Beni Sen İnandır (Tamamlandı)

11. Bölüm

İçimden gelen ekstra bir bölüm daha🙈 Umarım Birce'yi keyifle okuyorsunuzdur💜 Keyifli okumalar...

BİRCE

"İnanamıyorum Birce. Sen şimdi gerçekten bir erkekle öpüştün yani, öyle mi?" Ceyda'nın heyecanlı ve şaşkın çıkan sesi kahkaha ile gülmeme neden oldu.

"Evet," dedim bir yandan gülerken. "Lucas'ın bir erkek olduğuna eminim."

Kendisiyle eğlenmeme kızan Ceyda "Onu mu diyorum ben? Bu ne kadar büyük bir olay sen biliyor musun? Bahar sende bir şey söylesene." Bahar'ı konuşmaya katmaya çalışıyordu. Bahar'sa ondan beklemediğim bir şekilde oldukça ciddi bir yüz ifadesiyle telefonumun ekranındaydı. Fırsat buldukça tanrıçalar konseyini toplayıp başımıza gelenleri değerlendiriyorduk. Kızlara olan özlemim tam olarak geçmese de bir nebze azalıyordu bu görüntülü sohbetlerle.

"Birce," dedi Bahar ciddi ifadesi bozmadan. "Lucas hoş ve düzgün bir adam anlattığın kadarıyla ama sen ona gerçekten aşık mısın?" Bahar'ı endişelendiren bir şeyler vardı. "Elbette istediğini yaşamakta özgürsün ama şimdiye kadar hayatına kimseyi almamıştın. Senin için endişeleniyorum. İyice düşündün mü?"

"Artık düşünmek istemiyorum," dedim kendimden emin bir sesle. "Belki benim ilişki deneyimleme biçimim budur. Lucas'tan hoşlanıyorum ve ikimize bir şans vermek istiyorum."

"Öyle diyorsan Demeter'im bende kararını desteklerim. Umarım çok güzel bir aşk yaşarsın Birce. Mutlu olmanı çok isterim."

Bahar'ın desteği beni mutlu ederken Ceyda her zamanki gibi bambaşka konuları merak ediyordu. " Birce, " dedi hınzır bir ses tonuyla." Öpücük nasıldı? Yani Fransızların şanına yaraşır bir öpücük müydü?" Ceyda'nın zihni Bahar'la ikimizden tamamen farklı çalışırdı yani bu sorusu şaşırtıcı değildi.

"İlk ve tek öpücüğümdü. Elimde karşılaştırabileceğim başka bir veri yok ki."

Cevabımla birlikte sevgili Afrodit'imiz Ceyda gözlerini devirdi. " Böyle heyecanlı bir soruya bile bilimsel bir yanıt verdiğin için seni tebrik ediyorum. Resmen hevesimi kursağımda bıraktın." dedi sahte bir alınganlıkla. "Lucas eniştem de senin gibi sıkıcı mı?"

Lucas bence sıkıcı bir insan değildi. Belki de bana böyle hissettirmesi doğaldı çünkü mesleğini çok seven iki şef olarak ortak noktamız çoktu. "Hayır," dedim başımı iki yana sallayarak. "Bence sıkıcı biri değil ama..."

Cümlem yarıda kalınca Bahar "Ama ne?" diye sordu merakla.

Lucas'la öpüştüğümüz günden sonra pek fazla baş başa kalmamış ve bunun hakkında konuşmamıştık. Üstelik birbirimizi tam anlamıyla tanımıyorduk. Birlikte daha çok zaman geçirmeye ihtiyacımız olsa da yoğun iş tempomuz günlerdir buna izin vermemişti.

"Sanırım birlikte daha fazla zaman geçirmeliyiz. Üstelik aramızdakileri henüz konuşmadık." Lucas'la konuşmamız gerektiğinin farkındaydım. En kısa zamanda bu konuyla ilgili bir girişimde bulunmaya kadar verdikten sonra kızlarla görüşmeyi sonlandırmıştık.

Telefonu kapattıktan sonra kendime ve Camille'e birer kupa yeşil çay hazırlayarak salona gittim. Telefonda görüştüğü kişiye "Bekliyorum o zaman. Görüşürüz." diyerek telefonu kapattıktan sonra gülümseyerek bana baktı.

"Teşekkür ederim," dedi elimdeki kupayı ona doğru uzatırken. "Şef bir ev arkadaşıyla yaşamak harikaymış. Bana iyi bakıyorsun."

Kibarca gülümsedikten sonra "Doktorla yaşamak da faydalı bence ama umarım hiç ihtiyacım olmaz," dedim. "En azından kendimi güvende hissediyorum."