Hoş mu geldik?

253 18 82
                                    


Cheers Darlin' -Damien Rice

Victoria

"Buongiorno bellissima,saat 4 oluyor yavaş yavaş gitmemiz gerek." daha gözlerimi açamamıştım,dünün yorgunluğu vardı. Üstelik Damiano'yla film izlediğimiz için büyük ihtimalle olması gerekenden daha geç uyumuştuk fakat Damiano'nun sesi çok zinde ve enerjik duyuluyordu.

Gözlerimi yavaş yavaş açmaya çalışarak "Koltukta mı uyuduk?" dedim onun omzuna yatarak. Parfüm ve sigara kokusunu alınca gözlerimi hızlıca ona döndürerek "Sen hazırlanmışsın bile. Thomas ve Ethan'ı uyandırdın mı?" sorumun cevabını Damiano söylemeden almıştım. İkiside ellerinde kahveyle karşımdaki koltuğa oturmuştular.

Damiano bana bakarak omuzlarını kaldırdı "Sende geç giyin,taxi çağırdık bir 5-10dk içinde burda olur. " ve anlıma bir öpücük kondurarak mutfak kısmına geçti.
Thomas ve Ethan'a dönerek "Günaydın çocuklar." dedim gözlerimi ovuşturarak. İkiside ellerindeki kahve bardaklarını bana kaldırarak selamlaştılar.


Odama çıkıp bir tshirt ve bir jean giydim. Üstüme de deri ceketimi aldım,dediğim gibi oralarda havalar hala daha çok sıcak değildi. Saçlarımı yaparken odaya Damiano girdi. Arkama geçip beni aynadan izlemeye başladı "Bugün bacakların daha rahat mı?"

Gözlerimi devirdim "Haha çok komik,Danimarka'da hiçbir şey olmayınca da geçersin dalganı." Kaşlarını şaşkınlıkla kaldırarak "N-nasıl hiçbir şey? Saçmalama Victoria,cidden komik değildi bu."

Ona dönerek "Şaka yapmıyorum zaten,sizin için oda tuttuk ben anneannemlerle kalacağım." dedim. Sol elini yüzüne koyarak "Sen otele gelirsin o zaman,b-bilmiyorum bir yolunu buluruz bence. Pazara kadar nasıl dayanırız ki? Ben dayanamam."

Omuzlarımı havaya kaldırarak aynaya geri döndüm. Saçlarımı yaparken aynı anda aynadan onu izliyordum. Garibimin yüzü bembeyaz olmuştu,gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Belime sarılıp başını omzuma yerleştirdi "Ee nasıl olacak bu iş? Pazara kadar hemde...çok uzun." Verecek bir cevabım yoktu buna,anneannemlerle kalmazsam gerçekten ayıp olurdu.


Yaklaşık beş dakika sonra eşyalarımızı toplayıp aşağı indik.Biz aşağı indiğimizde taxi hala daha gelmemişti. Thomas ve Ethan Idles (bir müzik grubu) hakkında sohbet ediyordular. Damiano ise bana arkamdan sarılıyordu,bana sarılmasını seviyordum. Güvende hissediyordum ve ayriten uykum vardı o yüzden en çok ihtiyacım olan şey bir yere yaslanıp gözlerimi kapatmalı.

Taxi geldiğinde bavullarımızı yerleştirdik ve hızlı bir şekilde hareket ederek öne oturdum çünkü neden olmasın?
Radyoyu açtığımızda karşımıza çıkan şarki ise "I wanna be your slave" oldu. İçimde hissettiğim gururu size kelimelerle anlatamazdım. Sonunda herkws müziğimizi duyuyordu, sonunda birileri sanatımıza misafir oluyordu.

Hepimiz aptal aptal dans hareketleriyle dans ediyor ve bağıra bağıra şarkı söylüyorduk,zavallı taxi şoförü sabah sabah köyün 4 demirine rast gelmişti. Umarım bizden çok nefret edip arabayı uçuruma sürmezdi.
Havaalanına vardığımızda daha uçağın kalkmasına 1-1.30 saat vardı. Bavullarımızı alıp içeri girdiğimizde ise üstümüzde gözleri hissettik. İnsanlar fotoğraf çekmek için yanımıza geliyordular,hepsiyle elimizden geldiğince sohbet etmeye çalıştık.


Yaklaşık 30 dakikamız bu şekilde gitmişti,kontrol noktasına varmıştık ve bizi uçağa almaları için bekliyorduk artık. Chili'yi özlediğimi fark ettim bu süreçte ama onu böyle zorlu ve uzun yollara taşımam bencillik olurdu. Yine de o benim çocuğumdu tabi ki onu özleyecektim.

VENT'ANNI -MåneskinUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum