İfrin'in devamıdır, 1. Kitap ile bağlantılıdır.
____________
Uyan.
"Bu sadece kötü bir rüya."
Uyan.
"Bu gerçek değil."
Uyan!
"Bebeğin saçlarını kesmemi isteyen sendin!"
Bebeğin saçlarını sen kestin!
"Uyan!"
_______________
Hikaye kaldığı yerden de...
<><><> Günün ikinci bölümü, önceki bölümü atlamayınız. <><><>
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
SREİN -yirmi üçüncü bölüm-
05**:Poyraz, Hilal ben.
05** *** **** kişisini Hilal olarak kaydettiniz.
Poyraz: Merhaba, nasılsın?
Hilal: İyiyim, ya sen?
Poyraz: İyiyim,
Hilal: Ne yapacağımızı konuşma şansımız olmadı.
Poyraz: Benim yüzümden, bunun için üzgünüm. Apar topar ayrıldım yanından.
Hilal: Elinde olan bir şey değildi, önemi yok. :) Araştırmaya nereden başlamamız gerektiğini kestiremiyorum.
Hilal: Mahalleli hiçbir şey bilmiyor, polisin elindeki bilgilere de erişmek imkansız. Aklıma yalnızca tek bir seçenek geliyor.
Poyraz: Haklısın, aklındaki nedir?
Hilal: Haberde genç bir kız vardı, katilin arkadaşı olarak geçiyordu. Ona ulaşmamız gerekiyor bence.
Poyraz: Kızın yakın arkadaşı olduğunu öğrenmiştim, doğru bir yol gibi görünüyor. Bebeğin yeri ile ilgili bir fikri olabilir.
Hilal: Şansımızı deneyelim.
Poyraz: Siteyi araştırdım öğle arasında. Kapanmış fakat birkaç fotoğraf buldum. El yapımı bebeklerden çok fazla var ve tasarımlar benzerlik yönünden ayırd edici değil. Çok detaylı değiller, hepsi neredeyse benzer tasarıma sahip. Renk veya boyut farkı dışında yani.
Hilal: Evet, polisin hepsini toplaması delice, neyi aradığını bile bilmeden hareket ediyorlar.
Poyraz :Kız bebeğin görünüşü hakkında bilgi vermiş olmalı, bana tarif etmişti o gün.
Hilal: Benzerlik gösteren örnekler varmış.
Poyraz: Bu kötü oldu.
Poyraz: Bu arada polis konusunda bir şansımız olabilir.
Hilal: Nasıl yani?
Poyraz :Habercileri apartmanın yanına yaklaştırmıyor polisin merceğindeki kişilerle konuşulmasına müsaade etmiyorlardı. Apartmandakiler ve katilin arkadaşı ile konuşma şansım olduysa bu da arkadaşım sayesinde.
Poyraz: Başta beni de diğer haberciler gibi uzaklaştırmaya çalıştılaralmadılar, arkadaşım polis. Orada olduğunu görünce yardım istemiştim.
Poyraz:Onunla konuşacağım.
Hilal: En ufak bilgi bile önemli, umarım seninle paylaşır.
Poyraz: İkna edebilirim sanırım...
Poyraz: Bu arada söylemeden edemeyeceğim, bu bebeklerden birine sahip olma ihtimali bile içimi ürpertiyor. İtiraf etmeliyim ki öğleden beri tuhaf bir hobi anlayışın olduğunu düşünüyorum...
Hilal: Karanlık konseptli bir kafe işletiyordum kısa bir süre öncesine kadar. Bebeği, daha doğrusu bebekleri dekorasyon için kullanmıştım.
Poyraz: Görmek isterdim,
Derya ile konuşmuşlardı gün içinde İçindeki eşyalar elden çıkarılır çıkarılmaz boşaltacaklardı dükkanı.
Hilal:Çok geç :)
Poyraz: Ne yazık ki... Ne zaman buluşalım?
Poyraz: Yani, mahalleye gitmek için.
Hilal: Benim için hangi gün olduğu önemli değil, sana uyarım.
Poyraz:Tamam, bu hafta sonu diyelim mi?
Hilal: Olur :) Bu arada benim hobi anlayışım farklı olabilir ama sen de pek sıradan sayılmazsın...
Hilal: Kim tanımadığı biriyle, kendini böyle bir olayın içine atar ki? Haber niteliği taşıma şansı oldukça düşükken bu işin peşine düşmek istedin.
Poyraz: Sezgi diyelim :)
<><><><>
Bölüm isteyen olunca bekletmek olmaz.
Poyraz mı, yabancı mı? Yazarın favorisi çok başka...
Kimsenin Poyraz'dan şüphe etmediğini fark ettim. :)
