'we gotta get out of here'

4.1K 504 994
                                    


Önceki bölümden kesit:

"Aksine hayatımın en doğru kararını veriyorum. İlk kez hata yapmadığımı hissediyorum."

Boğazının en dibinden kopan hıçkırığa tepki vermemek için sıktığım yumruklarımı hızla atan kalbime bastırırken diğer yandan ranzanın merdivenlerini tırmanıp tüm stresimi uykuya vurmayı planlıyordum. Fırlattığım pijama ya da üzerimdeki rahatsız edici derecede dar kot bile değildi derdim. Bunu yapmadan önce de ona son bir kez bile olsa hayaliyle mutlu olduğum Jungkook'muş gibi bakmak istedim. Bu düşünce beraberinde buruk gülümsemesiyle gelirken, hafifçe başımı eğdim. Kıpkırmızı olmuş gözlerini bende sabitlemiş, düşük omuzlarıyla bomboş şekilde dikiliyordu öylece.

"Bu bizim vedamız. Kendine çok iyi bak ama benim kadar güzel bakma. O da bana özel kalsın."

xxxx

Üç hafta

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Üç hafta.

Dile kolay üç hafta geçmişti bu fare deliğine tıkılalı ve The Saviors'tan ne ses ne de seda vardı. Elimde bir hiçle kalmama rağmen yine de bekliyordum ama artık iyice çökmeye, son umut kırıntılarımı da zihnimdeki hayali halının altına süpürmeye başlamıştım.

Gelmeyeceklerdi işte. Ya Deehan bir yalan uydurup işi yokuşa sürmüştü, ya da hayatlarını riske atmaya değecek kadar önemli görmemişlerdi bizi.

Oysa Negan benim için geleceklerini söylüyordu. Öylesine kesin konuşmuştu ki olacağına inanmış, kendimi bunun için hazırlamıştım. Çaresizliğime ve yalnızlığıma üzülen yanım içten içe gelmelerini istese bile benim uğruma hayatlarını riske atmalarına da katlanamazdım. Onların ölmesindense burada sürünmeye hazırdım.

Ama bir yandan bu çöplükte yaşamayı daha fazla istemiyordum. İş başa düşecekse de kendi planımı yapmalıydım ama buradan tek başıma çıkmam neredeyse imkansızdı.

Soru işaretleriyle dolu zihnimde noktayı ne zaman koyabileceğimi gerçekten çok merak ediyordum.

"Taehyung, aklın nerede senin? Yardım etsene."

Hoseok'un seslenmesiyle silkinerek omuzlarımı dikleştirdim ve bıkkın bir nefes verdim dışarıya. 'Çok sevgili liderimiz' demir kapılarını daha da güçlendirmek adına birkaç kişiyi seçip üstüne bir bariyer daha yapmamızı emretmişti. Tabii onun sözüne karşı gelmek ne demek, hemen işe koyulmuştuk.

Ah, Tanrı'm buradan gerçekten nefret ediyorum.

Biraz olsun yaşadığımı hatırlamamı sağlayan tek kişi Hoseok'tu. Evet, ilk başlardaki soğuk nevale halinin üzerine şaşırtıcı gelebilir bu dediğim ama aslında hayatımda tanıştığım en neşeli insanlardan birisiydi. Konuşurken söylediğim rastgele bir kelimenin üzerine dünyanın en saçma şarkısını yazıp, dakikalar boyu onun üzerine dans etme gibi bir yeteneği de vardı. Yaratıcılığına şaşırmamak elde değildi, her seferinde farklı bir fikirle geliyordu.

the walking dead •taekook•Where stories live. Discover now