkaç şey yaparak telefonunu kulağına dayadı.

"Hemşire Hanım 109 numaralı hastamız odasından çıkmış ve dışarıda oturuyor lütfen onu alıp odasına kadar eşlik eder misiniz?"

109 numaraya birinin geldiğini duymuştum ama onu hiç görmemiştim, acaba neden herkes için izin olan bir saatte onun dışarı çıkması yasaktı ki.

Kafamı tekrardan ona çevirdim ve onu izlemeye başladım, biraz sonra yanında bir hemşire geldi ve ona bir şeyler söyledikten sonra hemşireye bile bakmayarak elinde ki sigarayı yere atarak ayağa kalktı ve sigarayı ezerek önden ilerleyip hastanenin içine doğru girdi.

"Onu merak mı ettin?"

Bakışlarımı bana soru soran doktora çevirdiğimde ne dediğini anlamaya çalıştım, merak mı? Merak mı etmiştim onu.

Uzun zamandan sonra ilk kez vücudum bir duyguyla sarsıldı ve 8 ayın sonunda doktorun dediğine göre ilk hissettiğim duygu meraktı.

"Bilmem galiba ettim" Bunu dememle doktorun gözleri birden parladı ve bana umutla bakmaya başladı.

"Adı Dağhan dün geldi buraya, şehir hastanesinden buraya nakil edilmiş bir süre bizimle kalacak"

Dağhan.

İkimizin az da olsa isim benzerliği tuhafıma gitmişti, Dağhan ismini ilk duyuşum olmasa da ilk kez beni ilgilendiren bir isim gibi gelmişti

"Aslında isimleriniz de uyumlu Rahşan ve Dağhan"

Rahşan ve Dağhan, benim de fark ettiğim bu gerçeği o da fark edince sanki aklından bir şey geçmiş gibi hızlıca gülümseyerek isimlerimizi birkaç kez daha kısık bir şekilde tekrarladı ve eline tekrardan telefonu alarak bir numara tuşladı.

"Hemşire Hanım, sizden bir isteğim olacaktı, ben 109 numarada ki hastamızı 113 numaralı odaya taşınmasını rica edecektim"

113 numaralı oda benim kaldığım odaydı, 109 numaralı oda da onun odasıysa bu demek oluyordu ki artık ikimiz oda arkadaşıydık. 

Bölümü Bitirme Saatiniz:

Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.

Bölümü Bitirme Saatiniz:

Ruhsal Temasa Hoş Geldiniz.

Her bölüm pazar, saat 19.30'da gelecektir, bir daha ki hafta görüşmek dileğiyle.

Ruhsal TemasNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ