‹|3|›

2.5K 229 179
                                    

SREİN
~Üçüncü Bölüm~

Abisi İfrin'e yaklaşarak konuştu, "Bu bebeği hatırladım, bana göstermiştin. İsmi neydi bunun?"

Hilal bebeği izlemeyi kesip abisine döndü, "İsim mi? Hatırlamıyorum." dedi. İsmini bilmelerine gerek yoktu, bebeğin hikayesinin ortaya çıkmasını istemiyordu.

Derya, "Açık ara en korkuncu bu, daha fazla bebek istemiyorum." diye söylendi. Hilal ona başka bebek almayacağını söyledikten sonra dikkatlerini bebeklerden çekip işlerine devam ettiler.

Eve döndüklerinde Hilal tüm günün yorgunluğunu atmak için duş alıp kendini yatağına attı, sabah erken kalkması gerekiyordu.

Günün erken saatlerinde, evden çıkmıştı ertesi gün, telefonunu şarja takmayı unuttuğu için kapanmıştı. Durumu fark ettiğinde içten içe kendine kızmış, kafeye vardığı an telefonu şarja takmıştı. Derya ortalarda yoktu, Yağmur ve Akın ise Hilal oraya vardığında kahvaltı yapıyordu. Onlara kısa bir selam verip arka tarafa mutfağa geçti ve işe koyuldu. Birkaç sipariş, ve günlük ürünleri hazırlaması gerekiyordu.

Derya da o mutfağa girdikten yarım saat sonra gelmiş, uyanamadığı için Hilal'den yediği küçük azarın ardından ona yardım etmeye konulmuştu. Bundan sonra rutine binecek olan günlerin ilki bu şekilde başlamıştı.

Günün ilerleyen saatlerine doğru Hilal kasanın yanına bıraktığı telefonunu hatırladı, telaşla oraya giderken ıslak ellerini kurulmaya çalışıyordu. Kapalı telefonu eline aldı  ve açılması için kapama tuşuna uzunca bastı ama telefon tuşa bastığı an açılmıştı. Kendisi telefonu kapalı koymamış mıydı? Emin olamadı.

Masalara servis yapan Yağmur'a baktı, Derya'da sabahtan beri yanındaydı, Akın ise malzeme almaya gideli baya oluyordu. Kameraya bakmak için bilgisayara yöneldi ama vazgeçmesi uzun sürmedi. Üzerinde durulacak kadar önemli değildi, ki zaten kendisinin açıp açmadığını da hatırlamıyordu. Telefonfaki bildirimleri kontrol etti, abisinden bir arama vardı ama dikkati yabancı bir numaraya takıldı. Bir mesaj gelmişti.

05***: Neden?

Tuhaf, diye düşündü. İşi başından aşkın olmasa bunun üzerinde de durabilirdi ancak sadece abisinin aramasına dönecek vakti vardı. Numarayı bulup arama tuşuna bastı, arama yanıtsız kalırken şarjı tamamen dolmuş olan telefonu da yanına alıp arka tarafa geçti.

Kısa süre sonra arka arkaya gelen birkaç bildirim üzerine una bulanmış ellerine bir de telefona baktı, ellerini temizleyip telefona bakmak zor gelmişti. Abisinden mesaj geldiğini düşünerek istemeye istemeye ellerini temizleyip telefonu aldı.

05****: Neden?

05****: Cevap vermediğin için yazmayacağımı düşünüyorsan eğer, yazacağımı bil.

05****: Neden?

Kaşları çatılırken yüzünün aldığı şekli gören Derya, "Ne oldu Hilal? " diye sordu.

Hilal, "Hiç," diye yanıtladı onu. "Tanıtım mesajı. "

Derya tek kaşını kaldırarak, "Cidden mi? Yemedim. Yüz ifadenden belli. " dedi.

Hilal hafifçe öksürdü, gerektiği yerde asla mantıklı beyaz yalanlar söyleyemiyordu. Elbette ki Derya tepkisine görmüştü.

Derya muzipçe gülümsedi, " Eniştem mi?"

Hilal anında ona dönerken Derya'nın yüzündeki gülümseme büyümüştü.

"Saçmalama. "

<><><><><><>

Sizce kurban kim?

Kapağı sevdiniz mi?

Bölüm gelme sıklığı bir düzene girmedi henüz. Günde en az bir bölüm olmak üzere yayımlıyorum şu sıralar, iki bölüm geldiği de olabilir bir bölüm de. Yakında bir düzene koyacağım.

<><><><><>

|24|6|19|21|16|3|

SONSUZSİYAH

SREİN | Texting ލWhere stories live. Discover now